Sanayici finansmanı daha etkin yönetiyor
İSO 500’deki şirketler istihdamını yüzde 2.2 artırarak 663 bin kişiye iş sağlarken, Türkiye’nin toplam ihracatının da yüzde 38.7’sini yaptılar. Sanayi firmaları, döviz kuru dalgalanmalarını ve TL’deki değer kaybının finansman giderlerine olumsuz etkisini sınırladı.
SERCAN AKINCI
İSTANBUL - Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun en büyük sıkıntılarında biri finansman maliyetleri olsa da, sanayiciler bunu daha etkin yönetmenin yolunu buluyorlar. 2015'te finansman giderlerinin faaliyet kârı içindeki payı yüzde 63.4 seviyesinde olan sanayiciler, etkin finansman yönetimiyle bu oranı 2016’da yüzde 55.4’e düşürdüler. Yine de sanayicilerin elde ettikleri 52 milyar liralık esas faaliyet karının yarısından fazlası finansman gideri olarak kullanıldı. Bunun yanında TL’deki değer kaybı da finansman giderlerinde beklentilerin altında etki yaptı. Buna karşın en büyük 500 sanayicinin özkaynak oranı yüzde 38.1’de kalırken, borçluluk oranı yüzde 61.9 seviyesine çıktı. Sanayiciler Ar- Ge harcamalarından da kıstılar.
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu- 2016”raporunu açıklayan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, 2016 yılında yaşanan bütün zorluklara rağmen sanayinin ve sanayicinin kabul edilmesi gereken bir başarısını gördüklerini kaydederek, Türk sanayisinin ülkeye ve ekonomiye karşı sorumluluğunu başarıyla yerine getirdiğini ve yılı gururlu bir neticeyle kapattığını söyledi.
“Aslında bu yılki veriler sanayinin kendi rüşdünü ispat etmesinin bir vesikası olarak da görülmelidir” diyen Bahçıvan, Türk sanayisinin finansman zorluğu, kur dalgalanmaları, sosyal, siyasal, terör ve jeopolitik tüm olumsuzlukları barındıran bir yıl içinde, “başarma” azim ve kararlılığını koruduğunu anlattı. Bahçıvan, sanayicinin geçen yıl kar etme, ihracatını artırma, üretimini sürdürme ve yeni istihdam yaratma noktalarında ülkesine karşı temel sorumluluklarını kapsayan sınavların hepsinden başarıyla geçtiğini vurguladı.
Faaliyet kârı yüzde 18.6 arttı
İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun 2016 yılındaki üretimden satışlarının bir önceki yıla göre yüzde 8.8’lik artışla 490 milyar 43 milyon liraya çıktığını dile getiren Bahçıvan, listenin ilk 50 şirketinin toplam 490 milyar liralık üretimden satışların 241 milyar lirasını gerçekleştirdiğini, 2015’te yüzde 48.8 olan payın 2016’da yüzde 49.2’ye çıktığını anlattı.
Bahçıvan, İSO 500 şirketlerinin esas faaliyetlerinden elde ettiği karda 2015 yılında olduğu gibi başarılı bir dönem geçirdiğini belirterek, şu bilgileri verdi: “İSO 500’ün toplam faaliyet karı 2015 yılında 44.1 milyar TL iken 2016 yılında yüzde 18.6 artışla 52.4 milyar TL’ye yükselmiştir. Sanayi kuruluşlarımız faaliyet kârlılık oranını da yüzde 8.7’den yüzde 9.4’e çıkarmayı başarmışlardır. Fakat iş dönüp dolaşıp yine finansman giderlerine geliyor. Gerçek faaliyetlerini başarıyla yürüten sanayi kuruluşları, elde ettikleri 52 milyar liralık esas faaliyet kârının yarısından fazlasını finansman gideri olarak kaybetmişlerdir. Finansman giderleri 2016’da yüzde 3.6 artarak 29 milyar TL'ye yükselmiş.
Finansman giderlerinin net satışlara oranı ise 0.3 puan düşmüş ve yüzde 5.2 olmuş. Bu da firmaların 2016 yılının ikinci yarısındaki mali sıkışıklığa rağmen, esas faaliyetlerini olduğu gibi finansman maliyetlerini de etkin şekilde yönettiklerini gösteriyor.” Bahçıvan, 2016 da İSO 500’de FAVÖK mutlak büyüklüğünün 76.1 milyar TL olarak hesaplandığını belirterek, önceki yıl bu büyüklüğün 62 milyar TL olduğunu, FAVÖK büyüklüğünün yüzde 22.8 arttığını söyledi. Erdal Bahçıvan, dönem kar ve zarar toplamının 2016 da yüzde 33,2 artarak 28.3 milyar liradan 37.7 milyar liraya yükseldiğini bildirdi.
Öz kaynakların payı yüzde 38.1’e geriledi
Bahçıvan, listedeki şirketlerin 2016’da finansman maliyetlerini faiz oranlarındaki gerilemenin de etkisiyle biraz daha etkin yönettiğini dile getirerek, TL’deki değer kaybının finansman giderlerinde beklentilerin altında etki yaptığını kaydetti. Finansman giderlerinin faaliyet karı içindeki payının yüzde 63.4’ten yüzde 55.4’e indiğini ifade eden Bahçıvan, dünyada bu oranın ortalama yüzde 16 olduğunu hatırlattı. Bahçıvan, “Özetle, sanayi firmalarının, döviz kuru dalgalanmalarını ve TL’deki değer kaybının finansman giderlerine olumsuz etkisini sınırlamayı başardıklarını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Son 10 yıldır öz kaynaklar aleyhine bozulan bir denge bulunduğunu belirten Bahçıvan, “2007 yılında kaynak yapısı içerisinde borçların payı yüzde 45.2 iken 2016 yılında yüzde 61.9’a yükselmiştir. Aynı dönemde öz kaynakların payı da yüzde 54.8’den yüzde 38.1’e gerilemiştir. Bu oranlar son 10 yılın en olumsuz borç/öz kaynak ilişkisini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Sanayicinin 6 milyar lirası Maliye’nin kasasında
Bahçıvan, İSO 500’ün borç yükünün her geçen yıl biraz daha arttığını belirterek, 2015 yılında 175 milyar lira olan mali borçların 2016’da yüzde 18.8’lik artışla 207 milyar liraya yükseldiğini vurguladı.
İSO 500 şirketleri üzerinden devreden KDV yükünün her geçen yıl arttığını ifade eden Bahçıvan, 2015’te 4.8 milyar lira olan devreden KDV tutarının 2016’da yüzde 23.6’lık artışla 6 milyar liraya kadar çıktığını söyledi.
Bahçıvan, İSO 500’deki vergi öncesi kar eden kuruluş sayısının üç yıldır belirgin bir şekilde düştüğünü belirterek, 2016’da İSO 500 içinde vergi öncesi kâr eden kuruluş sayısının 400’den 392’ye indiği bilgisini verdi.
Bahçıvan, 2016’da teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer itibarıyla en yüksek payı yüzde 39.3 ile hala orta-düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin aldığını kaydederek, düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payının ise 1.5 puan azalarak yüzde 37.4’e gerilediğini söyledi.
Bahçıvan, İSO 500 şirketlerinin 2016 da yaşanan tüm olumsuzluk ve sıkıntılara rağmen istihdamlarını yüzde 2.2 ile yaklaşık 15 bin civarında artırdığını ifade etti.
Listeye Koç Holding damgası
Listeye Koç Holding damga vurdu. İlk 3 sırayı Koç şirketleri Tüpraş, Ford ve Tofaş alırken, Arçelik ise 5’incisırada yer aldı. Holding şirketlerinden Aygaz 14’üncü sırada yer alırken, Türk Traktör 25’inci sırada kendine yer buldu.
'Mevcut faiz yüküyle güçlü büyüme devam etmez'
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, raporu açıkladıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bahçıvan, sanayi yatırımlarına ilişkin soru üzerine, finansman kalitesi ve çözümünün Türk sanayisinin önünde reforme edilmesi gereken en önemli konu olduğunu vurguladı. Mevcut faiz yüküyle sanayinin güçlü ve sürdürülebilir büyümeyi devam ettirmesinin çok kolay olmadığına işaret eden Bahçıvan, son dönemde finansman konusundaki birtakım reformist adımları takdirle karşıladıklarını ifade ederek, bunların başında Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) geldiğini belirtti. KGF’nin özellikle 2017 yılındaki 2016’dan gelen finansman yüklerinin hafifletilmesi ve banka başta olmak üzere finansman kesimi ile reel sektör arasındaki stresin azaltılması noktasında oldukça önemli bir rol oynadığını anlatan Bahçıvan, “Ama bu tek başına belli bir dönem için yeterli olabilecek bir konu. Bize göre Türkiye’de katma değeri yüksek ve nitelik artırıcı yeni sanayi yatırımlarının oluşmasında mutlak surette sanayi yatırımlarına özgü bir kalkınma bankasının kurulması gerçeği bu konuda en önemli çözüm adreslerinin başında geliyor” dedi.
Erdal Bahçıvan, finansman maliyeti ve enflasyona ilişkin soru üzerine, yüksek seyreden döviz kuru artışlarının etkisinin kademeli olarak enfl asyon rakamlarına yansıdığını ifade etti. Türkiye gibi başta enerji olmak üzere temel birçok konuda dışa bağımlı olan bir ülkede döviz kuru artışlarının kendini son bir yıldır enfl asyonda parça parça gösterdiğini ve enfl asyonun çift haneli rakamlara ulaştığını vurgulayan Bahçıvan, bugün açıklanan enflasyon rakamlarının ise nispeten biraz sevindirici olduğunu söyledi.
Türkiye’nin enfl asyon konusunda asıl en önemli çözümünün toplumsal verimlilikten geçtiğini vurgulayan Bahçıvan, “Enflasyonun varlığı bizim için faizlerin düşmesinin önündeki en önemli engellerden biri. Bu süreç devam ettiği müddetçe ne yazık ki bu konuda yüksek faiz ödeme gerçeği karşımızda duruyor” şeklinde konuştu.
Yerli otoda görüş sunacaklar
Erdal Bahçıvan, Türkiye'deki sanayicinin müteşebbislik heyecanının koşullar ne olursa olsun varlığını sürdürdüğünü, belli dönemlerde biraz ivme kaybettiğini ancak bayrak yarışının devam ettiğini belirtti. Bazı teşvikler ve dokunuşlarla taçlandırılması halinde sanayinin geleceğe daha güçlü şekilde taşınabileceğini ifade eden Bahçıvan, sanayi ile ilgili arka arkaya adımların atıldığını, teşviklerin ve reformların getirildiğini anlattı. Bahçıvan, “Şunu çok net söyleyebiliriz ki; Türkiye tekrar siyaset anlamında üretim ekonomisini, sanayi ekonomisini, sanayinin vazgeçilmezliğini kavramış vaziyette. Türkiye gibi hedefl eri büyük olan 80 milyonluk bir ülke sanayisiz olamaz. Bu konuda niteliğe yönelik de çok farklı bir teşvik çalışma var” dedi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, yerli oto konusunda İSO'ya gelen bir talep veya çalışma olup olmadığına ilişkin soru üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile TOBB arasında geçen diyaloğu hatırlattı. TOBB’un bu konuda çalışma başlattığını hatırlatan Bahçıvan, kendilerinin de bu konudaki görüşlerini ve değerlendirmelerini sunacağını bildirdi. Bahçıvan, Türkiye’nin en doğru teknoloji ile geleceği kapsayacak şekilde kendine ait otomobili üretmesi temennisinde bulundu.
Ülker listede yok, bebek bezi ile hızlı giren var
- Geçtiğimiz yıl listede 74’üncü sırada yer alan Ülker Çikolata bu yıl listede yer almadı. Yine geçen yıl 65’inci sırada yer alan Ülker Bisküvi de bu yıl listede yok. Ülker’in listeden düşmediği, bu yıl adının açıklanmasını istememiş olabileceği belirtiliyor.
- Listede bu yıl ilk kez yer alan şirketlerden biri Lidersan. Şirket dev üreticilerin rekabet ettiği bebek bezi pazarında kendine bir alan yaratan markası Confy ile tanınıyor.
- Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) devredilen şirketlerden İstikbal Mobilya, Küçükbay Yağ ve Deterjan, Aynes Gıda, Boyteks Tekstil, Naksan Plastik, Boyçelik Metal, Işık Ahşap Profil ve Form Sünger’in de aralarında bulunduğu bazı şirketler de İSO 500’de yer aldı. TMSF’ye devredilen Royal Halı ise listede bu yıl yer almadı.
- İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasında en fazla ihracat yapan şirketlerin başında 3 milyar 958 milyon dolarla Ford yer aldı. Onu 3 milyar 247 milyon dolarla Tofaş, 2 milyar 834 milyon dolarla Oyak- Renault izlerken, Toyota, 2 milyar 685 milyon dolarla en fazla ihracat yapan dördüncü kuruluş oldu.
- TÜPRAŞ’ın 2 milyar 100 milyon dolarla beşinci olduğu en çok ihracat yapan şirketler sıralamasında, Arçelik bir milyar 780 milyon dolarla altıncı, İstanbul Altın Rafinerisi bir milyar 285 milyon dolar yedinci, Bosch ise bir milyar 66 milyon dolarla dokuzuncu oldu. En fazla ihracat gerçekleştiren sekizinci ve onuncu firma isminin açıklanmasını istemedi.
- Bu yıl listede yer alan 18 şirket adının açıklanmasını istemedi.
- Yabancı sermayeli şirket sayısı 123’e düştü. İSO, yabancı sermayedarlara yönelik mikro bir çalışma da yapacak.
Otomotiv şirketleri vites yükseltti
Listede ilk 10 şirket arasında 5 şirketle kendine yer bulan otomotiv devleri İSO 500’e damgasını vurdu. Listede 2’inci sırada Ford Otomotiv, 3’üncü sırada ise bir önceki yıla göre iki basamak yükselen TOFAŞ yer aldı. Oyak-Renault Otomobil Fabrikaları geçen yıl 4’üncü sıradaki yerini korurken, bir önceki yıl 15. sırada olan ve geçen yıl 6. sırada kendine yer bulan Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye vites yükseltti. İlk on içinde yer alan beşinci otomotiv şirketi ise 8’inci sıradaki Hyundai Assan Otomotiv oldu. Listede otomotiv yan sanayii şirketlerinin de sıralamada üst sıralara yükseldiği dikkat çekti.
Ar-Ge harcaması azaldı
İSO’nun raporuna göre Ar- Ge’ yapan şirket sayısında da Ar- Ge harcamalarında da düşüş görünüyor. Ar- Ge harcaması yapan şirket sayısı 2012 yılından 2015’e kadar istikrarlı bir şekilde artarak 243’e ulaşmıştı. 2016’da ise Ar- Ge yapan şirket sayısı 2014 düzeyine gerileyerek 239’da kaldı. 500 büyük sanayi kuruluşunun Ar- Ge harcamaları da 3 milyar 351 milyon liradan, 2 milyar 807 milyon liraya geriledi. İSO’nun daha önce açıkladığı son 2 raporda Ar- Ge harcamalarının, üretimden satışlara oranı yüzde 0.74’ler düzeyindeyken, bu oran 2016’da 0.57’ye indi. Ar- Ge harcamalarında 2015 ile kıyaslandığında yüzde 16.3’lük bir düşüş yaşandığı gözleniyor. Ar- Ge ile ilgili verileri yorumlayan İSO Başkanı Bahçıvan, “ Bütün bu veriler, Ar- Ge yatırımları konusunda verilen destek ve teşviklere sanayicilerimizin yeteri kadar yanıt vermediğini göstermektedir” dedi.