‘Özelleştirmede tazminat dönemi başlayabilir’
Hukukçular, Danıştay’ın geçen hafta aldığı kararın ardından özelleştirmelerde, tazminat davalarına uzanan yeni bir dönem başlayabileceğini söyledi
Hüseyin GÖKÇE
ANKARA - Eti Alüminyum, Kuşadası-Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ özelleştirmelerine yönelik iptal kararlarının ‘fiili imkansızlık’ yüzünden uygulanmamasını öngören Bakanlar Kurulu kararının yürütmesinin Danıştay tarafından durdurulması, özelleştirme sürecinde yeni bir tartışma başlattı.
12 Eyül’de yapılan Anayasa değişikliğiyle, idari yargının yerindelik denetimi yetkisi elinden alınırken, 4046 sayılı Özelleştirme Kanunu’na eklenen “Ek Madde 5” ile özelleştirmede fiili imkansızlık karşısında geri dönülemeyecek bir yapının ortaya çıkması halinde yargı kararlarının uygulanmasına yönelik olarak, Bakanlar Kurulu tesis edilecek iş ve işlemler konusunda karar almaya yetkili kılınmıştı. Bunun üzerine Bakanlar Kurulu da Eti Alüminyum, Kuşadası-Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ’ın hisselerinin satışına yönelik mahkeme kararlarını geçersiz sayan bir karar almıştı.
‘İhale kazananlar teslim almaktan geri durabilir’
Bakanlar Kurulu’nun bu kararına ilişkin yürütmeyi durdurma ve iptal istemiyle Danıştay’a dava açan Avukat Nilgün Öğünçlü, davaya konu olan Eti Alüminyum, Kuşadası ve Çeşme Limanları, SEKA ve TÜPRAŞ’ta fiili imkansızlığın doğru olmayan, dayanaksız eğreti bir gerekçe olduğunu savunuyor. DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, ortada iade için bir engel bulunmadığını ve dava konusu 5 işletmenin geri alınması gerektiğini belirten Öğünçlü, “Yargı kararını uygulamamak üzere Bakanlar Kurulu kararı almak ucubedir” diye konuştu.
Uygulanmamış yargı kararları için tazminat yolunun açık olduğunu savunan Öğünçlü, bu konuda imza atanlara değil, doğrudan devlete dava açılabileceğine dikkat çekti. Öğünçlü, 12 Eylül’deki Anayasa değişikliği ile kamu görevlilerinin görev sırasında yaptıkları her türlü şeyden kusurlu olsalar dahi sorumlu olamayacakları, bu konuda devletin sorumlu olacağı yönünde bir düzenleme yapıldığını hatırlattı.
Çatak Hukuk Bürosu’ndan Avukat Asker Çatak ise tamamlanmış özelleştirmelerde birçoğunun ikinci kez el değiştirdiğini, dolayısıyla gerçekten fiili imkansızlık durumu oluşabildiğini bildirdi. Çatak, buna rağmen Danıştay’ın kararının, “Ne olursa olsun yargı kararlarına uyulacak” şeklinde bir sonuç doğurduğunu, dolayısıyla uygulanmamış yargı kararları için tazminat davaları açılabileceğini söyledi.
Çatak, bundan sonraki özelleştirmelerde ihaleleri kazananların işletmeleri teslim almaktan imtina edebileceklerini söyledi.
Hiçbir kurumun yargı kararlarını yerine getirmekten kaçamayacağını vurgulayan Çatak, “Çıkan bir mahkeme kararı ne olursa olsun uygulanması gerekiyor. İdare 1 ay içinde yerin getirmek zorunda. Hiçbir gerekçe ile mahkeme kararını uygulamayı durduramazsın diyor. Yapı yıkılmış, yerine getirilmesi teknik olarak mümkün değilse o zaman maddi manevi tazminat konusu ortaya çıkar” diye konuştu.