Sanayici, 5 yıllık tahvil istiyor
Sanayicinin 40 milyar lira civarında devletten KDV alacağı bulunduğunu belirten ASO Başkanı Nurettin Özdebir, "Bunun için devlet sanayiciye Hazine kağıdı versin. Biz de bunu bankalara teminat olarak verelim" önerisinde bulundu.
Gazetecilerle sohbet toplantısında bir araya gelen Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir, döviz kurlarında son dönemde yaşanan gelişmeler, sanayicilerin sorunları ve çözüm önerilerini içeren bir raporu Hazine ve Maliye, Ticaret, Ulaştırma ve Altyapı ile Sanayi ve Teknoloji bakanlıklarına sunduklarını söyledi.
Raporda yer alan 15 civarındaki konu başlığından en önemlilerinden birinin sanayicileri de yakından ilgilendiren KDV iadeleri ile ilgili olduğunu anlatan Özdebir, "200 milyar liralık KDV alacağının 40 milyar liralık kısmı sanayicileri ilgilendiriyor. Bunun için devlet, 'biz 5 yıl vadeli' dedik, sanayiciye Hazine kağıdı versin. Biz de bunu bankalara teminat olarak verelim." diye konuştu.
Firmaların bankalara verecek teminatlarının kalmadığını dile getiren Özdebir, finansmana erişimin piyasadaki en büyük sıkıntı olduğunu ifade etti.
"İhracatın önünü açmalıyız"
Özdebir, döviz kuru ve faizlerdeki yükselişin reel sektörü olumsuz etkilediğine işaret ederek, piyasalar normale dönene kadar işletmelerin zaman kazanması gerektiğini söyledi.
İhracat açısından ciddi bir fırsat penceresi olduğunu kaydeden Özdebir, "İhracatın önünü açmamız, ihracatı desteklememiz lazım. Belki Türk Eximbank'a birtakım kaynaklar aktarılabilir." açıklamasında bulundu.
Özdebir, özellikle Güney Amerika'nın ihracat açısından ciddi bir potansiyel oluşturduğunun altını çizerek, "Güney Amerika ülkelerinin dış ticaretinin yüzde 60'ı Avrupa ülkeleriyle gerçekleşiyor. Biz Avrupa'dan 2 saat daha yakınız. Niye biz oralara mal satmaya gitmiyoruz? Bu konuda çalışmamız lazım." ifadelerini kullandı.
Ticaret Bakanlığı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu, Türkiye İhracatçılar Meclisi, odalar gibi kurum ve kuruluşların Güney Amerika ile ihracatın gelişmesine katkı vermesi gerektiğini belirten Özdebir, bu anlamda hedef ülkelerin değil, her iki taraftaki hedef firmaların eşleştirilerek ticaret yapılmasını önerdi.
"İhracat parası alındığında bilançoya işlenmeli"
Kur farkından kaynaklanan bazı sorunların da raporda yer aldığını anlatan Özdebir, şöyle devam etti:
"Ara bilançolar veriyoruz. Yıl sonunda bilançolarımızı yapacağız. Döviz cinsinden alacaklarımızı bugünkü kurdan çarpıp hesaplarımıza o şekilde intikal ettirmemiz lazım. İyi de diyelim ki X ülkesine 180 bin dolarlık mal ihraç ettim. O zaman dolar 4 liraydı, şimdi dolar 6,5 lira. Bu para benim elime geçmedi ama yıl sonunda bu kur farkından finansman karı olarak gözükecek ve benden vergisini isteyecekler. Bu nedenle bu para realize edildiği zaman bilançoya yansıtılsın. Yani ben parayı aldığım zaman bu düzeltmeyi yapayım."
Özdebir, rapordaki talepleri yatırım ikliminin sürdürülebilir olması adına istediklerini dile getirerek, Türkiye'nin bekasını sağlamak için ülkenin üretim gücünün önemine dikkati çekti.
Kamu ihalelerinde yerli malının tercih edilmesiyle ilgili birçok kararın yayımlandığını hatırlatan Özdebir, yerli ürüne yüzde 15'lik fiyat avantajı uygulamasının arzu edilen düzeyde işlerlik kazanmadığını söyledi.
Özellikle yapım ihalelerinde fiyat avantajı uygulamasına dikkat edilmediğini vurgulayan Özdebir, "Müteahhitin kullandığı araç-gereçten inşaatta kullandığı malzemeye kadar yerli malı olması şartı konulabilir." diye konuştu.
Sanayicilerin bankalara olan döviz cinsinden borçlarının yeniden yapılandırılması gerektiğini de dile getiren Özdebir, "Yavaş yavaş kredileri geri çağırma şikayetleri de gelmeye başladı. Ayrıca bankalar kur farkından kaynaklanan borç artışları nedeniyle ek teminat istiyorlar." dedi.