Türkiye altında bazı ülkelerin 'rezerv'lerine talip
Türkiye'nin altın ithalatının artmaya devam edeceğini söyleyen Zeybekci, bazı ülkelere, 'sizin altın rezervlerinizi tutabiliriz, saklayabiliriz, bunları sertifikalandırabiliriz' önerisinde bulunduklarını duyurdu. Zeybekci, cari açıktaki altın etkisinin ise kontrollerinde olduğunu ifade etti.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin dünyada çok önemli altın ticaret merkezi olmak istediklerini belirterek, "Türkiye'nin altın ithalatı artmaya devam edecek, altın ihracatı da dolaylı bir şekilde artmaya devam edecek. Bazı ülkelere, 'sizin altın rezervlerinizi tutabiliriz, saklayabiliriz, bunları sertifikalandırabiliriz.' diyerek, onlarla görüşmeye başladık. Bu bir hizmettir ve bunun da bedeli vardır." dedi.
Zeybekci, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülen, Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanun Tasarısı üzerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin 2017 yılındaki cari açığının 51 milyar dolar civarında olduğunu belirten Zeybekci, Merkez Bankası'nın, kendi varlığı olup da yurt dışında belirli merkezlerde tuttuğu, zamanında parasını ödeyip bu milletin değeri olan altını ülkeye transfer etmesi girişiminin olduğunu söyledi. Zeybekci, "Bu rakam 10 milyar doların üzerinde. İthalat ve girdi, cari açık ile dış ticaret açığının bir unsuru olarak görünüyor ama aslında değil." ifadesini kullandı.
"İthalatta 17 milyar dolar ekstra var"
Zeybekci, Ekonomi Bakanlığının, üreticiyi ve imalatçıyı korumak, haksız rekabeti önlemek amacıyla gözetim tedbiri uyguladığını aktararak, "Gözetim tedbirinden kastımız şu: Bir ürünün ülkeye giriş fiyatı 100 lira ise biz 'bu ürünü 100 lira değil, 200 lira üzerinden değerlendireceğiz, 200 lira üzerinden KDV ve gümrük vergileri tahsil edeceğiz.' diyerek kendi milli menfaatlerimizi korumak için oluşturduğumuz bir önlemdir. 2017 yılında bu kadar bir ithalat yapılmadı, böyle bir transfer ve ödeme de yapılmadı. Ama biz gözetim etkisinden dolayı artırdığımız o değerin toplam tutarı 6 milyar doların üzerinde. Yani bizim ithalatımızın içinde, 17 milyar dolar civarında ekstra artı var." değerlendirmesinde bulundu.
2017 yılında dünyadaki enerji ve ham madde fiyatlarının yüzde 70-80 oranında arttığını vurgulayan Zeybekci, 40 milyar doların üzerinde petrol ve gaz olmak üzere enerji ithalatı yapan, hammadde ve ara malında maalesef ithalata bağımlı olan Türkiye'de, hammadde ve enerji fiyatlarındaki en ufak bir hareketlenmenin, ülke ithalatına artırıcı bir etkisinin olduğunu bildirdi.
"Türkiye'de altın ticaretine vergi yok"
Bakan Zeybekci, milletvekillerinin altın ithalatı ile ilgili sorusunu yanıtladı.
Türkiye'nin çok hızlı bir şekilde altın ticaretinde merkez haline geldiğine işaret eden Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Suudi Arabistan ve özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, bir zamanlar altın ticaretinde çok büyük bir merkez halindeydi. Bu ülkeler, 2016 yılı sonu itibarıyla ekonomik kaygıları ile bütçe dengelerini dikkate alacak şekilde, altın ticaretinin girdisine ve çıktısına yüzde 5 vergi koydular. Bu vergi Türkiye'de ise sıfır. Yüzde 5 vergi koymaları, sistemin Türkiye'ye doğru kanalize olmasına ve yeni bir merkez olmasına yönelik fırsat yarattı. Bu fırsatı da biz destekledik. Ama Ekonomi Bakanlığı olarak bütün hassasiyetleri de dikkate alarak, altın giriş ve çıkışı ile ilgili her türlü tedbiri aldık.
Türkiye'nin gerek külçede gerek hurdada gerekse işlenmiş altında ve mücevherde merkez olmasını istiyoruz, hatta kıymetli taşlarda da merkez olmasını istiyoruz. Bununla ilgili düzenlemelerimizi yaptık. Türkiye'nin altın ithalatının hala artıyor olması... Bunun ihracata dönüşmesi ile ilgili süreci takip ediyoruz. Sanırım önümüzdeki dönemde, Türkiye'nin altın ithalatı artmaya devam edecek, altın ihracatı da dolaylı bir şekilde artmaya devam edecek. İsteğimiz, çok şeffaf, denetlenebilir dünyada, bölgemizde çok önemli altın ticaret merkezi olmak istiyoruz. Çünkü, 3 tane çok önemli, dünyada en itibarlı rafineri tesislerimiz var. Bunların rafine ettikleri, üzerine damga ve mührünü vurdukları altınlar, tüm dünyanın kabul ettiği nakit ödeme aracı olarak da kullanılabiliyor."
Zeybekci: Cari açıktaki pay kontrolümüzde, ne yaptığımızı biliyoruz
Bakan Zeybekci, altının cari açık içindeki paylarıyla ilgili bilgiler de verdi.
Altının cari açıkta Ocak 2010'da 512 milyon dolarlık payı varken, Ocak 2018'de bu oranın yüzde 364 farkla 2 milyar 378 milyon dolara çıktığını belirten Zeybekci, "Kontrolümüzde, biliyoruz, ne yaptığımızın da farkındayız. Enerjinin de cari açığa yoğun bir katkısı var." dedi.
Nihat Zeybekci, Türkiye'nin 2017 yılındaki ihracatının 157,1 milyar dolar ve bu rakamın da rekor olduğunu aktardı.
"2018 yılında da bu rekoru kırmaya devam edeceklerini" söylediklerini ifade eden Zeybekci, "İhracat artış hızlarına baktığımız zaman, G20'de Japonya'dan sonra 2. sıradayız, OECD ülkelerinde ise ilk üçte yer alıyoruz." ifadesini kullandı.
Zeybekci, 2018 yılı ocak ayında ithalat artışının yüzde 38, altının bunun içindeki payının ise yüzde 30 olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin hızlı bir şekilde marka ülke haline geldiğini belirten Zeybekci, "(Made In Turkey) markası itibarının en üst seviyeye çıkarılmasıyla ilgili gayretlerimizi hiç kimsenin zedelemeye hakkı yoktur. 'Made In Turkey' markası itibarının yurt dışında zedelenmesini, vatana ihanetle eşdeğer görüyorum. Kimsenin buna hakkı yoktur." diye konuştu.
"Vergi getirmeyi asla düşünmüyoruz"
Bakan Zeybekci, "altın ticaretinin vergilendirmesi" ile ilgili soru üzerine, "Böyle bir şey asla yok, düşünmüyoruz da." dedi.
Bazı ülkelerin altın rezervlerini, Londra, New York ve İsviçre gibi bazı merkezlerde tuttuğuna işaret eden Zeybekçi, "Biz Türkiye olarak, rezerv tutulan merkez haline geldik. Türkiye'nin kendi rezervleri kendi bünyesine çekmesi... Bazı ülkelere, 'sizin altın rezervlerinizi tutabiliriz, saklayabiliriz, bunları sertifikalandırabiliriz.' diyerek, onlarla görüşmeye başladık. Bu bir hizmettir ve bunun da karşılığı ve bedeli vardır." değerlendirmesini yaptı.
Ekonomi Bakanı Zeybekci, Türkiye'nin tüm kayıtlarının şeffaf ve açık olduğunu söyledi.
İran ile ticaret
Türkiye'nin İran'la olan ticareti konusuna değinen Zeybekci, şöyle konuştu:
"İran'a uygulanan bazı yaptırımlar var. İran'a yaptığımız tüm ticaret, bu yaptırımlar dahilindedir, bir aykırılık yoktur. Biz İran'a ticaret açığı veriyoruz. Çünkü, yüksek miktarda gaz ve petrol alıyoruz. İran'a yaptırımlardan bir tanesi de İran'ın ticarette doları kullanmaması. İran'ın tercihidir bu, 'Ben dolar alamıyorsam senden o zaman altın alıyorum.' Son derece legal ve açık bir şekilde biz İran'a ödemelerimizi altınla yapıyoruz. Mümkün olduğunca Türk Lirasını kullanmaya, karşılığında mal ve hizmet vermeye çalışıyoruz ama altınla ödememiz de söz konusu."
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in altın ticaretinde önde gelen ülkeler olduğunu yineleyen Zeybekci, "2017 yılında Birleşik Arap Emirliklerinden 4,9 milyar dolar, İsviçre'den ise 5,2 milyar dolar altın ithal ettik. Birleşik Arap Emirliklerine 5,4 milyar dolarlık altın ihraç ettik. 2017 yılı toplam altın ihracatımız 6,6 milyar dolar." bilgisini verdi.