“TL’ye güven arttı rezervler 60 milyar dolar iyileşti”

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunum yaptı. Enflasyonda kararlılık mesajını yineleyen Karahan, “İlave sıkılaşma adımları TL'ye güveni artırırken, Swap hariç net rezervlerde marttan bu yana 60 milyar dolar iyileşme oldu” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nagihan KALSIN

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda sunum yaptı. Yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine girileceğini söyleyen TCMB Başkanı Karahan, para politikasındaki sıkı duruşu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceklerini ifade etti.

2024 yılı mart ayı PPK toplantısına kadar olan süreçte, rezervlerde bir düşüş yaşandığına dikkat çeken Fatih Karahan, “Mart toplantısında yaptığımız ilave parasal sıkılaştırma, yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına güvenini artırmış ve rezervlere olumlu yansımıştır. 

Nitekim, 22 Mart–24 Mayıs döneminde, yabancı para cinsi mevduat 15,9 milyar dolar gerilerken, rezerv yönetimi kapsamında, TCMB taraflı swap bakiyesi önemli ölçüde azaltılmıştır. Bu dönemde, brüt rezervler 18,4 milyar dolar artarken, swap hariç net rezerv 59,8 milyar dolar iyileşmiştir. Henüz resmi olmayan verilere göre, swap hariç net rezervde geçtiğimiz hafta itibarıyla pozitife geçmiş bulunuyoruz” diye konuştu.

“Piyasadan 1,5 trilyon TL likidite çektik”

TL’ye olan güçlü talebi karşılamak için harekete geçtiklerini söyleyen Karahan, “Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin TL varlıklara olan güçlü ilgisi sonucunda sistemde oluşan fazla TL likiditenin sterilizasyonu amacıyla mayıs ayı PPK toplantısından hemen sonra TL mevduat ve KKM için uygulanan zorunlu karşılık oranlarını güncelledik. Bu düzenlemeyle birlikte piyasadan ilave 550 milyar TL olmak üzere toplam 1,5 trilyon TL’den fazla likidite çektik. Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz” dedi.

“9 ayda TL mevduat payı yüzde 48’e çıktı”

Yerel seçimlerden önceki dönemde şubat ve mart aylarındaki yabancı para mevduata yönelik güçlü talebi, mart ayında alınan kararlarla, hızlı bir şekilde ortadan kaldırdıklarının altını çizen TCMB Başkanı Karahan, “Nisan ayından itibaren TL mevduat 1,3 trilyon TL artarken, parite etkisinden arındırılmış yabancı para mevduat ve KKM, sırasıyla 16,2 milyar dolar ve 117 milyar TL azaldı.

Böylece, son 9 ayda, Türk lirası mevduat payı yaklaşık yüzde 32’den yüzde 48’e yükselirken, KKM’nin payı yüzde 26’dan yüzde 13,4’e gerilemiştir. Para politikası duruşumuz ve uygulamakta olduğumuz makroihtiyati çerçeve, TL mevduata geçiş eğilimine katkı vermeye devam edecek” ifadelerini kullandı.

Enflasyonun Mayıs ayında olumsuz baz etkisinin etkisiyle zirveye ulaştığını söyleyen TCMB Başkanı, şunları söyledi; “Böylece, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir. Böylelikle, yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz.

Bu dönemde, olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacak. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte iki ana koşul gözeteceğiz: Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesi. İkincisi ise enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsaması.”

“Enflasyonu düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz”

Mart ayında attığımız adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığını belirten Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, “Bu durumun etkisini krediler üzerinde görmekteyiz.

Önümüzdeki dönemde bunun, talebi zayıflatacağını, fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacağını ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğini öngörüyoruz. Bu süreçte, maliye politikalarının katkısı ve yönetilen-yönlendirilen fiyatların eşgüdüm halinde belirlenecek olması, dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz.

Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise, para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız. Kalıcı fiyat istikrarını sağlayana kadar, sıkı para politikası duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Haziran’dan itibaren yaşayacağımız dezenflasyon sürecinde, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz” dedi.”