Otomotivci "yumuşak" Brexit istiyor

Türkiye'nin otomotiv ihracatında 3 milyar dolar ile yüzde 10'luk pazar payı bulunan İngiltere'nin Brexit sürecini yakın takibe alan otomotiv sektörü, AB'nin İngiltere ile yapacağı anlaşmaya odaklandı. (Zehra Oruç)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZEHRA ORUÇ

İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma kararı almasının (Brexit) ardından, ihracatının yüzde 10'unu İngiltere pazarının oluşturduğu otomotiv endüstrisi, süreci yakın takibe aldı.

Sektör temsilcileri, kararın Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan ve dolaylı etkilerinin olabileceğini ifade ediyor. Otomotiv endüstrisinin İngiltere'ye 3 milyar doları aşan ihracatı bulunduğunu kaydeden Otomotiv İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, Türkiye otomotiv endüstrisinin ihracatının yüzde 78-79 aralığında Avrupa Birliği'ne bağlı olduğunu belirterek, "Avrupa Birliği ile yaptığımız Gümrük Birliği Anlaşmaları noktasında bizi ilgilendiriyor. Çünkü İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkması durumunda Türkiye'nin Serbest Ticaret Anlaşması (STA) yapıyor olması gerekecek. Avrupa Birliği ile İngiltere arasındaki anlaşma sert olursa, bunun etkisi Türkiye'nin tüm ihracatını olmakla birlikte otomotiv endüstrisine de yoğun bir şekilde olur. Bu süreçte yumuşak bir geçiş olursa otomotiv sektörünün etkileneceğini düşünmüyorum. Anlaşma sert olursa olumsuz yönde etkileniriz. Ancak öngörümüz yumuşak bir geçiş olması yönünde" dedi.

İngiltere'nin otomotiv endüstrisi ihracatında yüzde 10'luk bir pazar olduğunu belirten Çelik, otomotiv endüstrisinin İngiltere'ye 3 milyar dolar civarında aşan ihracatı olduğunu söyledi. Çelik, "Bizim de bu durumda İngiltere ile anlaşma yapmamız gerekecek. Ancak gümrük vergisi konulursa tüm sektörler olumsuz etkilenecektir. Otomotiv endüstrisi, Brexit sürecini çok yakından taklip etmeli. Kapasite kullanımını, üretimini ve geleceğe yönelik projeksiyonlarını ona göre yapması lazım. Üretim planlamasını iyi yapamamaları durumunda bu süreç Avrupa pazarında daralmaya sebep olabilir. Bu süreç sonrasında bizim için önemli olan; otomotiv ana ve yan sanayi ürünlerini şu an olduğu gibi gümrük vergisiz ve ilave teknik düzenlemeler gerektirmeden Birleşik Krallığa ihraç edebilmemizdir" değerlendirmesinde bulundu.

Çelik, konuyla ilgili Ticaret Bakanlığı'nın İngiltere'deki muhatapları ile çalışma grubu kurduğunu ve Brexit gerçekleşirse İngiltere ile Türkiye arasında bir anlaşma yapılması için çalışmalar yürüttüğünü bildiklerini sözlerine ekledi.

2019'da hedef 32 milyar doları aşmak

Türkiye otomotiv endüstrisinin 2018 yılı 11 ayında 29.1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ifade eden Çelik, "12 aylık hedefimiz 31 milyar dolardı, 32 milyar dolara yakın bir değerle yılı tamamlayacağız. Bu rakam Türkiye'nin ihracatının 5'te 1'i. Türkiye toplamda 51 milyar dolarlık dış ticaret açığı verirken, otomotiv endüstrisi ilk 10 ayda, 10.4 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi. İlk 11 ayda, 1 milyar doları geçen ihracat pazar sayımız 8. 2018 sonunda bu sayı 9 olacak" dedi.

Baran Çelik, 2017'de 1 milyon seviyesinde olan iç pazarın ekonomide gerçekleşen daralma sonucunda yıllık bazda 500 binin altına düştüğünü; ancak ekim sonunda yayımlanan ÖTV indirimi ile kasım ayında 580-600 binlere ulaştığının bilgisini verdi. 2018'in 600 binin üzerinde bir satış rakamı ile kapanmasını öngördüklerini açıklayan Çelik, iç pazarın canlanmasıyla birlikte ihracata da uzun vadede pozitif etkisi olacağını sözlerine ekledi.

"Avrupa Birliği'nin izin vermediğini İngiltere ile yapabiliriz"

Brexit'in uzun vadede Türkiye'yi avantaja götüreceği yönünde görüş bildiren BTSO Dış Ticaret Konsey Başkanı Murat Bayizit, iş dünyasının kısa vadeli düşünmemesi gerektiğini, uzun vadede ticaretin artacağına vurgu yaptı. Bayizit, "İngiltere ile Türkiye'nin daha da yakınlaşacağını öngörüyorum. Avrupa Birliği ile ekonomik anlamda bazı konularda yapamadıklarımızı İngiltere ile yapabiliriz. Mesela gıda sektörüne baktığımızda; Avrupa Birliği ile bazı konularda sıkıntı yaşıyorduk. Salça ithalatında kota problemimiz var, şekerli ürünlerde hakeza sıkıntımız vardı. Bu gibi sorunlarla ilgili İngiltere, Avrupa Birliği'nde uygulanan konulardan farklı bir uygulama getirirse, AB'de yaşadığımız olumsuzlukları Brexit ile birlikte olumluya çevirebiliriz" değerlendirmesinde bulundu. Brexit sonrasında İngiltere'nin Amerika ile alacağı yönün de çok önemli olduğuna vurgu yapan Bayizit, "Eğer Amerika ile STA'ya girerse, bizim için çok daha avantajlı olabilir" dedi. Bayizit, beklenenin aksine sert bir geçiş olması halinde ise başta otomotiv ve beyaz eşya olmak üzere pek çok sektörün olumsuz etkileneceğini aktardı.

Ankara Anlaşması da yükümlülükten kalkar

Ankara Anlaşması’nın; İngiltere'nin AB'den çıkmasıyla birlikte uygulama yükümlülüğünün kalmayacağına dikkati çeken Avukat Zeynep Polat, şunları kaydetti: “Bu anlaşma ile İngiltere'ye göç eden Türk iş insanları için büyük bir iş hacmi oluşturduğu için buna benzer, koşulları farklılaştırılan yeni bir vize türü gelebileceği söylentileri var. Turkish Business Person visa olarak geçen bu vizeyle gelen, kendi işini kuran bu iş insanları bu ülkede ciddi vergi ödüyor. Kaldı ki AB'den çıkış sürecinde ülkenin büyük bir iş insanı kaybı yaşayacağı da düşünülüyor. Büyük firmaların merkezlerini Londra'dan çekmesi ile pek çok insan da ülkeden ayrılacak gibi görünüyor. Bu durumda aslında daha çok alanda daha çok insana ihtiyaç duyulması ihtimali de gündemde. Kendi işini kuran Ankara Anlaşmalıların pek çoğu Türkiye-İngiltere arası ticaret yapıyor. Bu nedenle Brexit sonrası bu vizenin kalkması iki ülke arasındaki ticaret hacmini de ileriye yönelik olumsuz etkileyebilir mi soru işareti. Genel olarak bakıldığında şu an Avrupa Birliği ülkeleri arasında hatta Amerika ve Kanada dahil çalışmak ve yaşamak için aranan şartlar açısından en rahatı İngiltere denebilir.”