SPK Başkanı sert çıktı
SPK Başkanı Ertaş, 31 Mart 2015'e kadar Turkcell'in kendi iradesiyle genel kurulu toplayıp yönetimi seçmemesi halinde, kendilerinin gerekli adımları atacağını söyledi
İSTANBUL - Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, "31 Mart 2015'e kadar Turkcell'in ortakları genel kurulu toplayıp kendi iradeleriyle yönetim kurulu üyelerini seçmezlerse, genel kurulun da ticaret kanunundan kaynaklanan yetkileri, SPK'ya intikal edecek. Dolayısıyla yaklaşık 10 ay daha sabırla bekleyeceğiz. Eğer ortaklar kendi iradeleriyle adım atmazsa, bu adımı biz atacağız" dedi.
"The Euromoney Eurasia Forum"unda konuşan Ertaş, "Ortaklar 4 yıldır bir araya gelip genel kurulu toplayamıyor ve yönetim organlarını atayamıyor. Oysa ki Turkcell, yaklaşık 100 bin yatırımcısı olan, hem New York borsasında hem Borsa İstanbul'da işlem gören bir şirket. Dolayısıyla düzenleyici bir otorite olarak, böylesine bir şirketi herhalde boşta bırakamazdık. Şirketin Genel Kurulu'na, 'Bir an önce toplanın ve şirketi organsız, yönetimsiz bırakmayın. Eğer siz bunu yapmazsanız, düzenleyici otorite olarak SPK'nın temsil ettiği Tazmin Merkezi, bu şirketin yönetim kuruluna geçici olarak yönetim kurulu atayacak' dedik. Atadık… Ne zamana kadar? Şirketin ortakları, kendileri bir araya gelip, kendi iradeleriyle kendi yöneticilerini seçene kadar.
Şu ana kadar beklediğimiz genel kurul yapılamadı. Ortaklar bir araya gelmedi. Kanun şunu da söylüyor; 'genel kurul 2 kere üst üste yapılamazsa, 31 Mart 2015'e kadar Turkcell'in ortakları genel kurulu toplayıp kendi iradeleriyle yönetim kurulu üyelerini seçmezlerse, genel kurulun da ticaret kanunundan kaynaklanan yetkileri, SPK'ya ya da Yatırımcı Tanzim Merkezi'ne intikal edecek'. Dolayısıyla yaklaşık 10 ay daha süre var. Biz bu süreyi de sabırla bekleyeceğiz. Eğer ortaklar kendi iradeleriyle adım atmazsa, bu adımı biz atacağız" dedi.
'Mevzuatı A'dan Z'ye değiştirdik'
2013 yılının tamamında 67 yeni düzenleme yaparak sermaye piyasasına yönelik hukuki mevzuatı A'dan Z'ye tamamen değiştirdiklerine dikkati çeken Ertaş, bunların bir kısmının uygulamasına 1 Temmuz 2014'den itibaren başlayacaklarını açıkladı. Ertaş, "Aslında her şey değişti, ihraç prosedürleri, yatırım kuruluşlarının yeniden yapılandırılması, kolektif yatırım kuruluşları… Dolayısıyla tüm değişikliklere yönelik hukuki mevzuat tamamlandı. Türkiye'nin 2023 İstanbul Finans Merkezi hedefi var. Öncelikle bu hedefe yönelik bir hukuki altyapı oluşturuldu ve referans olarak da bütün düzenlemelerimizde Avrupa Birliği (AB) direktiflerini esas aldık. Şu anda çok rahatlıkla söylüyoruz ki dünyanın en yeni ve en ileri mevzuatı Türkiye'de. Bugün herhangi bir şirket nasıl Londra'da halka açılıyorsa, Türkiye'de de aynı prosedüre tabi. Bir yatırımcı yurt dışında hangi haklara sahipse, Türkiye'de de en az onlar kadar haklara sahip" ifadelerini kullandı.
Sermaye piyasalarıyla ilgili özellikle 2002 öncesi çok parlak bir karnenin olmadığını hatırlatan Ertaş, bunun, yüksek enflasyon, yüksek faiz gibi pek çok sebebi olduğunu aktardı. Ertaş, hep geriye bakarak ileriyi yönlendirmenin çok doğru olmadığını belirterek, artık son 10 yıldan itibaren Türkiye'deki sermaye piyasalarının gelişimine bakmak gerektiğini söyledi.
Yatırımcıların haklarının, eskiye göre daha fazla korunduğunun altını çizen Ertaş, "Şirketlerimize daha fazla yeni enstrümanlar sunuluyor. Yatırım kuruluşlarımıza daha fazla iş imkanı açılıyor. Dolayısıyla hep geçmişi konuşursak orada kalırız. Biz diyoruz ki daha ileriye bakalım. Bugün sermaye piyasaları, hukuki altyapısıyla, teknik altyapısıyla, yetişmiş işgücüyle Türkiye'nin yeni bir açılımı olacak ve 2023 hedeflerine de Türkiye sermaye piyasalarıyla yürüyecek" diye konuştu.
'Cezalandıran bir kurum olmak istemiyoruz'
[PAGE]'Artık makro konuları aştık'
Ertaş, Sermaye Piyasası Kanunu'nun çerçeve bir kanun olduğunu dile getirerek, düzenlemelerinin şu anda daha fazla esnekliğe ihtiyaç duymayacak kadar esnek olduğunu vurguladı.
Bugün Londra'da hangi piyasada hangi ürün işlem görüyorsa, Türkiye'de de onun hukuki altyapısının bulunduğunu belirten Ertaş, önemli olanın bunu hayata geçirecek tasarruf düzeyi, yatırımcı bilinci, aracı kurumların müşteri potansiyeli olduğunu söyledi.
Problemin artık hukuki tarafta değil, uygulama tarafında olduğuna işaret eden Ertaş, "Artık bu tarafa odaklanacağız. Her sektörün darboğazları var. Artık makro konuları aştık, mikro problemlere yönelik bu yıl içerisinde çözüm üreteceğiz" dedi.
Ertaş, Türkiye'nin AB'ye girmeyi hedeflediğini dile getirerek, SPK düzenlemelerinin tamamında AB direktiflerinin referans aldıklarını ve onları büyük ölçüde ya aynen ya da kendi koşullarına adapte ederek mevzuata aktardıklarını söyledi.
Bölgesel entegrasyon dışında herhangi bir konunun gündemlerinde olmadığının altını çizen Ertaş, şöyle devam etti: "SPK, muadil kuruluşlarla yakın iş birliği içerisinde. 31 ülkeyle karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuyoruz. 17 AB ülkesiyle yatırım fonlarının karşılıklı işlem görmesine yönelik son 10 yıl içinde anlaşma imzaladık. Artık Türkiye'nin izin verdiği yatırım fonları yurt dışında satılabilecek, yurt dışında anlaşma imzaladığımız kurumların fonları da Türkiye'de… Karşılıklı kuruluşlar birbirlerini kabul ediyor. Dolayısıyla bu bizim için bir açılım olarak devam ediyor. Bu konuda ilgili kuruluşlarla iş birliğine devam edeceğiz."
Ertaş, Türkiye'de bireysel yatırımcılarla sermaye piyasalarını büyümenin çok sağlıklı olmadığını dile getirerek, Türkiye'nin finansal eğitim düzeyinin çok yüksek olmadığını ve sermaye piyasalarının, para piyasalarına göre daha kompleks ve daha fazla bilgiye dayalı bir sektör olduğunu anlattı.
Dolayısıyla bireysel yatırımcıların, kurumsal yatırımcılar kanalıyla sermaye piyasalarıyla tanışmalarının daha sağlıklı olacağını düşündüklerini belirterek, Türkiye'nin geçen yıl Bireysel Emeklilik Sistemi'nde reform sayılacak bir düzenleme yaptığını hatırlattı.
'Cezalandıran bir kurum olmak istemiyoruz'
Vahdettin Ertaş, hukuki düzenleme olarak yatırımcıların haklarının yeterince korunduğunu ve uygulamanın önemli olduğunu söyledi. Son aylarda herkesin SPK'nın "yanlış yapanlara" karşı nasıl kararlılıkla gereğini yerine getirdiğini gördüğünü ifade eden Ertaş, "Biz cezalandıran bir kurum olmak istemiyoruz. Ama yatırımcılarımızın da doğru adım atmasını, doğru kanalla hareket etmesini istiyoruz" dedi.
Ertaş, kanunda cezai maddelerin bulunduğunu fakat bunların insanlara ceza vermek için değil caydırmak için olması gerektiğini dile getirerek, bu konuda yanlış yapanların hak ettiği cezayı almasının, adaletin tesisi için gerekli olduğunu söyledi.
Türkiye'de yargılama süreçlerinin uzunluğunun malum olduğunu belirten Ertaş, manipülasyonu tespit etme konusunun son derece zaman aldığının da altını çizdi.
İstanbul'un 2023 hedefleri olduğunu ve bunun için de ihtisas mahkemelerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizen Ertaş, konunun uzmanı olan hakimlerin, yargıçların bu konuyu değerlendirmesi gerektiğini söyledi. Çok kısa sürede onlara intikal ettirilen konuların çözümlenmesi temennisinde bulunan Ertaş, "Böylece adalet erken tecelli etsin. Adalet ne kadar hızlı tecelli ederse de piyasalara olan güven aynı oranda artacaktır. Bu konudaki tasarı da TBMM'de, inşallah en kısa sürede çıkar diye ümit ediyoruz" diye konuştu.