Teknopark için imzalar atıldı

Teknopark İstanbul'un, Avrupa'nın en seçkin araştırma, geliştirme ve teknoloji üslerinden birisi olması amaçlanıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), İstanbul Ticaret Odası (İTO), İstanbul Ticaret Üniversitesi, Havaalanı İşletme ve Havacılık Endüstrileri A.Ş. (HEAŞ) ve Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret A.Ş. (STM) arasında, Teknopark İstanbul'un Yönetici Şirketi'nin kurulması için ortaklık sözleşmesi imzalandı.

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, imza töreninde yaptığı konuşmada, bugün itibariyle Türkiye'de 37 adet teknoloji geliştirme bölgesinden 23'ünün faal halde olduğunu söyledi.

Gönül, burada 1.200 civarında firmanın faaliyet gösterdiğini, çalışan sayısının 12 bini geçtiğini ve yaklaşık 600 milyon dolarlık ihracat yapıldığını, hükümetin Ar-Ge'ye büyük önem verdiğini belirtti.

Teknopark İstanbul'un, ülkenin ileri teknoloji ihtiyaçlarının milli kaynaklarından karşılanabilmesi olan İleri Teknoloji ve Endüstri Parkı (İTEP) projesinin önemli bir bileşeni olduğuna işaret eden Gönül, Teknopark İstanbul'un 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında kurulmasına ilişkin ilk adımın, 12 Şubat 2009 tarihinde, Savunma Sanayii Müsteşarlığı, İTO ve İstanbul Ticaret Üniversitesi arasında niyet mektubu imzalanmasıyla atıldığını anımsattı.

Bakan Gönül, "Tüm teknoparklara sağlanan imkanlardan yararlanacak olan Teknopark İstanbul'un, Avrupa'nın en seçkin araştırma, geliştirme ve teknoloji üslerinden birisi olması planlanmaktadır. Bununla birlikte üretilen ürünlerin ulusal ve uluslararası pazarlara ticari ürünler olarak sunulduğu, bu alanlarda yabancı sermayenin ülkemize çekildiği uluslararası modern bir teknopark ve ticaret merkezi olacak" dedi.

Sabiha Gökçen Havaalanı'nın yanı başında yer alan Teknopark İstanbul'un önemli kara ve deniz ulaşım yolları bağlantısına sahip bulunduğuna işaret eden Gönül, misyon olarak ise savunma, uzay ve havacılık, biyoteknoloji, nanoteknoloji ve denizcilik teknolojileri başta olmak üzere ileri teknolojiler konusunda çalışacak teknoparkın öncelikle İstanbul'daki Ar-Ge şirketleri ve kurumlar ile ulusal ve uluslararası ticari, akademik kuruluşlar için nitelikli araştırma altyapısı ve hizmetleri sunacağını kaydetti.

Vecdi Gönül, Teknopark İstanbul'un ciddi bir uzmanlık ve kaynak desteğine sahip olduğunu belirterek, "Üniversitelerimize bağlı çalışan teknoparklarda savunma sanayi ürünleri önemli bir yer işgal etmektedir. Bunda da yapılan ihalelerin önemli bir kısmının dışarı verilmesi ve bunun da en az yüzde 20'sinin KOBİ'lere verilmesi prensibi en temel bir teşvik edici olmaktadır" dedi.

M60 tanklarının modernizasyonu

Soruları da yanıtlayan Gönül, "İsrail ile ilgili Bakanlığınızın tank alımı olmuştu. Bu tanklarla ilgili de sorunlar yaşandığını biliyoruz. Fakat buna rağmen bu anlaşma imzalandı. Bununla ilgili bir açıklama alabilir miyiz?" şeklindeki soruya karşılık şunları kaydetti:

"Bu tank alımı değildir. M60 tanklarının modernizasyonudur. Bizim hükümetimizden önce, 2002 yılında imzalanmış anlaşmalardır. Anlaşmanın uygulanması şu şekilde; prototipi İsrail geliştirecek, üretimi Türkiye'de yapılacak. Prototipin geliştirilmesinde sıkıntılar oldu, gecikmeler yaşandı ama bunların hepsi aşıldı. Devlet devamlıdır, 'bizden önceki hükümet şunu yaptı biz onu beğenmiyoruz' diye bir şey olamaz, aşıldı. 7 Nisan'da son tankın modernize edilmiş olarak Kayseri'de teslimatını alacağız. Gecikmelerden dolayı yüzde 10 civarında IMI firmasına gerekli işlem yapılmıştır, mukavelenin öngördüğü işlem yapılmıştır. Basına intikal eden aksaklıklar her modernizasyonda olan şeylerdir. Basınımız bizi ikaz ediyor, bundan dolayı da memnunuz, teşekkür ederiz ama hem kabul heyetimiz hem kalite kontrol heyetimiz var. Bunlar gereken titizliği göstererek her tankı her fonksiyonunu ayrı ayrı denetleyerek gereken kabulleri yapmaktadırlar. Bu bakımdan bugün için çözüme yaklaştığımız, son tank ile çözüme ulaşacağımızı düşünüyorum."

Türkiye'nin kendi uçağını yapması

Başka bir soruya karşılık da Bakan Gönül, en ileri teknolojinin savunma sanayisinde kullanıldığını, hiçbir sektörün savunma sanayisinden daha fazla Ar-Ge'ye para harcamadığını ifade ederek, "Buradan da ümidimiz Türkiye'nin içinde bulunduğu teknolojik seviyeyi daha ileri taşımasıdır. Türkiye belli bir dönem lisansla üretim yaptı. Ama bugün Türkiye pek çok alanda artık lisansla teknoloji transfer edemeyecek kadar ileri noktaya gelmiştir. Çok büyük paralar sarf edilerek elde edilen teknolojiyi kolay kolay kimse lisansla bir başka ülkeye vermemektedir" dedi.

Bir gazetecinin, buradaki çalışmaların Türkiye'nin kendi uçağını yapması yönündeki hedefe katkı sağlayıp sağlamayacağını sorması üzerine Gönül, "Bu bizim de hedefimiz. Ayrıca TÜBİTAK Yüksek Kurulu'nda da hedef proje olarak uçak yapılması gündeme gelmişti. Bu müşterek hepimizin, elimizdeki teknolojik imkanları hiç kıskanmadan ortaya koyup bu projeye can vermemiz lazım. Hepimizin hedefi" diye konuştu.

Bu konularda ilginizi çekebilir