Türkiye için büyüme tahminini değiştirmedi
Dünya Bankası yüzde 2,9 olan 2012 büyüme tahmini değiştirmedi; cari açık, enerji fiyatları, dış finansman ihtiyacı gibi risklere dikkati çekti.
İSTANBUL - Dünya Bankası, Türkiye'nin 2012 ekonomik büyüme tahminini değiştirmeyerek yüzde 2,9 oranında tuttu.
Dünya Bankası'nın hazırladığı Türkiye Olağan Ekonomi Bilgilendirmesi'nde Türkiye'nin değişen makroekonomik koşullar içerisindeki büyümesinin yumuşak iniş senaryosu ile uyumlu olduğu belirtilirken, cari açık, enerji fiyatları, dış finansman ihtiyacı gibi risklere dikkati çekildi.
Dünya Bankası, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin 2012 yılında yüzde 2,9, 2013 yılında yüzde 4, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında ise yüzde 5 oranında olması öngörüsünde bulunurken, enflasyon beklentisi ise 2012 için yüzde 7,0, 2013 yılında yüzde 5,2, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında da yüzde 5,0 olması bekleniyor.
Çalışmada, yılın ilk yarısında yurt içi talepteki artış hızının azalmasının Dünya Bankası'nın yumuşak iniş senaryosu ile uyumlu olduğu, Türkiye'nin ekonomik hareketliliğin yılın ilk yarısında artması beklentisi ifade edildi.
Dünya Bankası, son fiyat artışlarını da göz önünde bulundurarak, bu yıl için yüzde 7 oranında olan enflasyon beklentisinde bir güncelleme yapmadığını belirtti. Ayrıca gayri safı milli hasıla deflatöründe küçük bir revizyon sebebiyle, bu yıl itibariyle cari açığın gayri safi milli gelire olan oranı ile ilgili tahmin yüzde 7,6'dan 7,8'e çıktı.
Dünya Bankası'nın bilgilendirmesinde, Türkiye için makroekonomik görünümünün 2012 sonrasında daha olumlu göründüğü vurgulanırken, Türkiye hükümetinin orta vadeli programı ile de uyumlu bir şekilde yıllık ortalama yüzde 5 oranında bir ekonomik büyüme öngördüğü belirtildi. Türkiye için bu büyüme tahmininin, orta vadede cari açığı yüzde 5-6 oranında finanse edecek bir sermaye girişinin oluşmasına dayandırıldığı ifade edildi.
Enerji fiyatları risk oluşturuyor
Dünya Bankası'nın çalışmasında, ''Enerji fiyatlarındaki artış temel senaryomuzda aşağı yönlü bir risk oluşturuyor'' değerlendirmesi yapılırken, kısa vadede enerji fiyatlarının enflasyon ve cari açık üzerinde direkt etkisi olan önemli bir risk faktörü olarak öne çıktığına, Merkez Bankası çalışmaları referans gösterilerek petrol fiyatlarındaki her 10 dolarlık artışın yıl sonu enflasyon oranlarında yüzde 0,4 oranında bir değişime neden olabildiği, cari açığı ise yaklaşık 5,6 milyar dolar artırabildiğine dikkati çekildi.
Türkiye'nin dış finansmana olan bağımlılığının temel risklerden biri olduğunun altı çizilen çalışmada, Türkiye'nin ekonomik büyümesinin büyük kısmının yurt içi talep ve dış tasarruflar üzerinden sağlandığı belirtildi.
Dünya Bankası, Türkiye'nin bu yılın Ocak ayı itibariyle 12 ay içerisinde toplam 135 milyar dolarlık bir dış borcu yönetmek zorunda kalacağını belirtti.
Dünya Bankası'nın Türkiye için bu yıl tahmin edilen 64 milyar dolarlık cari açık tahminine ek olarak, Türkiye'nin 2012 yılı içerisinde yaklaşık 200 milyar dolarlık bir dış finansman ihtiyacı olacağı kaydedildi.
2010 ve 2011 yıllarında gevşek küresel likidite koşulları sayesinde Türkiye'nin cari açığını finanse edebildiği vurgulanırken, 2012 yılı içerisindeki geniş çaplı likidite enjeksiyonlarına rağmen, Avrupa Birliği krizinin risk iştahını etkileyebileceği belirtildi.
Yılın ilk yarısında Türkiye'nin bu süreçten olumsuz anlamda büyük ölçüde etkilenmediği, fakat buna rağmen Türkiye'nin sermaye akışında ani duruş senaryoları karşısında kırılganlığını koruduğu belirtildi.
Çalışmada, Türkiye'nin ticarete ilişkin yasası, istihdam stratejisi, menkul kıymetler piyasasına dair yasası gibi yapısal düzenlemeleri uygulamasının orta vadede hedeflere ulaşmak ve dışsal kırılganlıkları azaltmak için son derece önemli olduğu vurgulandı.