Siyaset ticaretin önüne geçti ihracat 2009’dan beri gelişmedi

Taylan BÜYÜKŞAHİN

İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin 75. yıl kutlamasında iş dünyası, siyaset ve bürokrasiden pek çok isim bir araya geldi. Kutlama etkinliğine eski Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete ve çok sayıda ihracatçı birliğinin yönetim kurulu üyeleri katıldı. Kutlama töreninde ayrıca ‘2. Ulusal Endüstriyel Gıda Tasarım Yarışması’nın kazanan tasarımcıları da ödüllendirildi. 

Törende bir konuşma yapan Tüzmen, ihracatın uzun süredir 150 milyar dolarlar seviyesinde kalmasına dikkat çekti. Tüzmen, “İhracatın rakamının değişmesi lazım. Birlik başkanlarını biliyorum, senelerce çalıştım. Bu ekip alıp götürdüğünüz zaman, hedefi gösterin gerisine karışmayın. Ancak bu ekip ticaret yapmayı bilir bu ekip siyaset yapmayı bilmez. Şimdi sene 2015 ben bakıyorum herkes siyaset konuşuyor. Siyaseti boş verin, siz işinize bakın. Siyaset ticaretin önüne geçti” dedi. 

2009’da bakanlık görevinden ayrıldığında ihracat rakamının 133 milyar dolar olduğunu anlatan Tüzmen, “Sizlerle beraber 36 milyar dolardan aldık 133 milyar dolara getirdik. Şimdi o zaman altın da yoktu. Altını da koy üstüne 150 milyar dolar. Sene 2015, hala 150 milyar dolar. Hem de ortalama döviz kuru 1.60’tı. Şimdi 3 TL. Arkadaşlar bize 1 doları 2 TL’ye verselerdi, 250 milyar dolar ihracat yapardık” ifadelerini kullandı. 

‘Bizim işimiz mal ihraç etmektir rejim ihraç etmek değildir’

Dış talebi yaratan faktörlerin en önemlilerinden bir tanesinin dış politika olduğunu vurgulayan Tüzmen, görev yaptığı dönemde bunu MKYK toplantılarında da dile getirdiğini söyledi. Tüzmen, sözlerine şöyle devam etti: “Bakın bizim işimiz mal ihraç etmektir, hizmet ihraç etmektir. Bizim işimiz rejim ihraç etmek değildir. Biz, eğer mal ve hizmet ihracatını bırakıp, rejim ihraç etmeye kalkarsak o ülkeler de bize terörist ihraç eder, görüyorsunuz. Sıkıntı büyük, o zaman kimse kusura bakmasın. Ben pantolonumu zor bağlıyorum kişi başına 9-10 bin dolar gelirle... Ben gidiyorum başka ülkelere rejim ihraç etmeye; bu yanlış. Bunun herkes yanlış olduğunu kabul etmeli. Bu ülkelerle iyi ilişkilere nasıl geliriz? Suriye, İran, Irak, Rusya, Libya, Mısır, ABD her tarafl a problemliyiz, böyle bir şey yok. Bu akla zarardır. Bunu gözden geçirip düzeltmek hepimizin görevidir. Dış politikayı gözden geçirmeliyiz. Zor ama yapılabilir. Bizim tüm komşu ülkelerle olan iyi ilişkilerimiz 20-25 senede geliştirdiğimiz iyi ilişkilerimiz maalesef çok hızlı kaybedildi. O kaybolunca, ihracatçının pazarları bitince ne yapsın?” 

‘Sektörü her geçen gün daha ileriye taşımaya gayret ediyoruz’ 

Zekeriya Mete, 1940 yılında kurulan birliğin bugün 700’e yakın üyesi ile Türkiye’nin en önemli ihracatçılarını bünyesinde barındırdığını belirtti. Sektörü her geçen gün daha ileriye taşımaya gayret ettiklerini ifade eden Mete, “Birçok başarılı projeye imza attık. Birlik olarak katıldığımız ilk fuarda sadece 12 şirkettik. 150 metrekarelik standımız vardı. İhracatımız ise 150 milyon dolardı. Bugün yüzlerce şirketimiz fuarlara katılıyor. İhracatımız 2 milyar dolara yaklaştı” dedi.

‘Yenilikçi ve en aktif birliklerden birisi’

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de konuşmasına başlarken Hububat, Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin ihracatın öncü, yenilikçi ve en aktif birliklerinin başında geldiğini söyledi. Birliğin kurulduğu 1940 yılında Türkiye’nin tüm ihracatının 80 milyon dolar seviyesinde olduğunu anlatan Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: “150’nin üzerinde ülkeye ihracat yapan hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar sektörü ise 2014 itibariyle 6.7 milyar dolarlık ihracata ulaştı ve 2023 için 19.2 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Sektörümüz 2023 için ayrıca dünya pazar payını yüzde 1.8’e yükseltmeyi hedefl iyor. Sektörü etkileyen orta ve uzun vadeli küresel trendlere baktığımızda ise artan gıda fi yatları, küresel nüfus artışı ve şehirleşmenin etkili olacağını görüyoruz. Talep hızla değişiyor, bu talebe ve farklı ürünlere olan ihtiyaçlara cevap verebilmek için yenilikçi üretim teknikleri geliştiriliyor. İhracatçılarımız dijital dönüşüm trendlerini de iyi takip etmeliler. Bu anlamda iki yıldan bu yana düzenlenen endüstriyel gıda tasarım yarışması da kritik öneme sahip."