‘Türkiye, tarımsal üretimde orta ve ileri teknolojiye yönelmeli’
Tarım ve hayvancılıkta yeni fırsatlar Kahramanmaraş’ta düzenlenen panelde masaya yatırıldı.
ALİ ESKALEN
Kahramanmaraş’ta, DÜNYA gazetesi, Doru Çiftliği ve Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (KASİAD) işbirliğiyle ‘Tarım ve Hayvancılıkta Yeni Fırsatlar’ konulu panel düzenlendi.
Ramada Otelde gerçekleştirilen ve DÜNYA gazetesi yazarları Dr. Rüştü Bozkurt ile Ali Ekber Yıldırım’ın da katıldığı panelde, sektörde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan KASİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Arpasatan, sonbahar mevsiminin iş dünyasının üzerine konkordato mevsimi gibi çöktüğünü belirterek, “Dolu dizgin yükselen enflasyon, ekonominin köklü yapısal sorununun hem bir parçası hem de bir sonucudur. Yüksek cari açıktan, aşırı borçlanmaya, eğitim sisteminden, adalet sistemine kadar birçok alanda izlenen yanlış politikaların ürünüdür. Bu nedenle enflasyon günahını üstüne yıkacak suçlular aramayı ve sorunun gerçek kaynaklarını inkar etmeyi bırakmak gerekir” dedi.
‘Ülke olarak borç, tüketim ve inşaatla büyüdük’
Türkiye’nin son dönemde borç ve tüketim ve inşaat odaklı büyüdüğüne dikkat çeken Arpasatan, “Bizim bu modeli tamamen değiştirerek ihracat, tasarruf ve üretim yapmamız gerekiyor. Yapmamız gereken tarımsal üretimin yanı sıra sanayi üretimini de orta ileri teknolojiye yöneltmektir. Faizliler yüksek seviyeyi koruyor. İmalat sanayini korumak ve geliştirmek istiyorsak, özel sektöre uygun maliyette taze kredi verilmeli. KOBİ’lerin verimsizlik hastalığı ve teknoloji sorunu çözülmeli. Küresel imalat sanayiinden aldığımız payı artırmalıyız” önerilerinde bulundu.
Arpasatan, Türkiye dünyada ikinci, Avrupa’nın ise en büyük sığır ithalatçısı olduğuna da işaret ederek, şu bilgileri verdi: “2017'de 12 milyon 138 bin ton yem hammaddesi ithal edilmiş. Mera alanları hızla daralmakta. Akılı tarım, ancak biyolojik inovasyonla desteklenen tarımsal mekanizasyona geçilmesiyle mümkün. Ülkemiz gençlerinin tarıma ilgisini arttırmak, tarımsal üretim ve yatırımı öğrenmek zorundayız. Çiftçilerimize yeterince mazot, gübre ve tohum desteği sağlanmalı.”
“Türkiye’de ithal hayvana dayalı besicilik modeli gelişti”
DÜNYA gazetesi yazarı Ali Ekber Yıldırım, ürün fiyatlarının düşük olması ve tarım politikalarının istikrarsız olmasının sektörün en önemli sorunları arasında yer aldığını söyledi. Tarım, yatırım, istihdam ve üretimin ülke gündeminde çok az yer aldığına işaret eden Yıldırım, “Türkiye’de tarım alanları ve tarımın ekonomi içindeki payı giderek azalıyor. İhracat ve ithalatta başa baş bir noktada. Tarımın en öneli sorunu girdilerin pahalı olması ve dışa bağımlılık” diye konuştu.
Yıldırım, Türkiye’nin hep kırmızı et üzerinden hayvancılık politikası uygulamaya çalıştığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Biz hayvan hastalıklarıyla yeterince mücadele edebilsek, ithalatın önemli bir bölümünü yapmamıza gerek kalmayacak. Türkiye’de tarım desteklerinin üçte biri hayvancılığa veriliyor. 2018'de 4 milyar liraydı, 2019’da 5 milyara çıkacak. Fakat, verilen desteğin önemli bir bölümü ithalata gidiyor. Genç çiftçi için dağıtılan hayvanlar ithal. Bu sistemin mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Türkiye’de sadece ithal hayvana dayalı besicilik modeli gelişti. Özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde hayvan ithal ediliyor, besleniyor, kesiliyor tekrar ithal ediliyor. Bu durumun ülke hayvancılığını ileriye götürmesinin anlamı yok. Biz Orta Doğu’nun et tedarikçisi iken, bugün ithalatçı bir konuma geldik. İthalatın çözüm olmadığının artık görülmesi gerekiyor.”
"5G Türkiye tarımını önümüzdeki 10 yılda altüst edecek bir olay"
Teknolojik gelişmelerin Türk tarımını nasıl etkileyeceği konusunda değerlendirmelerde bulunan DÜNYA gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt ise gelecek 10 yılda endüstri 4.0 diye adlandırılan olayın omurgasına geldiklerini ifade ederek, şunları söyledi: “Hepimizin telefon için zannettiğimiz 5G diye bir olay var. Bu 5G Türkiye’nin tarımını önümüzdeki 10 yılda altüst edecek bir olay. Bu teknoloji bugüne kadar insanlık tarihinde hiç yaşamadığı bir değişiklik yaratacak. Yeni teknolojiyle beraber ilk defa torağın altına, bileşenlerine bakacağız, sensörlerle toprağın içindeki minerallerin bitkinin gelişimini engelleyici özelikleri var mı diye bunu ya evimizdeki bilgisayardan, ya da cep telefonundan kontrol ederek tarım yapma dönemine giriyoruz. İleri analitik dönemine giriyoruz. Yani işi babasından dedesinden görerek yapanların batacağı döneme giriyoruz. Bakış açımızın dünya ölçeğinde olması, ezberlerimizi bozmamız lazım. Ancak o zaman tarımda da sanayide de gelişiriz.”