Uygunsuz üretim yapan firmaların teşhiri işe yaradı

Bakan Eker, "Firmalar, kendilerine çekidüzen verdi. Birçok firmada üretim hatlarını birbirinden ayırdılar, birtakım yatırımlar yaptılar" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, uygunsuz üretim yapan firmaların teşhirinin etkili olduğunu, firmaların kendilerine çekidüzen verdiğini belirtti.
Eker, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nda, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile AA editörlerinin sorularını yanıtladı.
Gıda denetimleriyle ilgili bir soru üzerine Eker, kanuna veya mevzuata aykırı ürün üreten firmaların kamuoyuna duyurulması, teşhir edilmesinin çok etkili olduğunu söyledi.
Firmaların bu anlamda kendilerine çekidüzen verdiklerini anlatan Eker, şunları kaydetti:
"Mesela birçok firmada duyuyorum. Üretim hatlarını birbirinden ayırdılar, birtakım yatırımlar yaptılar. Çünkü özellikle marka olmuş ürünlerin, böyle bir durumda kamuoyu nezdindeki algısı bir anda değişebiliyor. Firmanın da o üretimi, faaliyeti sürdürecekse, marka değerini korumak, markasını gerçekte daha sürdürülebilir bir değerde tutmak için bu yanlışları yapmaması gerekiyor. Böyle etkili bir sonucu var."
Bakanlık olarak faaliyetlerine hız kesmeden devam ettiklerini dile getiren Eker, bu tür çalışmalarda, sonuçlar kesinleştiğinde bir olumsuzluk varsa bunları kamuoyuyla paylaştıklarını ve paylaşmaya devam edeceklerini bildirdi.
Firmaların kamuoyuna ilk defa açıklandığına işaret eden Eker, "Bu bir defalık iş değildi" dedi.

 

[PAGE]


"Bitkisel ürünlerde de çalışmalar devam ediyor"

Geçmişte de bu şekilde üretim yapan firmalara birtakım cezalar verdiklerini ifade eden Eker, "Ama örneğin savcılığa veriyorduk, bunları birtakım para cezalarına çarptırıyorduk, bazen faaliyetten men ediyorduk. Ama bunların hiçbirisi bunun kadar etkili olmuyordu. Şimdi kamuoyuyla sonuçları paylaşıyoruz. Süt ürünlerinde de et ürünlerinde de balda da yaptık. Diğer bitkisel ürünlerde de bununla ilgili çalışmalar devam ediyor" dedi.
Gıda güvenliğinin üzerinde çok önemle durdukları bir konu olduğunu vurgulayan Eker, şöyle devam etti:
"İki bakımdan önemli. Bir, bu toplum sağlığı açısından temel bir görevdir. Bunu mutlaka yapmamız lazım. İki, tüketicilerimizin haksız bir uygulamaya tabi olmaması, onların hak ve menfaatlerinin korunması açısından önemlidir. Tükettikleri, parayla satın aldıkları bir ürünün standarda uygun olması, zararlı olmaması, sağlık açısından güvenilir olması, kurallara uygun üretilmesi ve onlara arz edilmesi gerekiyor. Bu onların en doğal hakkıdır. Bizim de kamu olarak bunu temin etmemiz gerekiyor."

Tarladan sofraya kadar denetim

Eker, bundan sonraki süreçte, tarladan sofraya kadar bütün safahatı etkili bir denetim mekanizmasına tabi tutmalarının söz konusu olduğunu, şu anda bunu sistematik hale getirmeye çalıştıklarını bildirdi.
Denetimin, toprağın hazırlık aşamasında başladığını anlatan Eker, şöyle konuştu:
"Bu da neyle başlıyor? Toprağın önce tahlil edilip, neticeye göre, hangi ve ne kadar gübre gerektiği belirlenerek, ona göre verilmesi. Çünkü fazla gübre verdiği zaman, o ürüne dönüşüyor. Örneğin azotlu gübre verdiğiniz zaman özellikle yeşil, yapraklı sebzelerde azot, nitrata dönüşüp, nitrat birikintisi olarak sebzede tüketicinin karşısına çıkabiliyor.
Biz, bunu engellemek için diyoruz ki 'Gübre kullanmadan önce toprak analizi yapın.' 'Toprak analizine param yok' diyorsan, ben sana para veriyorum. Onu da destekleme kapsamına aldım. Toprak analizine de destek veriyorum. Amaç şu: Yanlış, fazla gübre kullanma ki o gübre hem seni ekonomik olarak zarara uğratmasın, hem ürüne zarar vermesin. İşte buradan başlıyor."

 

[PAGE]


İyi tarım uygulamaları yaygınlaşacak

Kimyasal maddelerin, kimyasal ilaçların hastalıklara karşı kullanılması, pestisist kalıntıları gibi konularla ilgili aldıkları olağanüstü tedbirler olduğuna işaret eden Eker, bu alanda programlar uyguladıklarını ve çok iyi sonuçlar aldıklarını vurguladı.
İyi tarım uygulamalarına değinen Eker, şunları söyledi:
"Tamam, organik üretim elbette ki faydalı, ideal olanı. Ama gerçekçi olmak lazım, şu an için dünyadaki bütün üretimi bütünüyle organik üretime dönüştürmek mümkün değil. Çünkü üretim üçte bir, dörtte bir oranına düşecek, bir anda. Dolayısıyla mümkün değil.
Peki ne yapmak lazım? Kontrollü ya da iyi tarım uygulamaları dediğimiz, dünyanın gelişmiş ülkelerinde de uygulanan yöntemler var. Gerek ilaç gerek gübre kullanımının, son derece hassas ölçümlerle kontrol altına alınarak asgariye indirilmesi yoluyla hem verimliliğin sürdürülmesi hem üretimin belirli kalitede sağlanması hem de bu pestisistlerin, kimyasalların olumsuz etkilerinden korunması için tedbirler alınıyor. Bunları yaygınlaştırıyoruz. Bunlara destekler getiriyoruz. Sözleşmeli üretimi yaygınlaştırıyoruz, bunlara destek veriyoruz."

"Alo 174" gıda hattı 7 gün 24 saat hizmet veriyor

Bakan Mehdi Eker, vatandaşların, gıdaya ilişkin şikayetlerini bildirmesinin birkaç yolu olduğunu anlattı.
İl veya ilçe tarım müdürlüklerinde gıda denetimi ve hijyeninden sorumlu birimler bulunduğunu, vatandaşın buralara başvurabileceğini belirten Eker, şunları kaydetti:
"Eğer ambalajlı ürünse, firmanın adı orada yazılı. Ambalajlı ürünü açtınız, içinde olmaması gereken bir şey çıktı. Bunu oraya teslim ederseniz, o firmanın kaynağında, üretim yerinde, satış yerinde denetim sağlanır.
İl ve ilçe müdürlüklerine gidemediniz. 'Alo 174', Bakanlığımızın gıda hattı. 7 gün 24 saat hizmet veriyor. Bant kaydı falan değil, karşınıza canlı bir insan çıkıyor, şikayetinizi alıyor. Türkiye'nin neresinde olursa olsun hiçbir şey fark etmiyor. Bakan dahil anında bütün yöneticiler, herkes bilgisayardan anında izleyebiliyor. Ekrana son dakika olarak düşüyor. Türkiye'nin neresinde, hangi şikayet kayda girdi, oradan izlenebiliyor. Dolayısıyla ilgili yere gönderiliyor."


 

Bu konularda ilginizi çekebilir