SPK'dan şirketlere "3. kuşaktan önce halka açılın" çağrısı
Şirketlere "3. kuşaktan önce halka açılın" çağrısında bulunan SPK Başkanı Ertaş, "Aile içi çekişmelerden dolayı kurumsallaşmayan şirketler, üçüncü kuşak tarafından batırılıyor" dedi.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, aile içi çekişmelerden dolayı kurumsallaşmayan şirketlerin üçüncü kuşak tarafından batırıldığını belirterek, "Halka açılan ve paylarının menkul kıymet borsalarında işlem görmesini sağlayan aile şirketleri, kurumsallaşmaya daha etkin ve hızlı geçiyor, sürdürülebilir ve küresel piyasada daha dayanıklı bir performans sergiliyor." dedi.
Aile şirketlerinde yaşanan "kurumsallaşmama ve üçüncü kuşak" sorunuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ertaş, halk arasında "Babalar kurar, oğullar yer, torunlar batırır" şeklinde söylemler bulunduğunu hatırlatarak, bunun temel sebebinin, yüksek performansla hızla yükselen aile şirketlerinde küresel rekabete dayanıklı bir yapının oluşturulamaması olduğunu vurguladı.
Ertaş, "Halka açılma ve payların menkul kıymet borsasında işlem görmesini sağlamakla şirketler, sermaye piyasasının denetim mekanizmaları sayesinde profesyonellik anlayışı oluşturma ve kurumsallaşma süreçlerini hızlandırmakta ve modern yönetim tekniklerine daha kısa sürede kavuşabilmektedirler." ifadelerini kullandı.
Halka açılan ve paylarının menkul kıymet borsalarında işlem görmesini sağlayan aile şirketlerinin kurumsallaşmaya daha etkin ve hızlı geçebildiğini dile getiren Ertaş, "Bu sayede kurumsallaşan aile şirketleri, sürdürülebilir ve küresel piyasada daha dayanıklı bir performans sergiliyor." diye konuştu.
"Üçüncü kuşağın daha iyi eğitim alması, sorunları ortadan kaldırmaz"
Ertaş, üçüncü kuşağın daha iyi eğitim almasının aile şirketlerinin kurumsallığa geçişinde ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasında sorunları kendiliğinden ortadan kaldırmayacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Eğitim, kişisel yeterlilik için önemli bir faktör olmakla birlikte beraberinde yöneticilik vasfına sahip olmayı, vizyonerliği, yöneticilik sorumluluğunu taşımayı ve bu konuda istekli olmayı getirmez. Eğitim yoluyla öğrenilen uluslararası normların ve kurumsal yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesi arzusu, isteği ve ihtiyacı, şirketleri başarıya götürecek önemli bir faktördür. İyi bir eğitimin farkındalık oluşturarak şirketin kurumsallaşma dönüşümüne katkıda bulunması mümkündür. Burada kilit nokta, farkındalığın ne oranda şirket yönetimine uygulandığıdır."
Ertaş, aile içi çekişmelerden dolayı kurumsallaşmayan şirketlerin üçüncü kuşak tarafından batırıldığını, asıl meselenin teori eğitiminin sahaya yansıtılamaması olduğunu söyledi.
Bunun sonucunda da aile şirketlerinin iflas ettiğini aktaran Ertaş, "Kurumsallaşmak isteyen bir şirkette, yönetim kurulunun etkinliği, toplantılarının gerçekleşme şekli, kararların nasıl alındığı, üst yönetim ve yönetim kurulu ilişkisi, yönetim kurulunun hangi kriterler dahilinde işletileceği ve yönetim kurulunun görev ve sorumluluklarının net olarak belirlenmesi gibi hususların düzenlenmiş olması gerekiyor." görüşünü de paylaştı.
"Halka arz, köprü olacak"
Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği (SPYD) Başkanı Arif Ünver de eğitim, farkındalık ve etik ilkenin yan yana gelmesi halinde şirketlerin kurumsallaşmasının hızlanacağını ve kurumsallaşma yolunda halka arzların önemli bir köprü vazifesi göreceğini vurguladı.
Şirketlerin kurumsallaşmasının hızlanmasının, Türkiye ekonomisinin bütünü açısından kurumsallaşmayı da hızlandıracağını, bunun da ülkenin nihai ekonomik hedeflerinin gerçekleşmesine ciddi katkı sağlayacağını belirten Ünver, "Kurumsallaşma, fon arz ve talep edenler arasındaki ilişkinin optimum seviyede realize edilerek özkaynak finansmanının gelişimine de hız kazandıracaktır." dedi.
Ünver, kurumsallaşmaya sadece şirketler değil topyekûn ülke menfaatleri düşünüldüğünde, bürokrasinin de çaba sarf ederek katkı sunması gerektiğini, bu konudaki farkındalığın artırılması için yazılı ve görsel medyaya önemli görevler düştüğünü de sözlerine ekledi.