Terör mağduru kentler 303'lük paketi bekliyor

Hükümetin 303 maddelik ‘terörle mücadele paketi’ hazırlığı, bölgede beklentileri yükseltti

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Hüseyin Gökçe / ANKARA - Mahir Solmaz / DİYARBAKIR

Hükümet terör olaylarının bölge yaşamına ve ekonomisine olumsuz etkilerini azaltmak için bir eylem planı hazırlığını sürdürürken, terör olaylarından etkilenen bölgenin oda başkanları ise acilen normalleşme beklediklerini belirtip eş zamanlı olarak ekonomik tedbirlerin de alınmasını istediler. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bakanlar kurulu toplantısında konunun ele alındığını belirtirken, 303 maddelik eylem planının kısa zaman içinde somutlaştırılarak kamuoyuyla paylaşılacağını söyledi. Eylem planı hazırlıkları kapsamında bölge milletvekilleri ile hükümet üyeleri bir araya gelerek, alınması gereken tedbirleri masaya yatıracak. Van TSO Başkanı Necdet Takva, daha önce hükümete rapor sunduklarını ancak hazırlıkları sürdürülen planla ilgili kendilerinden herhangi bir talepte bulunulmadığını söyledi. 

Hakkari TSO Başkanı Servet Taş: Ekonomik dinamikler ayağa kaldırılmalı

“Bizim için öncelikli ve en son gündeme gelen sorun, Hakkari ilimizin bize 80 km olan Yüksekova’ya taşınması. 80 yıllık kentin taşınması bizim için önemli ve gündemimiz bu. Fakat bunun dışında temel beklentimiz ise tırmanan olaylara karşı hükümetin acilen, ekonomik, sosyal ve siyasal anlamda önlemleri hayata geçirmesidir. 

Türkiye halen 1982 Anayasası ile yönetiliyor. Başka bir ifade ile 34’üncü yılındayız. Darbe anayasası yerine birçok reformu içeren eşitlikçi anayasa en büyük beklentimiz. 

Bölgede gerçekten çok zengin bir coğrafyaya sahip ve bölgenin ekonomik dinamiklerinin ayağa k aldırılması gerekiyor. Sınır kapılarının bir an önce açılması büyük önem taşırken, turizm, tarım, hayvancılık, madencilik konusunda da potansiyel değerlendirilebilecektir.” 

Van TSO Başkanı Necdet Takva: Ankara’daki bürokrat bizim sorunumuzu bilemez 

“Siyasi otorite ekonomik karar alınmasında üstlendiği rolü, etkin ve karşılık bulabileceği anlayışla hazırlamalı. Konu, siyasal cömertlikle değil, ekonomik, kültürel sosyal boyutlarıyla ele alınmalı. Ekonomik ve siyasi yönden ciddi sorunlar var. Hızla normalleşme gerekiyor ki iç ve dış yatırımlar artsın. Yerli ve yabancı yatırımcı çekmenin yolu da huzur ve güven ortamıyla bağlantılı. 

Hükümetin bu noktaya gelmesi olumlu ancak bütüncül bir yaklaşımla hem terör sorunun çözülmeli hem de yol haritası tüm tarafl arın görüşü alınarak belirlenmeli. Yeni anayasa arifesinde, en radikalinden, sisteme en yakın durana kadar herkesin görüşü alınmalı. 

Süreç hepimizi endişelendiriyor, bölgenin samimi-sıcak dokunuşa ihtiyacı var. Ekonomik anlamda temel sorun bölgeler arası gelişmişlik farkıdır. Doğu ve Güneydoğu ekonomik olarak çökmüş durumda, ilimizde depremden sonra yaşanan ekonomik kriz sürüyor. Mevcut teşvik politikaları yatırıma yaramıyor, sadece güvenlik politikaları sürdürülebilir kalkınmayı sağlamıyor, bölgeyi batı ile rekabet edebilir hale getirecek, ekonomik OHAL ilan edilmesi gerekiyor. Kimse kira ve maaş ödeyemiyor, istihdam yaratamadığı gibi, mevcut istihdamı da elinde tutamıyor. 

Ankara merkezli politikalar alınmış kararlar bölgede sürdürülebilir hale gelmiyor. Yerel aktörlerin de içinde olduğu yaklaşımlara ihtiyaç var, esnafın sorunun ben biliyorum, Kalkınama Bakanlığı, Maliye bürokratları bilmez. Bölgede finansmana erişim konusunda büyük problemler var. Bankalar bölgedeki risklerini sıfırladılar, üyelerimiz çek alamıyor, ipotek ve teminatları kabul edilmiyor. Finansal sektör resmen tefeciliğe dönüşüyor.” 

Diyarbakır TSO Başkanı Ahmet Sayar: Afet yasası uygulansın 

“Bölgede çok ağır bir tabloyla karşı karşıyayız. Bizim olmazsa olmaz talebimiz çözüm veya diyalog sürecinin başlaması. Eğer bu başlamazsa, ekonomik paketler açıklansa bile yarın başka ekonomik sorunlar ortaya çıkar. 

Ekonomiyi temsil eden çevreler olarak ekonomik ve sosyal zararların ortadan kaldırılması için terör olaylarından etkilenen bölgede afet programı uygulanmalı. Bu konuda mevzuat aslında uygun, özellikle olayların yaşandığı ilçeler başta olmak üzere bölgenin tümüne yönelik adımlar atılması gerekiyor. Tabanı 100 bin lira olmak üzere esnafa ciro hacmine göre cansuyu kredisi verilmeli. Devlete ödenen beyannameli tüm vergilerin, afet programında olduğu gibi bölge iş dünyasının muaf tutulmalı. Tüm banka borçları en az bir yıl ertelenerek faizi Hazine tarafından karşılanmalı. Bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının giderilmesi için adımlar atılmalı. Çatışmaların olduğu bölgede işsiz kalanlar, yeni iş bulana kadar asgari ücret düzeyinde desteklenmeli. Son dönemlerde ifl as erteleme durumuyla karşı karşıya kalan çok sayıda firma var. Bankaların kredi vermeme yönünde takındıkları tavır çok tehlikeli, var olan kredilerin de kullandırılmaması yönünde yaklaşımlar var. Bunun acilen değişmesi gerekiyor.” 

DİSİAD Başkanı Burç Baysal: Masaya oturmak ekonomik desteğin önünde 

Geçtiğimiz haftalarda AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ve HDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan’ı üyesi oldukları Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği’nde (DİSİAD) bir araya getiren DİSİAD Başkanı Burç Baysal da şu açıklamaları yaptı: 

“Esnaf için afet bölgesi ilan edilmesiyle ilgili raporlarımızı sunmuştuk. Raporlarımızda ayrıntılı olarak, borçların ertelenmesi ve kredilerle ilgili sıkıntıları anlatmıştık. Ancak son dönemde sınır kapılarda yaşanan tıkanıklık nedeniyle üreticilerimiz de alarm vermeye başladı. Onları da görmezden gelmememiz lazım. Rekabet koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Yaşanan şiddet ortamı nedeniyle malların kapıda bekleme süreci arttıkça üreticilerimiz navlun fiyatlarından dolayı rekabet edemiyorlar. Sıkıntısız bölgelere ihracat yapabilmelerine olanaklar sunmak lazım. Ancak şunu da söylemek istiyorum; ekonomik destek vermek, masaya oturulmadığı sürece çok anlam ifade etmeyecektir.”

Bölge odaları daha önce 8 maddelik önlem paketi sundu

DTSO heyeti, geçtiğimiz günlerde, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e 8 maddelik bir acil destek paketi sunmuştu. Bu paketteki talepler şöyleydi: 

1- Etkilenen bütün esnafa ve KOBİ’lere faizsiz ve ön ödemesiz uzun vadeli kredi verilmeli. Bu kredinin tabanı 100 bin TL olmak üzere limiti firmaların büyüklüklerine göre belirlenmeli. İhtiyacı olan firmalar için KGF şartları esnetilerek devreye sokulmalı. 

2- Vergi, stopaj, SGK ödemeleri, esnaf ve sanatkarın Bağkur ödemeleri gibi devlet alacakları en az 1 yıl süre ile faizsiz ertelenmeli ve 1 yıl sonrasında ise taksitli ödeme imkanı sağlanmalı. 

3- Firmaların kullandığı kredi, karşılıksız çekler, SGK primlerinde olaylar nedeniyle ortaya çıkan negatif kayıtlar silinmeli. 

4- Bankaların kredi kapama çağrıları, vadesinde kapatılan kredilerin tekrar kullandırılmaması veya yüksek faizle kullandırılması, gayrimenkul ipotek değerlerinin düşürülmesi gibi bölge firmalarının uğradığı haksızlık giderilmeli. Krediler bir yıl yapılandırılarak faizinin hazine tarafından karşılanmalı. 

5- Vergi borçlarının yeniden yapılandırılması, taksitlendirilmesi, faizlerin silinmesi gibi kolaylıklar sağlanmalı. Akıllı Yazar Kasa uygulaması, E-Tebligat gibi bazı yükümlülükler ertelenmeli. 

6- Bölgede geniş kapsamlı vergi incelemeleri yapılıyor. Bunlar iş camiasını demoralize ediyor. Bu kapsamdaki incelemeler belirli bir süre durdurulmalı. 

7- Bölgede sokağa çıkma yasağı ile etkilenen işletmelerin 6. Bölge teşviklerinden faydalanması sağlanmalı. 

8- Mağdur ailelere ilişkin, barınma gıda vb. ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çalışma yapılmalı.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir