Sanayici kısa vadeli borçla hızlı büyüdü

Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu 2017'de büyüme rekoru kırdı, ancak borçların özkaynaklara oranı yükseldi, kısa vadeli borç çıkışa geçti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sercan AKINCI

Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu son 13 yılın en yüksek büyümesini gerçekleştirdi. 2017 yılını yüzde 19 büyümeyle kapatan sanayi devlerinin finansman giderleri de yüzde 21.3 artarak 35.2 milyar TL’ye yükseldi. Finansman giderlerinin net satışlara oranı gerilerken, sanayiciler hala faaliyet karlarının yüzde 49.8’ini finansman giderlerine ayırmak zorunda kalıyor. Sanayicilerin 2010’dan bu yana azalan kısa vadeli mali borçları 2017’de tekrar arttı.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) 1968’den bu yana aralıksız olarak açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu- 2017” araştırmasının sonuçları dün açıklandı. Düzenlenen basın toplantısında İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan tarafından açıklanan araştırmaya göre, 2017 yılında sanayinin zirvesinde 51.1 milyar TL’lik üretimden satışları ile yine TÜPRAŞ yer aldı. İSO 500’ün üretimden satışlarının 2016’da yüzde 6.7’sini gerçekleştiren TÜPRAŞ, 2017 yılında ise bu oranı yüzde 7.8’e yükseltti. Ford Otomotiv 22.7 milyar TL’lik üretimden satışlarıyla ikinciliği korurken, üçüncü ise 2016 yılına göre üç basamak yükselen 17.8 milyar TL üretimden satışlarıyla Toyota Otomotiv oldu.

İlk 10’un ağırlığı arttı

İSO 500’ün üretimden satışları 2017 yılında yüzde 33.2 artışla 490 milyar TL’den 653 milyar TL’ye çıkarak yüksek bir büyüme performansı gösterdi. Son üç yıldır İSO 500’ün üretimden satışlarında görülen zayıf büyüme, 2017 yılında yüzde 19’luk oranla yerini reel büyümeye bıraktı. Satışlardaki artışta iç ve dış talepteki büyümenin yanı sıra ihracat gelirlerinde etkili olan döviz kurlarındaki artış rol oynadı. Gerçekleşen büyüme oranı da İSO 500’de son 13 yılın en yüksek büyümesi olarak dikkat çekti.

İSO 500’ün ihracatı da yüzde 17 büyüyerek 64.5 milyar dolara yükseldi. Türkiye ihracat artışının üzerinde bir performans sergileyen İSO 500, 2017 yılında Türkiye ihracatının yüzde 41.1’ini ve sanayi ihracatının da yüzde 42.8’ini gerçekleştirdi. Ağırlıklı olarak otomotiv ve demir çelik şirketlerinin yer aldığı İSO 500 Büyük’ün ilk 10 şirketinin toplam üretimden satışlar içinden aldığı pay 2016 yılında yüzde 25 iken, 2017 yılında yüzde 26.7’ye yükseldi.

Borçların payı yüzde 62.9’a çıktı

İSO 500’ün faaliyet karı oranı sınırlı bir iyileşme ile yüzde 9.6 olurken, toplam faaliyet karı mutlak büyüklüğü 70.6 milyar TL’ye yükseldi. Karlılıkta temel belirleyici olmayı sürdüren finansman giderleri yüzde 21.3 artışla 29 milyar TL’den 35.2 milyar TL’ye çıktı. Finansman giderlerinin net satışlara oranı yüzde 5.2’den yüzde 4.8’e gerilese bile sanayici esas faaliyetinden kazandığının yarısını finansman gideri olarak ödemeye devam etti. Sanayinin mevcut mali yapısı içinde faiz ve kur dalgalanmaları, sanayi sektöründe karlılığı ve sermaye birikimini etkilemeye devam etti.

İSO 500’ün FAVÖK mutlak büyüklüğü yüzde 24.4 artarak 94.7 milyar TL’ye, vergi öncesi dönem kar ve zarar toplamı da yüzde 40.7 artışla 53.1 milyar TL’ye çıktı. Borçlanma ile öz kaynakların dağılımını yansıtan kaynak yapısında, öz kaynaklar aleyhine bozulma eğilimi oldu. 500 devin toplam borçların payı 2017 yılında 1 puan daha artarak yüzde 62.9’a yükselirken, öz kaynakların payı ise yüzde 37.1’e geriledi.

İSO 500’ün mali borçlarında artış geçen yıla göre biraz daha yavaşlamış olsa da reel olarak büyüme eğilimini sürdürdü ve yüzde 17.1 artışla 243 milyar TL oldu. Kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payı da yüzde 37.8’den yüzde 41.9’a yükseldi. Kısa vadeli mali borç oranının dünya ortalaması yüzde 25’ler civarında iken, bu tablo sanayi sektörünün finansman yapısındaki negatif ayrışmanın sürdüğünü ortaya koyuyor.

Devreden KDV yüzde 20 arttı

Sanayicinin üzerindeki devreden KDV yükü bir önceki yıla göre yüzde 20 gibi ciddi bir oranda artarak 7,2 milyar TL’ye çıktı. Finansman konusunda sıkıntılı olan ve finansal kaynaklara ancak yüksek maliyetlerle ulaşabilen sanayici, önemli bir miktarı sıfır faiz ile devlete borç vermiş oldu. İSO 500’ün duran varlıkları 2017’de yüzde 41.5’e geriledi. 2017 yılında yatırım koşullarındaki göreceli iyileşmeye ve önemli yatırım teşvikleri verilmesine rağmen duran varlık yatırımları yeterli büyümeyi gösteremedi. İSO 500’de kar eden kuruluş sayısı 392’den 422’ye yükseldi. Faiz, amortisman, vergi öncesi kar eden firma sayıları ise 2017 yılında 488’e çıktı ve ölçülmeye başladığı son beş yıl içindeki en yüksek sayıya ulaştı.

Yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 39,9 ile son iki yılda olduğu gibi yine orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayiler aldı. Düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 1.2 puan azalarak yüzde 36.2 oldu. Orta-yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı yüzde 19.5’ten yüzde 20.2’ye yükselirken, yüksek teknoloji yoğunluklu sanayiler grubunun payı ise yüzde 3.6 ile geçen yıla göre hemen hemen aynı kaldı.

İSO 500’de Ar- Ge yapan firma sayısı 239’dan 254’e yükseldi. Ar- Ge harcamaları yüzde 23,7 artarak 3,5 milyar TL’ye çıktı. Fakat üretimden satışlardaki hızlı yükselişin de etkisiyle Ar- Ge’ye ayrılan payın üretimden satışlara oranı yüzde 0.53’e geriledi. Ar- Ge harcamaları İSO 500’de 2015 yılında 0.74’lük pay ile zirve yaparken, 2016 verilerinde yüzde 0.57’ye düştüğü görülmüştü.

1968 tarihli ilk sanayi dergisi ile 50. yıl kutlanıyor
İstanbul Sanayi Odası, İSO 500 araştırmasının 50’nci yılı vesilesiyle 15 Ağustos 1968 tarihli ilk araştırmanın yayımlandığı sanayi dergisinin orijinal baskısını da sanayicilerle paylaştı. Dergide yer alan listede ilk iki sırada yer alan şirket adının açıklanmasını istemezken, 3’üncü sırada US Royal Lastikleri, 4’üncü sırada ise Arçelik var. 5’inci sıradaki şirket yine adının açıklanmasını istememiş. Dergi, sarı kağıdı ve orijinal baskısıyla sanayicileri 50 yıl öncesine bir yolculuğa çıkarıyor. İSO 500 Araştırması, Vehbi Koç’un önerisiyle 1968 yılında başlatıldı. Çalışmada ilk 10 yıl, ‘en büyük 100 sanayi kuruluşu’ belirlendi. 1978’de bu kapsam 300’e, 1981’de ise bugünkü 500 kuruluşa genişletildi. 2017 yılında da çalışmanın geliştirilmiş içeriği yayına giren www.iso500.org.tr internet sitesinde de ilgilenenlere ulaşmaya başladı.

"KDV iadesinin torba yasadan çıkarılmasını hala anlamıyoruz"

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO 500 araştırmasını açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bahçıvan, devreden KDV iadesine ilişkin kanun teklifinin son anda torba yasadan çıkarılmasına ilişkin bir soru üzerine, “Hala daha anlamını çözemediğimiz bir son dakika gelişmesiyle bu madde torba yasadan çıkarıldı ve Türk sanayisi adına yanlış bir adım atıldı. KDV sanayinin üzerinde biriken ve geri dönüşü olmayan bir yük olmuş durumda. Umuyoruz ki bu konu önümüzdeki aylarda tekrar gündeme gelip çözüme kavuşacaktır” dedi.

Bahçıvan, şirketlerin borçluluk oranına ilişkin bir soru üzerine, Türkiye’deki finansman giderlerinin dünya ortalamasının çok üzerinde olduğunu belirterek, bu yıl göreceli olarak biraz iyileşme olmasına rağmen son 4-5 yılda sanayide finansmanın payının toplam giderler içerisinde yüzde 50’ler seviyesinde olduğunu söyledi.

Bu rakamın dünyada hiçbir ülkede olmadığı şekilde yüksek olduğunu dile getiren Bahçıvan, bu durumun sanayi sektörüne olumsuz etkilerinden bahsetti. Bahçıvan, şirketlerin sermaye piyasalarından beslenmesi konusunda istenilen ilerlemenin sağlanamadığını kaydederek, bu tablonun kısa vadede çözüme ulaşmasının zor olduğunu, sanayiye yönelik yeniden reform edilmiş, tasarlanmış bir kalkınma bankasının öneminin yeniden ortaya çıktığını vurguladı. Bahçıvan, “İddia ediyor ve inanıyoruz ki Türkiye’de yeni yatırım döneminin başlaması ancak ve ancak güçlü, stratejik ve milli kaynaklardan, milli sermayeden beslenen bir kalkınma bankası modeli olabilir. Uzun vadeli fon akışlarını ve yönlendirmeyi ancak bir kalkınma bankası modeliyle biz Türk sanayisinin hizmetine sunabiliriz” diye konuştu.

Kısa vadeli borç oranlarının neden arttığına ilişkin bir soru üzerine Bahçıvan, bunun altında yatan en önemli nedenlerden birisinin Kredi Garanti Fonu’nun şirketlere kısa vadeli kaynak yaratma konusunun olduğunu bildirdi. Bahçıvan, faizlerin artması nedeniyle sanayicilerin uzun dönemden ziyade kısa dönemli kredileri tercih etmesinin de bu kısa vadeli borçların altında yatabilecek bir neden olduğunu anlattı.

Finansman noktasındaki teşhisleri çok daha güçlü koymaları gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, sanayi üzerindeki borçların kısa vadeye dönmesi ve borcun yabancı para cinsinden olmasının finansal istikrarın önemine işaret ettiğini aktardı. Bahçıvan, kar artışının yatırıma dönüşmesine ilişkin ilk sinyalleri aldıklarını belirterek, şirketlerin özellikle öz kaynaklarını güçlendirdiğini söyledi.

Karların temettü ile dağıtıldığını da tahmin ettiklerini dile getiren Bahçıvan, karların üretime nasıl döneceğini ilerleyen günlerde daha iyi göreceklerini bildirdi. Bahçıvan, Ar-Ge’ye ayrılan payın artışına ilişkin bir soru üzerine, Ar-Ge yatırımlarının ve yatırım yapan şirket sayısının artmasından memnuniyet duyduklarını aktardı.

Ar-Ge’ye verilen teşviklerin kalıcı ve istikrarlı olması halinde bu ekosistemin büyüyeceğini ifade eden Bahçıvan, karlılıkla birlikte gelecek yıllarda Ar-Ge’ye ayrılan payın ve şirket sayılarının artacağını söyledi.

“İSO 500’e 46 yeni firma girdi”

Bahçıvan, bu yıl ISO 500’e 46 tane yeni firma girdiğini söyledi. “Bu 46 firmadan 25’i geçen yılki İSO İkinci 500’den gelenler” diyen Bahçıvan, 21 firmamız ise İkinci 500’de de olmayıp direkt ISO 500’e girenler olduğunu aktardı.

Kur artışına ilişkin bir soruya karşılık Bahçıvan, kendilerinin her zaman Merkez Bankası’nın bağımsızlığına vurgu yaptıklarını bildirdi. Bahçıvan, şu ifadeleri kullandı:

“Önü görülemeyen finans piyasası, kur artışı ve faiz artışları Türkiye’de en çok darbeyi reel sektöre ve sanayiye vurdu. O bakımdan da kazanılmış olan finansal istikrarın korunması noktasında Merkez Bankamızın bu konudaki sağladığı başarının sürdürülebilmesi konusundaki duruşumuzu hep koruduk. Şunu da hep söyledik; Merkez Bankamızı gözümüz gibi korumalıyız. Yine aynı noktadayız. Biz, Türkiye finansal istikrarını korumak ve sürdürmek zorundadır diyoruz.”

TÜPRAŞ ilk sırayı, otomotiv sektörü ağırlığını korudu

İSO’nun araştırmasında üretimden satışlara bakıldığında TÜPRAŞ zirvedeki yerini korumaya devam etti. İlk 10 şirket arasındaki 5 şirket ise otomotiv sektörünün oyuncuları. Listede 2’nci sırada Ford Otomotiv, 3’üncü sırada bir önceki yıla göre 3 basamak yükselen Toyota yer aldı. Toyota’nın bu yükselişine sadece Türkiye’de ürettiği C-HR model hibrit arabaları destek verdi. TOFAŞ’ın bu yıl listenin 4’üncü sırasında, Oyak- Renault’un ise 5’inci sırasında yer aldığı görüldü. Geçen yıl 8’inci sırada yer alan Hyundai ise bu yıl 10’uncu sırada kendine yer buldu. İlk 10’a bakıldığında demir- çelik sektöründe faaliyet gösteren 3 şirket bulunuyor. Bunlar 7’nci sırada yeralan İskenderun Demir ve Çelik, 8’inci sırada yer alan Ereğli Demir ve Çelik ile 9’uncu sırada yer alan İçdaş Çelik. Listede bu yıl 18’inci sırada yer alan EÜAŞ Elektrik Üretim AŞ 5 milyar 203 milyar liralık üretimden satış rakamıyla en kamu kurumları arasında ilk sırada yer aldı. Şirket geçen yıl 7’nci sıradaydı.

Özkaynağının 4 katı kadar borçlu sektör var

Araştırmanın sektörel finansal oranları incelendiğinde; toplam borçların özkaynağının 4 katına yaklaşan sektörler olduğu görülüyor. Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatçılarında toplam borçların özkaynağa oranı yüzde 395.7 seviyesine ulaşırken, mobilya hariç ağaç ürünleri imalatçılarında bu oran yüzde 294.8 olarak gerçekleşti. Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünler üreticilerinin toplam borçları ise özkaynaklarının 3 katından fazla.

Duran varlıkların payı yüzde 41.5'e geriledi

Araştırma Sanayi devlerinin 2017’de makine ve teçhizat yatırımlarının zayıfl adığını ortaya koyuyor. Şirketlerin duran varlıkları 2015 yılında yüzde 46.3 yükseldikten sonra 2016 yılında yeniden 45.3 geriledi. 2017 yılında ise bu oran yüzde 41.5’e indi. 2017 yılında önemli yatırım teşvikleri verilmesine rağmen duran varlık yatırımları sınırlandı.

Yabancı sermayeli kuruluş sayısı 115'e düştü
İSO 500’ün sağladığı istihdam yüzde 1,7 oranında arttı. Ödenen maaş ve ücretlerdeki artışın da yüzde 14,1 olarak gerçekleştiği görüldü. Enflasyon ile karşılaştırıldığında maaş ve ücretlerin reel olarak arttığı görüldü. Yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 8 adet azalarak 115’e indi. Yabancı sermayeli şirketlerin sayısındaki azalmaya karşın, bu firmaların ihracattaki ağırlığı devam etti. 115 firma, İSO 500’ün toplam ihracatının yüzde 48,4’ünü gerçekleştirirken üretimden satışların da yüzde 32’sini oluşturdu.

64. sıradaki 'adı saklı' şirket ETİ Bakır mı?

● İlk 10’daki en önemli sıçrama Toyota’dan. Toyota Otomotiv 6’ncılıktan 3’üncülüğe yükseldi.

● İlk 20’deki en dikkat çeken düşüş ise EÜAŞ’tan. EÜAŞ Elektrik Üretim AŞ, 7’ncilikten 18’inciliğe geriledi.

● Geçtiğimiz yıl listede 224’üncü sırada yer alan Eti Bakır’ın bu yıl listede olmaması dikkat çekti. 64’üncü sırada adını açıklamak istemeyen firmanın İnebolu’ya bağlı olması, “Bu şirket Eti Bakır mı”? sorusunu akla getirdi.

● Dikkat çeken bir çıkış 240’ıncılıktan 68’inciliğe yükselen Gram Altın Pazarlama’dan... Gram altın konseptini getiren şirket, İstanbul Altın Rafinerisi’nin şirketi. İstanbul Altın Rafinerisi ise 13’üncülükten 16’ncılığa geriledi.

● Birkaç gün önce 120 milyon dolarlık hassas boru yatırımı açıklayan Yücel Boru da listenin hızlı yükselenlerinden...

● Listede çelik üreticilerinin ağırlığı dikkat çekiyor. İlk 50’nin 8’i çelik üreticisi. ;

● Yerli otomobilde babayiğitlerden BMC, 137’ncilikten 79’unculuğa yükseldi. 
Kayseri Şeker, geçtiğimiz yıl ara verdiği İSO 500’e bu yıl 99’uncu sıradan hızlı bir dönüş yaptı.

● Rus Demir Çelik devi MMK ile 2,5 milyar dolara mal olan fabrikaya imza atan Atakaş Çelik de listeye 145’inci olarak giriş yaptı.

● Doğu Avrupa’nın en önemli enerji projelerinden biri olan BRUA Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin borularını üretme ihalesini alan Tosçelik Spiral Boru da bu yıl listeye 386’ncı sıradan giriş yaptı.

Bu konularda ilginizi çekebilir