Son Dakika: CHP lideri Özel duyurdu: Sahaya iniyoruz, Daron Acemoğlu'ndan destek alacağız
Son Dakika Haberi: CHP lideri Özgür Özel ekonomik sorunlara çözüm arayışıyla sahaya ineceklerini açıkladı. Yılbaşına kadar 50 kentte sanayici, çiftçi, esnaf ve işçilerle bir araya geleceklerini anlatan Özel, “Ekonomideki sorunları pratikte çözüme kavuşturacağız. Prof. Dr. Daron Acemoğlu gibi dünyaca etkin isimlerden de yardım alacağız” dedi.
Ferit PARLAK
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, bazı gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileri ile bir araya geldi. Sohbet toplantısına CHP Medya ve Halka İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’da katıldı.
“Yoksulluk ve geçim sıkıntısı ile mücadele bizim önceliğimiz. Emekli ve işçiye geçinebilecekleri düzeyde bir zam yapılmazsa; çiftçinin hakkı verilmezse, yılbaşından itibaren erken seçim mitingleri planlayabiliriz” diyen Özel, CHP’nin ekonomi kurmaylarının yılbaşına kadar 50 ilde sanayici, çiftçi, esnaf ve işçilerle bir araya geleceğini kaydetti. Özel, bazı şehirlere kendisinin de gideceğini dile getirerek, parti olarak ekonomik sorunları halkla doğrudan ve anlaşılır bir dilde tartışacaklarını kaydetti.
Özellikle ekonomik zorlukları yaşayan kesimlerle daha etkili bir iletişim kurmayı hedeflediklerini Vurgulayan Özel ayrıca, iş dünyasıyla ve emek örgütleriyle işbirliği yaparak çözüm önerileri geliştireceklerini belirtti.
Toplantılara, KOBİ uzmanı Volkan Demir, Yalçın Karatepe, Selin Sayek Böke gibi deneyimli isimlerin başkanlığındaki ekiplerin katılacağını dile getiren Özel, “Ekonomiyi sadece teorik olarak değil, pratikte de çözüme kavuşturacağız. Prof.Dr. Daron Acemoğlu gibi dünyaca etkin isimlerden de yardım alacağız” diye konuştu.
CHP lideri Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) hükümet anlayışını eleştirerek, Türkiye’nin yeni bir kamu yönetimi sistemine ihtiyacı olduğunu söyledi. Özel, “AK Parti’nin kişisel yönetim anlayışı, uzun vadede Türkiye’nin çıkarlarına hizmet etmiyor. Kurumların ve kuralların yerine kişilerin geçmesi sürdürülebilir bir sistem değil” ifadelerini kullandı.
“Ekonomik vaatler ve uygulamalar çelişkili”
Özel, iktidarın ekonomiyle ilgili vaatlerini de yerine getirmediğini belirterek, “Asgari ücretliye yılda dört kez zam yapacağım demişlerdi, ancak bir kez zam yapıldı. Çiftçiye 2004 yılında çıkarılan kanuna göre Gayri Safi Milli Hasıla’nın yüzde birini vereceklerini söylemişlerdi, ancak geçen yıl çiftçiye sadece yüzde 0,18’i ödendi” şeklinde konuştu.
Özel, CHP’nin çözüm önerilerini şu şekilde sıraladı: “Biz, halkın tüm kesimlerinin mağduriyetlerini gideren, ekonomiyi güçlendiren ve adil bir toplumsal düzen kuran politikalar üretiyoruz. İktidar, vaatlerini yerine getirmediği gibi halkın sorunlarına duyarsız kalıyor. CHP olarak, toplumun tüm kesimlerinin güven içinde yaşayacağı, eşit ve adil bir devlet yapısını kurmayı hedefliyoruz.”
CHP Genel Başkanı ayrıca, devletin yeniden inşası ve kamu yönetimi reformları konusunda da önemli adımlar atacaklarını söyledi. Özel, “Kurumlar ve kurallara dayalı bir sistem kurmayı planlıyoruz. Hukuk devleti ilkesine bağlı, şeffaf, güvenilir bir yönetim anlayışını hayata geçireceğiz” dedi.
Türkiye’nin dış politikası hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özel, Avrupa Birliği (AB) üyeliği hedefini savunduklarını ifade etti. Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğinin, ülkedeki hak ihlallerinin ve eşitsizliklerin önüne geçebileceğini belirten Özel sözlerini şöyle sürdürdü:
“AB üyeliği, hukukun üstünlüğü ve gelir adaletinin sağlanması açısından kritik önem taşıyor. Avrupa Birliği’nde ortalama milli gelir 56 bin dolar, Türkiye’de ise bu rakam 4 bin 500 dolar. Biz, halkın zenginleşmesini savunuyoruz.”
Avrupa ile ilişkilerde Çin ve Rusya ile de diplomatik ilişkilerin önemine değinen Özel. “Çin ve Rusya ile diplomatik ilişkileri kesmiyoruz ancak biz Avrupa’yı, hukuk ve gelir adaleti gibi ilkeleriyle değerli buluyoruz” dedi. CHP’nin, AB’nin ideallerini savunmaya devam edeceğini belirten Özel, “Demokrasi ve zenginleşme bizim önceliğimiz. Halkın refahını, liderlerin zenginliğinden önce tutuyoruz” açıklaması yaptı.
Özel, geçmişte Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerde kişisel temasların ve ikili anlaşmaların yarattığı sorunlara dikkat çekerek, "Trump’la geçmişte kişisel ilişkiler kurmak Türkiye için pek çok sorun yarattı. Bunlar, Türkiye’nin ulusal onurunu zedeleyen sonuçlar doğurdu” dedi. Türkiye’nin dış politikada daha profesyonel bir yaklaşım benimsemesi gerektiğinin altını çizen Özel, “Kurumsal ilişkilerle, diplomatlarımıza alan açarak ilerlemek lazım” dedi.
“Türkiye’yi düşman belirlemenin İsrail’e faydası yok”
İsrail’in Türkiye’ye saldıracağı yönündeki görüşler ile ilgili soruyu da yanıtlayan Özel, “İsrail, bunca yıldır elde ettiği kendince kazanımların tamamını kaybetmeyi göze almadıktan sonra; İsrail’i yöneten akıl ki sadece İsrail’de değil, aklın kendisi Amerika’daki İsrail lobisinde, Türkiye’ye saldırmaz. Türkiye’ye saldıracak asgari gücü de yok, siyasi gücü de yok, Türkiye’yi düşman belirlemenin ona bir faydası da yok” dedi.
İsrail’in Trump döneminde, Ortadoğu’da bazı Arap ülkelerinin desteğini de alan bambaşka bir politika yürüttüğünü kaydeden Özel, “Bir hukuk devleti olan, laiklik ilkesinin anayasasında olduğu bir ülkeye ve çok güçlü donanması, çok güçlü hem silahlı kuvvetleri olan bir ülkeye saldıracak kadar çıldırmış olamaz. Burada hiçbir menfaati yok” şeklinde konuştu.
Türkiye için esas tehdidin Hamas’ın Türkiye’de yapılanma ihtimalinin olduğunu savunan Özel, “Birilerinin yersiz yurtsuz kalan Hamas’a kucak açıp, Hamas’ı Türkiye’de bir yapılanmaya teşvik etmeleri ise büyük bir tehlike olur Türkiye için. Ben tehdit olarak onu görüyorum” dedi.
Özel, “Hamasa terör örgütü dedin diyenler var bana. Ben Hamas’a CHP Genel Başkanı olduktan sonra terör örgütü demedim. Bu karar alınıp söylenebilecek, siyasi bir tercihtir. Dış politikadaki arkadaşlarımızla da konuştuk bu meseleyi, terör örgütü dememek lazım. Ama bu olaylar bir gece yarısı Hamas’ın İsrailli sivillere saldırısıyla başladı.
İsrail’in beklediği fırsatı Hamas verdi onlara. Hatta belki de Mossad istedi o saldırıyı. Masum insanlara gece yarısı bomba yollayıp, israilin istediği bahaneyi verdi. İsrail’de ABD seçimleri öncesi, ona kimsenin ‘dur’ diyemeyeceğini bildiği için bu fırsatı lehine kullandı” şeklinde konuştu.
“Umut örgütlenemeyince korku örgütleniyor”
Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “İsrail Türkiye’ye saldıracak diyenleri TBMM’ye çağırdık ve sizlerin bilmediği hiçbir şey söyleyemediler. Bir tane AK Partili veya MHP’li çıkıp ‘ben ikna oldum, İsrail Türkiye’ye saldıracak’ diyemez. Hükümet umudu örgütleyemediği için korkuyu örgütlemeye çalışıyor.
Sokakta, haber kanallarında ‘yoksulluk konuşulmasın güvenlik kaygıları konuşulsun’ istiyor. Alman kadınlar zayıf, çelimsiz çocukları gösterirken, Hitler şunu söylemişti: ‘Alman çocuklarının tereyağına değil, Alman tanklarının gres yağına ihtiyacı var.’ Şu anda yaratılmaya çalışılan algı, ‘Evet açsın, yoksulsun, işsizsin. Ama tehlike büyük yine arkama geçmelisin.’ Ben buna itiraz ediyorum. Ve ‘Türk çocuklarının tereyağına ihtiyacı var.’ diyorum.”
“Aidat, aidiyet yaratır”
Bu kadar yoksulluk varken devletin savunma sanayi diye bir fon kurmasının ve bunu herkesden fonlamasının kendisine çok akılsızca geldiğini vurgulayan Özel, “Savunma sanayinin 60 milyar liraya ihtiyacı varsa, bütçe görüşmelerinde savunma sanayine 60 milyar lira aktarırsın hiç kimse itiraz etmez savunma sanayinin ihtiyacı var diye.
Aidat aidiyet yaratır. Bu parayı kredi kartından, damga pulu üzerinden, saat üzerinden herkesten almak istenmesi bu nedenledir. Amaç vatandaşın, tehlikenin büyük olduğunu, zor bir zaman olduğunu hissetmesini, korkmasını sağlamaktı. Vatandaşın bu tehdit algısını içselleştirmesini istediler. O algıyı biz kapalı oturum oturumda çökertince vazgeçtiler” açıklaması yaptı.
“Sözler tutulmayınca algı devreye girdi”
Özel, hükümetin verdiği sözleri tutmadığını ifade eden Özel, “Emekliye, işçiye verdiği maaş sözlerini tutmuyor. Çiftçiye milli hasılanın yüzde 1’ini verecekti destek olarak, binde 2 verdi geçen sene. Esnafa verdiği yüzde 9 faizli kredinin faizini, ödemesi devam ederken yüzde 35’e çıkardı. Bunlar tartışılmasın, “Tehlike büyük, hükümete destek olmalıyız.” algısı yaratmaya çalışıyor” diye konuştu.
“Devlet Bey ön açmak için mi ön kesmek için mi yaptı?”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ile ilgili çıkışını da değerlendiren Özel, “İhtimaller var. İttifak ortakları arasında bir uyumsuzluk olduğu ihtimali kuvvetleniyor. Tayyip Bey, Devlet Bey’e yaptığı ziyarette konu ile ilgili bir dosya sunuyor. Ve, ‘Buna göre bir şeyler yapmamız gerekiyor, takdir sizin’ diyor. Ve Devlet Bey’de atılacak en zor, en aykırı adımı gündeme getiriyor.
Devlet Bey bunu ön açmak için de yapmış olabilir, ön kesmek için de. Ön kesiyorsa büyük bir ittifak krizi ile karşı karşıyayız, ön açıyorsa büyük bir teknik yetersizlikle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Dünyada çatışmalı süreçlerin nasıl çözüleceği konusunda bir müktesebat olduğunun altını çizen Özel, “Bunu takip edenler başarıya ulaşmış, diğerleri ulaşamamış. İrlanda gibi sayısız başarı örnekleri var. Başaramayanlara en iyi örnek ise bizim geçen seferki açılım” dedi.
Apandisit ameliyatı ve Viking örneği…
Konu ile ilgili cerrahi müdahale örneği veren Özel sözlerine şöyle devam etti: “Tüm dünyada apandisit ameliyatının acısız olarak nasıl yapılacağı biliniyor. Sıfır riskle alınıyor apandisit ve hasta bir gün sonra normal yaşamına devam ediyor. Bu imkan varken, Devlet Bey diyor ki, ‘Apandisit ameliyatını Vikinglerin yaptığı gibi yapacağız. Kamamı çıkaracağım, karnını yaracağım, elimle apandisti alacağım, sonra da oraya yaprak/tütün basacağım ve hasta iyileşecek.’ Bu yöntemle, genelde apandisit patlar ve hasta ölür. Bir kere öldü zaten. Ona rağmen, ‘Ben bildiğim yöntemle alacağım apandisti’ diyorsa Devlet Bey, ya olmayacak bir şey öneriyordur, ya da hastayı öldürmeye çalışıyordur.”
“Sürekli tekrar, destek bulamamaktan…”
İktidarın Abdullah Öcalan ile istişare ettiğine dair şüphelerinin kalmadığına dikkat çeken Özel, “Ama bu mesele sahada karşılık bulmadı. Ve bu mesele itirazla karşılandı. Erdoğan bu nedenle fren yapıyor. Devlet Bey’de sürekli, “sözlerimiz arkasındayım” lafını tekrarlıyorsa, arkasında beklediği desteği bulamadığındandır” diye konuştu.
Kayyum konusuna da değinen Özel, “Bir sorunu çözmek için, öncelikle sorunu bilmen ve sorun olduğunu kabul etmen lazım. Sonrada bu sorunu ne yarattı, nasıl çözeriz demen lazım. Toplumsal mutabakat yaratıyorken, şehit ailelerini gazileri de düşüneceksin, mağdur olmuş kürtlerin seçtikleri başkana kayyum atamamayı da düşüneceksin. Çözmek istediğini söylüyorsun sonra her ikisini de düşünmüyorsun. Bu ne yaman çelişki” şeklinde konuştu.
“Erken seçim beklentisi yüzde 60’lara yükseldi”
CHP Genel Başkanı Özel, 31 Mart gecesi yaptığı konuşmada, “Bu bir genel seçim değil, yerel seçim. Hükümete kırmızı kart değil, sarı kart gösterdiniz. 31 Mart seçim sonuçlarını araçsallaştırarak, bahane ederek bir erken seçim çağrısı yapıp, hükümeti değiştirmek gibi bir yol izlemeyeceğiz” dediğini hatırlatarak, “Sonra da eklemiştim, “Ama, sarı kartı anlarlarsa.” Siz, “Arkadaşım 10 bin lira emekli aylığı mı olur, 17 bin lira asgari ücret mi olur, 110 lira fındık fiyatı mı olur, buğday fiyatı 8 liradan 9 lira mı olur?” deyip sarı kartı gösterdiniz. “Anlamazlarsa, geçim olmaz, geçim olmazsa seçim olur” demiştim. Devamında insanlar ekonomik zorluklar yaşadı. Ve bu hükümet bunları görmedi. Erken seçim beklentisi yüzde 20’lerden yüzde 60’lara çıktı” dedi.
“Erken seçimi 2025 Kasım’da yapalım”
Hem asgari ücretin, hem emekli aylığının eridiğini gördüklerini ifade eden Özel şunları söyledi:
“Ocak ayından bu yana asgari ücretten 5 kilo dana kıyma kayıpken, bize yok Anayasayı değiştirelim, yok İsrail saldıracak diye vatandaşı korkutalım, yok Abdullah Öcalan’ı çağıralım bu kürsüden konuşsun diyorlarsa, biz erken seçim çağrısı yaparız. Ama YSK’nın kararına göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikinci dönemi ve aday olabilmesi için seçimlerin TBMM tarafından yenilenmesi gerekiyor. Aday olmak istiyorsa şöyle bir çağrıda bulunduk, 2025’in Kasım ayında yapalım. Kasım ayında yapılmazsa, seçimlere 6 ay kala gelip, ‘seçimleri yenileyelim’ deme, biz kabul etmeyiz.”
“AK Parti’nin adayı kim olacak?”
CHP’nin adayı ile ilgili soruyu da yanıtlayan Özel, “Bize soruyorlar CHP’nin adayı kim. Bize sorma. Biz soruyoruz, Erdoğan aday olamayacağına göre, AK Parti’nin adayı kim? Birbiriyle derin çelişkileri olan iki İçişleri Bakanı’ndan biri mi? Yoksa damatlardan biri mi? Yoksa MİT Başkanlarından biri mi? Tarikat dengeleri ne olacak?” ifadelerini kullandı. İttifak tartışmalarına değinen CHP Genel Başkanı, seçim öncesi ittifakların konuşulmasının doğru olmadığını vurguladı. Özel, CHP'nin güçlü bir adayla seçime gireceğini belirterek, "Eğer CHP tek başına yüzde 50+1 alabilecek güçteyse, ittifak arayışına girmeyiz. Ancak bu oranı yakalayamazsak, geniş bir ittifak arayışına girmemiz kaçınılmaz olacak" diye konuştu.