"Çözüm süreci bölgeyi rahatlatacak"

ESKİŞEHİR - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, "Çözüm sürecinin bölgede yaratacağı normalleşme, başta hizmet sektörü olmak üzere tüm sektörlerde bir hareketlilik yaratacak, üstelik kamu kaynaklarının da daha verimli kullanılmasını mümkün kılacaktır. İsrafın ve gereksiz yere harcadığımız kaynakların önüne geçilecektir" dedi. 

Yılmaz, Eskişehir Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (ESİAD) ev sahipliğinde bir otelde gerçekleştirilen "TÜRKONFED 17. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi"nde, Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından hazırlanan "Orta Gelir Tuzağı: Hangi Türkiye?" raporunu değerlendirdi.  

Raporda bölgesel gelişmişlik düzeyindeki farkların durum tespitinin yapıldığını açıklayan Yılmaz, "Bölgelerimiz arasında gelişmişlik düzeyi bu seviyede oldukça, refah ülke sathına daha dengeli yayılmadıkça, sürdürülebilir bir büyümeyi sağlayabilmemiz ve orta gelir tuzağından çıkmamız mümkün değildir" diye konuştu. 

 Bölgeler arası bu farkların azaltılması için özellikle eğitim, ulaştırma altyapısı, kadın istihdamı gibi mikro reform alanlarında ciddi adımlar atılması gerektiğine dikkati çeken Yılmaz, şunları kaydetti: 

"Aynı zamanda benimsememiz gereken bölgesel gelişme yaklaşımının hem çok sektörlü hem de çok katmanlı bir nitelik taşıması gerektiğini de biliyoruz. Ulusal temelde çalışılması gereken sektörler olabileceği gibi, değer zinciri veya bölgenin üretim faktörleri kapasitesi açısından belirli sektörlerin sadece belirli bölgelerde yoğunlaşması gerektiği aşikardır. Bu nedenle sektörel politikalar, bölgesel kalkınmanın önemli bir unsuru olacaktır. Merkezi yönetim ile bölgesel ve yerel kurumlar arasında görev ve yetki paylaşımının etkili bir şekilde düzenlenmesi, bu yapılırken yerel paydaşların eşit söz hakkında sahip olması esastır. " 

[PAGE]

"Doğu ve Güneydoğu ekonomisinin ülkemizin ekonomik büyümesine yüzde 1 gibi anlamlı bir katkı sağlaması mümkün" 

Yılmaz, bölgesel gelişmişlik farklarının giderek artmasının baş sebebi sayılan terör ve şiddet ortamını ortadan kaldırmayı amaçlayan çözüm sürecine destek olmak amacıyla, TÜRKONFED ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu Yatırımcı Danışma Konseyini kurduklarını söyledi.  

Konsey hakkında bilgi veren Yılmaz, "Ana gayemiz yatırımları bölgeye çekmenin birinci şartı olan güven ortamının tesisine katkıda bulunmak, iş ve yatırım koşullarını geliştirmektir. Bu amaçla bölgenin yatırım yeri olarak imajını güçlendirmeye, ulusal ve uluslararası tüm yatırımcıları bölgede yatırım yapmaya özendirmeye çalışıyoruz. Bölgedeki potansiyel iş imkanlarını, Türkiye ve yurtdışındaki yatırımcılarla bir araya getirerek, sektörel projelerinde buluşturmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. 

"İstikrar ortamı sürdüğü takdirde Doğu ve Güneydoğu ekonomisinin ülkemizin ekonomik büyümesine yüzde 1 gibi anlamlı bir katkı sağlaması mümkün" diyen Yılmaz, şöyle devam etti: 

"Çözüm sürecinin bölgede yaratacağı normalleşme, başta hizmet sektörü olmak üzere tüm sektörlerde bir hareketlilik yaratacak, üstelik kamu kaynaklarının da daha verimli kullanılmasını mümkün kılacaktır. İsrafın ve gereksiz yere harcadığımız kaynakların önüne geçilecektir. Ayrıca son dönemde komşularımızda gözlemlediğimiz  gelişmelerde, bölgemizin iktisadi cazibesini artırabilecek önemli bir potansiyel olarak önümüzde durmaktadır. Bölgede sağlanan nispi istikrarın sürdürülmesi durumunda Türkiye hem güvenli bir enerji koridoru görevini üstlenecek hem de bölgede sanayi ve hizmet sektörlerinde bir cazibe merkezi olarak, öne çıkacaktır. Açıktır ki bu gelişme tüm bölge ülkeleri için refah, huzur demektir ve çözüm sürecinin iktisadi ayağını daha da güçlendirecek bir gelişme demektir."