Sektörümüzün sorunu da çözümü de aynı: İletişim!
Türkiye Sigorta Birliği Başkanlığı’na aday olan Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin, “Sektörümüz hep gündemde ama maalesef pozitif değil negatif yönleriyle. Bunu da değiştirmenin tek yolu doğru iletişim ve doğru algıyı oluşturmak” dedi.
Türkiye sigorta sektörü hareketli günler yaşıyor. Sektörün en önemli üretim kaynağı olması yanında en çok zarar yazdığı zorunlu trafik sigortasının gündemden düşmediği şu günlerde, sektörün çatı organı olan Türkiye Sigorta Birliği de (TSB) seçimli genel kuruluna hazırlanıyor. Önümüzdeki hafta yapılacak Genel Kurul’da 2 yıllık dönem için seçilecek yeni Yönetim Kurulu’nu hareketli bir dönem bekliyor. TSB Başkanlığı için yeni adaylar çıkmazsa şu anki TSB Başkanı Groupama Sigorta Genel Müdürü Ramazan Ülger ile Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin yarışacak. DÜNYA Gazetesi olarak sektörün yakından tanıdığı iki adaya da başarılar dilerken yeni aday Güneş Sigorta Genel Müdürü Serhat Süreyya Çetin sektörün sorunlarına ve TSB’nin bundan sonra neler yapması gerektiği üzerine önemli açıklamalarda bulundu.
Sigorta sektörünün çok zorlu yıllardan geçtiğine işaret eden Serhat Süreyya Çetin, “Sektörümüzün adının neredeyse sadece onunla anıldığı Trafik Sigortaları sorunu 2015 yılında yine başroldeydi. Bu da sektörümüzün hep negatif agılanmasına, tüm tartışmaların bu poliçelerin artan primleri odağında toplanmasına, topluma ve ekonomiye getirdiğimiz katkının göz ardı edilmesine neden oluyor. Evet hep gündemdeyiz ama maalesef pozitif değil negatif yönlerimizle. Bunu da değiştirmenin tek yolu doğru iletişim ve doğru algıyı oluşturmak” diye konuştu. “Sigorta sektörü olarak toplumsal ve ekonomik faydamızı, fonksiyonumuzu ortaya koyamadığımız aşikar” diyen Çetin bunu bertaraf edebilmek için dört boyutlu ve güçlü bir iletişim yapısı kurulması gerektiğini söyledi.
En büyük sorumluluk Birlik ve genel müdürlere düşüyor
Dört boyutlu ve güçlü iletişim yapısını açmasını istediğimiz Çetin, birinci boyuta sigorta şirketlerinin birbiri ile olan ilişkileri olarak baktığını belirterek şöyle konuştu: “En büyük sorumluluk da burada Birliğimize ve biz genel müdürlere düşüyor. Sigorta şirketleri olarak sık sık bir araya gelerek ortak sorunlarımızı açık yüreklilikle, bütünsel fayda odağında tartışarak çözümler üretebiliriz. Ortaya farklı sesler, parçalı tablolar koyacağımıza birbirimizin farklılıklarından, çeşitliliklerinden ve tecrübelerinden yola çıkarak bir harman yapıp tek bir koro oluşturabilir, birlikte daha güçlü bir ses çıkarabiliriz. Biz birbirimizle güçlü iletişim kurmadığımız gibi sektör paydaşlarımızla da maalesef verimli, sektöre faydasağlayacak, nitelikli iletişimi yeterince kurmuyoruz. İşte bu ikinci boyut da sektörümüzün gelişimi için en az ilki kadar önemli. Onları dinlemeli, kendimizi iyi anlatmalıyız. Verimli iletişim için gerekli ortamı sağlayarak sorunlarımızı çözerken sektörümüzün potansiyel gücünü kullanmalıyız.”
Proaktif ve stratejik davranmamız gerekiyor
Sektörün kendi içimizde parçalı yapısı ve iletişim eksikliğinin üçüncü boyutu oluşturan kamusal ilişkilerimize de yansıdığını anlatan Serhat Süreyya Çetin, “Kamusal alandaki iletişimimize baktığımızda da genellikle tepkisel olduğunu görüyoruz. Genelde, bir sorun çıktıktan sonra iletişime geçmeyi tercih ediyoruz. Bu ise çözümleri zorlaştırıp geciktirirken sektörün itibarını da zedeliyor. Sorunlar çıkmadan çözmek ve sektörümüzü etkileyen konularda alınan kararlara en başından katılımcı olabilmek için muhataplarımızla olan iletişimimizi kesintisiz yürütüp, proaktif ve stratejik davranmamız gerekiyor. Eğer ortak çalışma alanları yoksa bunu da yaratmak zaten bizim sorumluluğumuz. Bu şekilde doğru bir iletişim süreci oluşturursak, sorunları büyümeden değil daha ortaya çıkmadan bile ortadan kaldırabiliriz” dedi.
Nihai başarı kamuoyu ile iletişimden geçiyor
Sektörü nihai başarıya götürecek olan son boyutun ise kamuoyu ile iletişim olduğuna dikkat çeken Çetin sözlerini şöyle sürdürdü: “Paydaşlarımızla ve muhataplarımızla düzgün ilişki kuramadığımız bir ortamda kamuoyu ile de verimli bir iletişim kurmamızı beklemek tabii ki doğru olmaz. Zaten resmin bütününe baktığımızda sektör olarak kamuoyunda pozitif bir algımız olduğundan söz etmek mümkün değil. Sektör olarak kendimizi ifade etmekte güçlük çekiyoruz. Derdimizi, yapmak istediklerimizi, topluma sağlayabileceğimiz katkıları ifade edemiyoruz. Kamuoyu ile olan iletişimsizliğin sonucu olarak da gelişmeler, fiyat artışları, trafik poliçeleri bizim yerimize arzu etmediğimiz bir algı oluşmasına sebep oluyor. Sistem çok basit aslında; şu an iletişimimizi yönetmediğimiz, vermemiz gereken mesajları vermediğimiz için hakkımızda kontolsüz bir şekilde negatif algı oluşuyor.”
Mevcut bakış açısını ve yaygın tutumu değiştireceğiz
Son olarak Başkan seçilmesi durumunda neler yapacağını sorduğumuz Serhat Süreyya Çetin sektörümüze hak ettiği itibara kavuşturabilmek, dinamikleri geliştirerek sigorta bilincinin artmasını sağlamak için mevcut bakış açısını ve yaygın tutumu değiştireceklerini söyledi. “Sigorta Birliği ve sektörümüz misyonunu ancak bu şekilde tam anlamıyla gerçekleştirmiş olacaktır” diyen Çetin sözlerini şöyle tamamladı:
“Tüm bu tabloda TSB çatısı altında, düzenleyici kurumlar da dahil, tüm paydaşlar arasında etkin ve sürdürülebilir iletişim kurulmasını sağlayarak, sektörün hak ettiği itibara kavuşması için çalışacağımızı ifade etmek isterim. Bunu yaparken de mevcut dinamikleri, sadece Birlik yönetimine girmiş şirketler ve yöneticileri ile değil sektörün paydaşlarıyla bütünlük içinde değiştirecek, Türk Sigorta Birliği’ni mevcut tepkisel ve durumsal yaklaşımından, stratejik ve “etkisel” yaklaşıma geçireğiz.”
Birlik her fırsatı değerlendiren bir platform olmalı
Türkiye Sigorta Birliği’nin sektör adına yapacağı stratejik iletişimi kesintisiz bir şekilde ve tüm mecralara yayarak en doğru şekilde yönetmesinin şart olduğuna değinen Serhat Süreyya Çetin, “Sigorta sektörününün toplum, ekonomi ve sürdürülebilir kalkınma için değerini ön plana çıkaran çok önemli bir işlevi olduğunu ve vazgeçilmez olduğunu kamuoyu ile muhataplarımızın anlamasını sağlamak Birliğimizin en önemli görevi. Birliğin, bunu anlatmak için mümkün olan her fırsatı değerlendiren bir platform haline gelmesi gerekiyor. Öte yandan, mevcut ürünlerin yanında toplumun ihtiyacına hitap edebilecek yeni ürünlerin geliştirilmesi ve bununla birlikte toplumda bu ihtiyaçlar için farkındalık oluşturulması, daha fazla kişi ve şirkete çözüm sunabildiğimiz bir ortamın oluşturulması çok önemli. Hem yaşadığımız mevcut sorunları hem de öncelikli sorunumuz olan sigorta bilincinin gelişmesi, sigortalılık oranının artması ve yenileme problemlerine ancak bu sayede çözüm bulabiliriz” dedi.
Kriz anında insanlara nasıl dokunduğumuzu anlatmalıyız
Sektörü söz konusu çıkmazdan kurtarmak için bir iletişim seferberliği başlatılması gerektiğine işaret eden Serhat Süreyya Çetin, “Kriz anlarında insanların hayatlarına nasıl dokunduğumuzu her fırsatta anlatmamız gerekiyor. Sel, deprem, büyük kazalar, göçükler maalesef gün geçtikçe daha sık karşılaştığımız olgular. Bu gibi kriz anlarında sigorta şirketlerinin hızlıca varlığını göstermesi, bunun için Sigorta Birliği’nin doğru ve şeff af bilgilendirme ile algıyı doğru oluşturması, yönetmesi ve iletişim için gereken platformu hemen oluşturması gerekir” diye konuştu.