Ulaştırma Bakanlığı İran’a sert çıktı

Murat ERDOĞAN 

Ankara’da geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen Türkiye-İran KUKK toplantısında, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, İran’ı akaryakıt fiyat farkı uygulamasıyla ilgili son defa uyardı. Müsteşar Yardımcısı Talat Aydın başkanlığındaki Türk heyeti, hiçbir ülkenin akaryakıt fiyat farkı almadığını belirterek, İran’ın aldığı bu ücretin Türk taşımacıları aleyhine haksız rekabete neden olduğunu vurguladı ve karşılıklı olarak kaldırılmasını istedi. Türk heyeti ikili ve transit taşımacılıkta ek maliyet getiren ve adil rekabet koşullarını bozan durumun devam etmesi halinde, İran plakalı taşıtlar için de Türkiye’de aynı uygulamanın başlatılacağı uyarısında bulundu. Akaryakıt fiyat farkı sorununa 2014 yılı Şubat ayı sonunakadar çözüm bulunamaması halinde, 1 Mart 2014 itibariyle karşılıklılık ilkesi çerçevesinde mütekabiliyet uygulanabileceği İran tarafına iletildi. Türk heyet ayrıca İran’a ithal edilen yüklerin bir Türk taşımacısı tarafından taşınması durumunda İranlı ithalatçıdan navlun bedelinin yüzde 10’u tutarında ilave vergi alındığını ve bu uygulamanın Türk taşımacıları aleyhine haksız rekabete neden olduğunu belirterek sona erdirilmesini istedi.

Bakanlık yumruğunu masaya vurdu

Ulaştırma Bakanlığı’nın güçlü bir duruş sergilediğini ve net bir mesaj verdiğini belirten Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Çetin Nuhoğlu, şöyle devam etti:

“Bakanlığımız, ‘eğer siz maliyetlerinizi indirmeyecekseniz, ben bu sefer sizin maliyetlerinizi benim nakliyecimin seviyesine çıkaracağım’ dedi. Çok net mesaj var. ‘Sen eğer hâlâ benden akaryakıt farkı diye geçiş parası alırsan, ben de bunu senden alacağım’ dedi. ‘Sen hâlâ benim transit geçişimde senden hiç mazot almamama rağmen benden akaryakıt fiyat farkı alıyorsan ben de senden transit geçişlerinde bunu alacağım’ dedi. Hem ikili taşımada hem de transit taşımada bunu istedi. Bu kararlı duruştur. Bakanlığımız bu haksız rekabete karşı elini masaya vurdu ve ‘buna artık müsaade etmem’ dedi.”

Boş giren araç sayısı 124 bine çıktı

Bakanlığın yabancı araçlara karşı ağustos ayından itibaren başlattığı denetimlerin de Türk nakliyecilere olumlu yansıdığının altını çizen Nuhoğlu, Türkiye’den ihraç yükü almak için boş giriş yapan yabancı plakalı araç sayısının 124 bine çıktığına dikkat çekti. Nuhoğlu, ‘’Yabancı plakalı araçlar 200 bin ihraç yükümüzü taşıyorlar. Bunun 124 binini boş giriş yaparak aldıkları ihraç yükü oluşturuyor. Yani burada merdivenaltı diye tabir edilebilecek ciddi bir taşıma işlemi gerçekleşti. Belgesiz, kontrolsüz, denetimsiz Türkiye’ye girdiler. Ve istedikleri gibi at oynattılar. Biz aynı şartlar altında Avrupalılarla rekabet etmeye hazırız” diye konuştu.

Çetin Nuhoğlu, Ulaştırma Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı’na Türk firmalarının yıllardır karşı karşıya kaldığı ağır cezaların Türkiye’nin de yabancı firmalara uygulamasından duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Bakanlıklara şükran duyuyorum’’ şeklinde konuştu.

‘Şirketinizi satmayın’

Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Eyüp Bartık da Türkiye’nin artık müzakere etmesini öğrendiğini belirterek, Ulaştırma Bakanlığı’nın haksız rekabeti önleyecek denetimlerinin sektöre olumlu yansıyacağını söyledi. Sektörün büyümeye devam edeceğinin altını çizen Bartık, lojistikçilerin şirketlerini yabancılara satmamalarını tavsiye ederek, “Artık birleşerek kurumsallaşmamız gerekiyor. Dünyadaki gelişmeler bunun gerekli olduğunu gösteriyor’’ dedi.

Sektöre yeni girişler önlenirse lojistikçiler büyüyebilir

UND Başkanı Çetin Nuhoğlu 2014 yılıyla birlikte sektöre girişlerin daha kontrollü olması gerektiğini belirterek her parası olan ve TIR alana yetki belgesi verilmemesi gerektiğini söyledi. Sektöre girecek firmaların ilk önce Mali Yeterlilik’ine bakıldığını Mesleki Saygınlık ve Mesleki Yeterlilik kriterlerinin bir şekil şartı olarak kaldığını anlatan Nuhoğlu, “Artık 2014’te sektöre girişlerin daha kontrollü olmasını arzuluyoruz. Bu konuda önerimizi hazırlayacağız Ulaştırma Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TOBB ve TİM’e sunacağız. Almanya’da devlet önce o bölgedeki kapasiteye bakar. Kapasite müsait değilse belge vermezler. Türkiye’de de bu yapının kurulması lazım. Küçük firmaların sayısı çığ gibi artıyor. Bu sebeple güçlü yapılar oluşturulamıyor. Bu güçlü yapıların oluşması gerekir. Bu C2 alma konusunda katı kuralların hayata geçmesi gerekiyor” sözleriyle sektöre girişlerin zorlaştırılması gerektiğini kaydetti.