TAGEM Boğa Test Merkezi Ünitesini açtı
Lalahan Hayvancılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesindeki, Boğa Test Merkezi, Gen Bankası ve Biyoteknoloji Ünitesi hizmete girdi.
ANKARA - Lalahan Hayvancılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesindeki, Boğa Test Merkezi, Gen Bankası ve Biyoteknoloji Ünitesi'nin açılışını yapan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bu merkezde test edilecek boğalar ve onlardan elde edilecek spermaların Türkiye'de hayvancılığın geliştirilmesine çok büyük katkı sağlayacağını söyledi.
Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) Lalahan Hayvancılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü bünyesindeki "Boğa Test Merkezi, Gen Bankası ve Biyoteknoloji Ünitesi" törenle açıldı.
Bakan Eker, törende yaptığı konuşmada, Lalahan Hayvancılık ve Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nün, Türkiye'de hayvancılık sektörüne önemli katkılar sağlamış bir enstitü olduğunu, kendisinin de meslek hayatının 5 yılını bu enstitüde yönetici olarak geçirdiğini söyledi.
Enstitünün gerek küçükbaş gerek büyükbaş hayvancılıkta önemli fonksiyonlar icra ettiğini, burada önemli araştırmalar yapıldığını kaydeden Eker, "Bu enstitüyü Türkiye'nin ihtiyaçlarını gidermede daha etkili, daha fonksiyonel bir duruma getirmemiz gerekiyordu. Bugün açılışını gerçekleştireceğimiz test merkezi ve gen merkezi bu faaliyetleri itibariyle özellikle sığırcılıkta, hayvan gen kaynaklarının korunması, geliştirilmesi, test edilecek boğaların bakımı ve hayvancılıkta kullanılacak damızlık materyalin önemli bir enstitüsü olacak. Burası 2 milyon doz spermanın üretilebileceği, 100'ün üzerinde test boğasının korunabileceği bir merkez" diye konuştu.
Merkezin Türkiye'nin önemli miktarda ihtiyacını karşılayacak bir kapasiteye sahip bulunduğunu ifade eden Eker, embriyo transferi laboratuvarı, genetik laboratuvarı ve hayvan besleme laboratuvarının enstitünün ayrı bir fonksiyonunu oluşturduğunu da anlattı.
Genetik materyal verimde yüzde 65 oranında etkili
Hayvancılığın geliştirilmesinde genetik materyalin önemine işaret eden Eker, verimi belirleyen iki temel unsurdan genetik materyalin bir hayvanın veriminin tek başına yüzde 65'ini etkileyecek temel parametre olduğunu, kalan yüzde 35'lik oranın çevre şartlarıyla ilişkili olduğunu söyledi.
Bakan Eker, bu merkezde test edilecek boğalar ve onlardan elde edilecek spermaların Türkiye'de hayvancılığın geliştirilmesine çok büyük katkı sağlayacağını kaydetti.
1988'de embriyo transferi
Bu merkezde önceki yıllarda da suni tohumlama laboratuvarı olduğunu ifade eden Eker, kamu kuruluşları içerisinde sığırlarda ilk embriyo transferinin 1988'de bu merkezde yapıldığını, enstitünün o tarihte embriyo transferi ile Türkiye'nin gündemine geldiğini, vefat eden Adnan Kahveci'nin de merkezi ziyaret ettiğini anlattı.
Enstitünün Türkiye'de embriyo transferi, biyoteknoloji, sığırlarda genetik çalışmalar konularında önemli birikimi olduğunu belirten Eker, şimdi bunları daha iyi bir noktaya getirdiklerini söyledi.
Eker, bu tesislerin yapımı için 1,5 milyon lirayı geçen bir yatırım yapıldığını ifade etti.
1986'da dondurulan sperma
Tesisi gezen Eker, basın mensuplarına burada yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Tesis yetkilileri de 2005'te başlatılan "Yerli Hayvan Genetik Kaynaklarının Korunması Projesi" çerçevesinde yürütülen çalışmaları anlattı. Proje çerçevesinde yerli sığır, at, koyun, keçi ırklarına ait spermaların -196 santigrat derecede dondurulduğu, sıvı azot içerisinde yüzlerce yıl bekletilebildiği, ihtiyaç duyulduğu anda bu spermaların çözdürülerek, suni tohumlama ile canlı hayvana dönüştürülebildiği anlatıldı.
Bakan Eker'in tesisi gezdiği sırada 1986 yılında dondurulan ve bugün özel yöntemlerle çözülen halen hareketli bir sperma da ekranda gösterildi.
Boğa test merkezi ve gen bankası
Yetkililerden alınan bilgiye göre, merkezde aynı anda 120 baş boğa adayının barındırılması mümkün olacak. Halen Türkiye'nin yıllık 4 milyon doz civarında olan sperma ihtiyacının yıllık minimum 2 milyon dozu bu merkezde üretilecek.
Son biyoteknolojik yöntemlerin kullanıma sokulmasıyla uluslararası alanda rekabet edebilecek konuma getirilen Boğa Test Merkezi ve Gen Bankası, şu rolleri üstleniyor:
-Türkiye'nin yüksek genetik kapasiteli boğa sperması ihtiyacının ülke içinden, daha kısa sürede ve güvenilir olarak karşılanması.
-Suni tohumlamada kullanılan spermalarla gelebilecek olası genetik, viral ve bakteriyel hastalıkların bulaşmasının önlemesi.
-Yerli evcil genetik kaynakların gen haritalarının çıkarılması; sperma ve embriyoların dondurularak saklanması ve olası bir felaket sonrası yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak olan gen kaynaklarının yeniden soylarının canlandırılması ve devamlılığının sağlanması.
Biyoteknoloji ünitesi
2001 yılında enstitü bünyesinde kurulan Embriyo Transferi Laboratuvarında cinsiyeti belirlenmiş sığır embriyosu üretiliyor. Embriyo Transferi Laboratuvarı ticari amaçlı embriyo üretimine başlamayı ve embriyo transferinin Türkiye'de de diğer ülkelerde olduğu gibi sahaya aktarılmasını sağlayarak rutin uygulanabilir hale getirmeyi hedefliyor.
Genetik Laboratuvarında mevcut cihazlarla suni tohumlama yoluyla spermadan bulaşabilecek genetik hastalıklar teşhis edilebilecek.
Laboratuvarda aynı zamanda yerli evcil genetik kaynakların gen haritaları çıkarılacak, yerli evcil hayvan genetik kaynaklardan bazılarının sperma, embriyo, doku kültürü ve hücre kültürlerinin korunması ve saklanması sağlanacak.