Rus pazarı açılınca ihracatçının yüzü güldü

Rusya pazarının açılmasıyla yaş meyve ve sebzede son 2 ayda 122 milyon dolarlık ihracat yaşandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Seyyar, Rusya pazarının açılmasıyla birlikte yaş meyve ve sebze ihracatında hızlı bir yükselme yaşandığını söyledi. Seyyar, 2016'nın ilk 9 ayında 120 milyon dolarlık ihracat yapıldığını ancak, Rusya pazarının açılmasıyla sadece son 2 ayda 122 milyon dolarlık ihracat rakamına ulaştıklarını söyledi.

Rusya pazarının açılması Ege Bölgesi'ndeki yaş meyve ve sebze üreticilerini ve ihracatçılarını sevindirdi. Bu olumlu havanın rakamlara da yansıdığını açıklayan Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Seyyar, Rusya pazarının açılmasının hızlı hareket kabiliyeti getirdiğini söyledi. 9 ayda yapılan ihracat toplamına Rus pazarının açılmasıyla son iki ayda yakaladıklarını dile getiren Seyyar, sorunun büyük oranda çözüldüğünü belirterek, şöyle dedi:

"Narenciyede problem yok. Hükümetin bu ayki girişimleri ile kabak, marul, nar gibi ürünlerin de ihracatının önünün açılacağı müjdesini aldık. Yakın gelecekte domates, salatalık için de açılır. Bir anda her şeyin süt liman olmasını beklemiyoruz. 2015 ekiminden sonra ihracat hemen hemen durmuştu. 2016 yılının 9 ayında yaptığımız ihracat yaklaşık 120 milyon dolardı. Son 2 ayda 122 milyon dolar ihracat yaptık. Rusya pazarının açılması çok hızlı bir hareket kabiliyeti getirdi. Bu süreç mart ayının sonlarına kadar devam edecektir. 2014?teki 1 milyar dolar seviyelerine hızlı dönüş yapacağız."

"Asya Pasifik pazarı vazgeçilmez olmalı"

Geçen yıl başlayan uçak krizinin ihracatçılar için bir anlamda fırsata dönüştüğünü de açıklayan Rıza Seyyar, alternatif pazarlar konusunda Asya Pasifik'i hedef gösterdi. Asya Pasifik ülkelerinin çok büyük bir pazar olduğunu kaydeden Seyyar, şöyle devam etti:

"Krizler bazen fırsatları da doğuruyor. Türk ihracatçısı bu sefer alternatif pazarlar aramaya başladı. Sadece bir pazara bağlı kalmak yerine krizle birlikte pazar çeşitliliğinin önemini görmüş olduk. Bütün ihracatçılar yeni pazarlar aramaya başladı. Türk sebze meyveleri Ortadoğu'da, Türki Cumhuriyetleri'nde, Balkanlar'da ve Kuzey Avrupa ülkelerinde, Avrupa'nın tamamında daha fazla satılmaya başlandı. Rusya'nın kaybını bu şekilde kapatmaya çalıştık. Ancak, yakın gelecekte Asya Pasifik ihracatçıların vazgeçilmez hedefi olmalıdır. Çin, Hindistan, Japonya, Endonezya, Malezya, Güney Kore, Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkeler Batı'dan daha fazla gelir seviyesine sahip ve daha fazla nüfusa sahip bir tüketim toplumudur. Bütün sektörlerin hedefi bugün ve gelecekte Asya Pasifik pazarlarına yönelmek olacaktır. Bu bağlamda rekabetçiliğin geliştirilmesi tebliğinden yararlanarak 19 sanayiciyle birlikte Güney Amerika gezisi yapacağız. Şili'ye gideceğiz. Şili bu yaş meyve sebze depolanmasında çok yol almış. Bunu nasıl başarıyorlar bunu inceleyeceğiz. Uzakdoğu'ya sevkiyatlarda zamandan dolayı sıkıntılar yaşanıyor, bunları değerlendireceğiz."

THY'te kargo filosu için çağrı

Yaş meyve ve sebze ihracatçıları için taşıma ve zamanın önemli olduğuna dikkat çeken Seyyar, THY'nin yolcu taşımacılığındaki başarısını, kargo filosu kurarak ihracatçılara da yansıtmasını istedi. Seyyar, "THY'ni yolcu taşımada gösterdiği başarıyı bir kargo filosu kurarak Türkiye'de üretilen yaş meyve sebze, hayvansal ürünleri de günlük olarak dünya pazarlarına ulaştıracak bir kargo filosu kurması temel çözüm olacaktır. 2 yıldır bunu her yerde dillendiriyoruz. Birkaç yıla kadar Türkiye böyle bir açılımı yapacaktır. Bugün 60-70 sente sattığımız ürünleri 1-1.5 dolarlara satabiliyor olacağız. Türk ürünlerinin gittiği pazarlarda daha fazla raf ömrüne sahip olmasını sağlayacak" dedi.

"Kriz kalıcı olmaz"

Dolar artışını yorumlayan Seyyar, krizin kalıcı olmayacağını savundu. Seyyar, finansal krizlerin ortalama 6 ay sürdüğünü, dövizdeki aşırı yükselmenin çok daha fazla mal satıldığı anlamına gelmediğini kayderek şöyle devam etti:

"Bu durum kısmen rahatlatıyor, ihracatçının elini güçlendiriyor ama malı gönderdiğinizi pazarlardaki tüketicinin alım gücü de düşüyor. Dünyada genel bir kriz varsa tüketiciler tüketme eğilimini yavaşlatıyor. Ne kadar ucuza mal ederseniz edin daha fazla mal satamıyorsunuz. Dövizin bu kadar yükselmesi ihracat yapanlar için iyi ancak ekonomik konjektürde ülkemiz için iyi değil."

Bu konularda ilginizi çekebilir