Otomotivde bayilik düzeni sil baştan

Rekabet Kurumu’nun tebliğ taslağı kesinleşirse ana firma bayi ile sözleşmesini sebep göstermeden iptal edebilecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aysel YÜCEL

Yerli sanayi ürünü eşdeğer parça kullanımının yolunu da açan ve yetkili servislerde sistemini kökten değiştirecek yeni tebliğ taslağı bayileri korkuttu. Taslak 2 yıl olan feshi ihbar süresinin yanı sıra bayilik iptalinde gerekçe gösterme zorunluluğunu da kaldırıyor. Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER), iki kez Ankara'ya giderek Rekabet Kurumu (RK) ile görüştü. 

İntifa sözleşmeleri ile ilgili değişiklikler, akaryakıt sektöründe deprem etkisi yaratmıştı. Yüzlerce istasyon dağıtıcı değiştirmiş, milyonluk transferler konuşulmuştu… Benzer bir olayın otomotivde yaşanması ihtimali var. RK'nın tartışmaya açtığı taslağı, ana dağıtıcı firmalarla bayileri arasındaki sözleşmelerde anlaşmaların en az 5 yıl olması, belirsiz süreli anlaşmalarda ise feshi ihbar süresinin her iki taraf için de en az 2 yıl olması koşullarını, ayrıca “bayilik iptalinde gerekçe gösterme zorunluluğunu” kaldırıyor. Bu durum OYDER'i harekete geçirdi. Taslak ulaştıktan sonra iki kez Rekabet Kurumu’nun kapısını çalan OYDER, eski koşulların korunmasını istedi. 

OYDER, Ankara’nın yolunu tuttu 

2005/4 sayılı eski tebliğde, "feshin objektif gerekçeleri içerecek biçimde yazılı yapılması, sağlayıcı ile dağıtıcı veya yetkili servis arasındaki anlaşmanın, en az 5 yıl süreli olması, belirsiz bir süre için yapılması halinde feshi ihbar süresinin her iki taraf için de en az 2 yıl olması..." gibi koşullar vardı. Yeni taslakta bunlar yok. OYDER Başkanı Alp Gülan, “İki kere RK'yı ziyaret ettik. Taslakta bayilerin sağlayıcıyla ilişkilerini geriye götüren düzenleme var. Sağlayıcılar (distribütör) bayiliğin iptalini istediği zaman sebep ve bir süre veriyordu. Yeni düzenlemede yok. Bayilik için yatırımı yapan çok sayıda firma var. Gerekçe göstermeden fesih bu bayilikler açısından büyük risk. Eskiden 2 yıl süre tanınıyordu. Ayrıca bir sebep de belirtiyordu. Performans düşüklüğü ya da o bölgede yeni yatırım yapacağı şeklinde bir sebep belirtiliyordu. Anlaşamazlarsa mahkemeye gidiliyordu. Tasla bu konuları muallakta bırakmış” dedi. 

OYDER, görüşlerini kuruma yazılı olarak da bildirdi. Tasarıda sözleşme sürelerinin Borçlar Kanunu’na bırakılmasına karşı çıkan kurum, “Bu, ana şirketlerin istediği süreyi belirleyebilmesine yol açacak. Geçerlilik, fesih ihbarı süreleri, bayi yatırımının geriye dönüş süresi göz önünde bulundurularak belirlenmeli” görüşü savunuldu. 

Taslağın bu halinin sektörde büyük değişikliklere yol açması muhtemel gözüküyor. Ana dağıtıcılar için, “verimsiz” gördükleri bayilikleri iptal kolaylaşıyor ancak “verimlilik – verimsizlik” tartışmasının ciddi ihtilafl ara, dahası, dağıtıcıların, başka markaların verimli bayilerini bünyelerine katma eğiliminin de transfer tartışmalarına yol açması kaçınılmaz gözüküyor.

Rekabet etmeme yükümlülüğü de rahatsızlık konusu

OYDER, ‘rekabet etmeme’ yükümlülüğü ile ilgili değişiklere de karşı. Derneğin Başkanı Alp Gülan, “Bayinin iptal sonrasında, öğrendiği 'know how'ı bir sene kullanamaması öngörülüyor. Bayinin başka bir mesleğe dönmesi kolay değil. Haksız fesihte mahkemeye gidersen o netleşene kadar bir de 1 sene o işi yapamaması demek. Bayinin büyük yatırımı ne olacak? Bir başka konu, eskiden yüzde 30 olan üretici distribütörden alma yükümlülüğü yüzde 80 oluyor. Birden fazla marka yapan bayide yüzde 80 aldığı marka iptal ederse öbür markası da iş yapamaz hale geliyor mu? Bunları anlamak gerekiyor. Her tarafa çekilebilecek bir taslak” dedi. OYDER, yetkili satıcılara pazar koşullarını yansıtmayan hedefl er verilmemesi gerektiği görüşünde. Ayrıca sağlayıcıların kendi lehlerine önlemlerle çok markalılığı engelleyen uygulamaların önüne geçilmesini istiyor.

Bu konularda ilginizi çekebilir