Temmuzda yoksulluk sınırı bin 981 lira oldu

ANKARA - Türkiye Kamu-Sen'in Asgari Geçim Endeksi Araştırmasında, temmuz ayında çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin 981 lira, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 4 bin 38 lira olarak belirlendi. 

Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi'nin hazırladığı 2014 Temmuz ayına ait Asgari Geçim Endeksinin Araştırmasının sonuçları açıklandı. 

4 kişilik bir ailenin asgari geçim haddi, yüzde 1.47 arttı

Araştırmada, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi, bir önceki aya göre yüzde 1,47 oranında artarken, çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı bin 981 lira 14 kuruş, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 4  bin 38 lira 18 kuruş olarak belirlendi. 

Tek kişinin açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 1.56 oranında arttı

Çalışan tek kişinin açlık sınırı bir önceki aya göre yüzde 1,56 oranında artışla bin 531 lira 38 kuruş olarak hesaplandı. Dört kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise Temmuz'da bin 551 lira 13 kuruş olarak tahmin edildi. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 948 lira 87 kuruş ile memur maaşının yüzde 43,42'sini oluşturdu. Temmuz ayında bir memur, maaşının yüzde 71,02'sini gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı. 

Asgari geçim haddi 4 bin lirayı aştı 

Araştırmaya göre, 4 kişilik ailenin, asgari standartlarda bir yaşam seviyesine ulaşması için gerekli olan en düşük aylık gereksiniminin tarihinde ilk defa 4 bin lirayı aştığı belirtildi. TÜİK'in açıkladığı Temmuz ayı enflasyonunun yüzde 0,45 olarak artmasına rağmen açlık ve yoksulluk sınırındaki artışın, enflasyondaki yükselişin yaklaşık 4 kat üzerinde gerçekleştiği ifade edildi. 

"Hayat pahalılığı, Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olmaya devam ediyor"

Temmuz ayı asgari geçim araştırma sonuçlarını değerlendiren Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Türkiye'nin son zamanların en pahalı günlerini yaşadığını ileri sürerek, temmuz ayında 4 kişilik bir ailenin geçinebilmesi için gerekli olan miktarın 4 bin liranın üzerine çıktığını bildirdi. Bunun hayat pahalılığının Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olmaya devam ettiğini gösterdiğini savunan Koncuk, Türkiye'nin dünyanın 17. büyük ekonomisi olduğu söylemlerinin vatandaşın cebine yansımadığını öne sürdü. Koncuk, şu değerlendirmelerde bulundu: 

''Temmuz ayında enflasyon oranındaki artış, vatandaşın cebinin alev alev yandığını göstermektedir. Hayat pahalılığı her geçen gün artmakta, ekonomik sarsıntıların ceremesini vatandaş çekmekte, borç batağında yaşamaya çalışmaktadır. Malum Konfederasyon, Türkiye ekonomisinin alışageldik konjonktürünü göz ardı ederek enflasyon farkı ödemesini es geçip, son derece başarısız bir toplu sözleşmeye imza atmış, memuru 123 TL'lik zamma mahkum etmiştir. Maalesef bütün bu gelişmeler karşısında üç maymunu oynayan ve bu durumdan zerre kadar rahatsızlık duymayan bu Konfederasyon tüm memur ve memur emeklilerinin hakkını gasbetmekten gocunmamıştır. Ekonomik ve sosyal anlamda memuru zora sokanların hesap vermesi bu bedeli ödemesi gerekmektedir. Bu hatadan geri dönülmeli, kamu çalışanlarına enflasyon farkı ödemesi yapılmalıdır.''