"8 ila 10 milyar dolarlık yatırım gerekiyor"

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, "Elektrik sektöründe artan talebin güvenli ve sürdürülebilir koşullarda karşılanabilmesi için her yıl 8 ila 10 milyar dolarlık yatırım gerekiyor" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, elektrik sektöründe artan talebin güvenli ve sürdürülebilir koşullarda karşılanabilmesi için her yıl 8 ila 10 milyar dolarlık yatırım gerektiğini belirterek, "Bu ölçekte yatırımları çekebilmenin de iki temel koşulu var: Birincisi istikrarlı bir ekonomi, ikincisi de liberal, şeffaf, rekabetçi bir enerji piyasası" dedi 

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan "World Energy Outlook" raporunun Türkiye tanıtımı TÜSİAD ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) işbirliğinde Sabancı Center'da yapıldı.  

Toplantının açılışında konuşan Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, enerjinin, ülkelerin bölgesel ve küresel rekabetinde ağırlığını artırdığını söyleyerek,  ABD'de bir birim doğal gaz fiyatının Avrupa'nın üçte biri düzeyine gelmiş olmasının, küresel rekabetteki etkilerinin hep birlikte gözlemlendiğini dile getirdi. 

Sabancı, yenilenebilir enerjinin katkısı artmakla birlikte fosil yakıtların dünya enerji dengesinde ağırlığını korumaya devam ettiğini ifade ederek, bütün bu küresel dinamiklerin yanı sıra son yıllarda bölgede yaşanan gelişmelerin de gösterdiği gibi Türkiye'nin dünya enerji dengelerindeki rolünün büyüdüğünü kaydetti. 

Türkiye'nin önemli enerji güzergahlarının birleşme yerinde olduğuna dikkati çeken Sabancı, "Biz Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi IICEC'i kurarken, Türkiye'nin enerjide artan önemini destekleyecek, daha iyi bir enerji geleceğine katkı sağlayacak, bölgesel ve küresel vizyona, saygınlığa sahip bir merkez hedefi ile yola çıktık. IICEC'i İstanbul'dan yükselen bir 'Çoban Yıldızı' olarak tasavvur ettik" diye konuştu. 

Sabancı,  2010 yılından bu yana IICEC olarak düzenledikleri Uluslararası Enerji Forumları ile enerjideki yönelimlerin ve stratejilerin tartışıldığı interaktif bir platform oluşturduklarına işaret ederek, şöyle konuştu: 

"Bu yıl mayıs ayında, IICEC 4. Uluslararası Enerji Forumu'nu Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Taner Yıldız, Suudi Arabistan Petrol Bakanı Ali Al Naimi ve çeşitli ülkelerden üst düzey konuşmacıların katılımları ile gerçekleştirdik. Dünyanın önde gelen enerji şirketlerinin CEO'larının ve hükümet yetkililerin katılımlarıyla forumda, dünya enerji sektöründeki en son teknik, ekonomik ve jeostratejik yönelimler ile bu yönelimler çerçevesinde Türkiye'nin enerji alanında gelişen rolü kapsamlı olarak ele alındı. 30 Mayıs 2014'te IICEC'in gerçekleştireceği 5. Uluslararası Enerji Forumu, yine bu kadar iddialı bir programla Türkiye'nin enerji, ekonomi ve buna ilişkin politika gündemini belirleyecek."  

[PAGE]

"Enerji, ülkelerin rekabetçiliğini belirleyen parametreler arasında önem kazanıyor" 

Sabancı, IICEC'in, önemli enerji aktörlerinin katılımları ile büyümeye devam ettiğine vurgu yaparak, bugünkü yönetim kurulu toplantısında IICEC'in gelecek dönem için çalışma programını belirleyeceklerini ve IICEC'in "Çoban Yıldızı" rolüne uygun olarak çalışmalarını sürdürmeye devam edeceğini dile getirdi. 

Türkiye enerji sektörünün büyümesini ve gelişmesini, bir enerji yatırımcısı olarak yakından takip ettiğini anlatan Sabancı, "Enerji, ülkelerin rekabetçiliğini belirleyen parametreler arasında her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Türkiye halen OECD ortalamasının üçte biri düzeyinde enerji  tüketiyor. Ekonomik gelişme, nüfus artışı, kentleşme ve sanayileşme paralelinde enerji talebimiz hızla artmaya devam ediyor. Bugün, enerji piyasası en hızlı büyüme potansiyeline sahip bir OECD ülkesi olarak, uluslararası enerji çevrelerinin ve yatırımcılarının en dikkatle izledikleri birkaç ülkeden birisi durumuna geldik. Özellikle elektrik ve doğalgaz talebi ve büyüme potansiyeli bakımından Türkiye dünyanın en dinamik piyasaları arasında yer alıyor" değerlendirmesinde bulundu.   

Sabancı, enerji talep artışına paralel olarak, enerjinin tüm sektörlerinde her yıl büyük miktarda yatırım yapılmasına ihtiyaç olduğunu ifade ederek, "Elektrik sektöründe artan talebin güvenli ve sürdürülebilir koşullarda karşılanabilmesi için her yıl 8 ila 10 milyar dolarlık yatırım gerekiyor. Bu ölçekte yatırımları çekebilmenin de iki temel koşulu var: Birincisi istikrarlı bir ekonomi, ikincisi de liberal, şeffaf, rekabetçi bir enerji piyasası" dedi. 

Elektrik sektöründe rekabeti artırmak ve yatırımlara hız kazandırmak üzere son yıllarda önemli adımlar atıldığını aktaran Sabancı, elektrik üretimi, ticareti, satışı ve dağıtımıyla EnerjiSA'nın da bir özel sektör oyuncusu olarak en ön sıralarında yer aldığını ve liberal bir elektrik piyasasının gelişiminde belli bir aşamaya geldiğini söyledi.   

Sabancı,  bu yıl içerisinde yasalaşan Yeni Elektrik Piyasası Kanunu'nun, liberalizasyonu daha ileriye taşıyan çok önemli bir adım olduğunu belirterek,  sözlerini  şöyle sürdürdü: 

"Bu yıl dağıtım özelleştirmeleri tamamlandı. Serbest tüketici limitindeki düşüş ile nihai tüketim seviyesinde teorik piyasa açıklığı yüzde 80'in üzerine çıktı. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde serbest tüketici limitinin sıfırlanması ile perakendede hedeflenen tam rekabetçi pazar yapısına ulaşılmış olmasını bekliyoruz. Ancak bunu yeterli görmemeli, Türkiye ekonomisinin büyümesini ve rekabetçiliğini daha fazla destekleyecek, tüketicinin kazanımlarını zenginleştirecek daha rekabetçi bir elektrik piyasasına ulaşmayı hedeflemeliyiz. Bu doğrultuda, liberalizasyonu daha ileriye taşıyacak yasal düzenleme çalışmalarına son dönemde ağırlık veriliyor." 

[PAGE]

"Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarında önemli bir potansiyelimiz var"  

Sabancı , doğalgaz piyasasının da elektrik piyasasında olduğu gibi rekabeti ve ekonomik verimliliği yüksek, sürdürülebilir büyümeyi destekleyebilecek bir yapıya dönüşebilmesi için çabaların artırılması gerektiğini vurgulayarak, liberalizasyonu sağlanabilmiş bir doğalgaz piyasasının, Türkiye'nin doğalgazda bölgesel bir hub konumuna gelme potansiyelini de artıracağını kaydetti.   

Cari açığın önemli bir bileşeni olan enerji ithalatının büyük bir bölümünün ulaştırma sektöründen kaynaklandığını anlatan Sabancı, "Bu açığı azaltabiliriz. Elektrik üretiminde, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarında değerlendirilebilecek çok önemli bir potansiyelimiz var. Yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretimin artırılması çabalarını, ithal fosil yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalardan kaynaklı  risklerin yönetilebilmesi ve cari açığın azaltılabilmesi bakımından çok önemsiyorum" şeklinde konuştu.   

Sabancı, bütün bunlara ek olarak daha iyi bir enerji geleceği için enerji verimliliğine daha fazla odaklanılması gerektiğine işaret ederek, rekabetçilik ile verimlilik arasında da çok önemli bir ilişki olduğunu dile getirdi. 

Enerji sektöründe rekabetin gelişmesinin verimliliğe çok önemli katkıları olduğunu ve olmaya da devam edeceğini anlatan Sabancı, "Enerji verimliliğinin artması, Türkiye ekonomisinin küresel rekabetçiliğini, büyümenin çevresel ve sosyal yönden sürdürülebilirliğini güçlendirecektir.  IICEC olarak TÜSİAD ile birlikte organize etmiş olduğumuz bu önemli toplantıda ele alınacak konuların, çalışmalarınıza yarar sağlayacağına inanıyorum" görüşünü de paylaştı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir