Otomotiv sanayisinin geleceği mercek altına alındı
Otomotiv sanayisinin geleceği "Yeni Dönemde Dayanıklı Olmak: Bursa Yarınlara Hazır mı?" konulu panelde mercek altına alındı.
"Yeni Dönemde Dayanıklı Olmak: Bursa Yarınlara Hazır mı?" konulu panelde konuşan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Baran Çelik, 2050'den sonra içten yanmalı motora sahip araçların trafiğe çıkışına izin verilmeyeceğinin gündemde olduğunu hatırlattı.
Otomotiv sektörünün ciddi bir dönüşüm içinde olduğunu belirten Çelik, endüstride Bursa'nın çok önemli bir konumda yer aldığını dile getirdi. Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de otomotiv endüstrisi, pandemiden en fazla yara alan endüstri oldu. Türkiye'de özellikle Bursa'nın da başı çektiği otomotiv ihracatçılarının küresel bir mikroçip problemi oldu bu dönemde. İşin aksiliği bu küresel mikroçip probleminin en fazla etkilediği ana sanayiler ve özellikle global tedarik sanayi Bursa'da konuşlanmış durumda. Yani bu işin devleri Bursa'da. Özellikle binek araç üretimi küresel çip tedariki noktasında çok fazla etkilendi, ticari araç üretimine göre. Bu çerçevede bir miktar geri kaldık. Bursa ihracatının yüzde 55'ine yakını pandemi öncesi otomotiv endüstrisinden geliyordu. Otomotiv endüstrisi halen pandemi öncesi değerlerine ulaşmış durumda değil. Aslında ihracat tabana yayıldı diyebiliriz. Daha çok küçük ve orta ölçekli firmalarımız özellikle yaşanan iç pazardaki sıkıntılara alternatif olarak ihracat kanallarını, ihracatı denediler ve bunda da başarılı oldular. Yani aslında çok sağlıklı bir yöne doğru evrildi. Bu pandemi sonrası makro anlamda büyük ihracatçıların sürüklediği şehir ihracatı birazcık daha tabana yayıldı."
Çelik, Bursa'nın otomotiv endüstrisiyle ilgili olabilecek herhangi bir teknolojik dönüşümün de önderliğini yapmaya devam edeceğini anlattı.
Bu konuda yatırım yapmak amacıyla yola çıkan bir girişimci veya yatırım grubunun öncelikle o ekosistemin içindeki insan kaynağı, tecrübe ve geçmişe bakacağını vurgulayan Çelik, "O noktada da şu anda Türkiye'de planlanan birçok teknolojik üst, orta ve yüksek teknoloji yatırımların oranına bakarsanız, bu teşvik belgelerinde de görülüyor zaten, Bursa her zaman bunun ön planında yer almaya devam edecek. Yeni yatırım planlarımızı yapıyoruz ancak bu tam anlamıyla yeterli değil. Yani özellikle yüksek teknoloji üretim sağlamak için çok fazla yatırıma ihtiyacımız var. Otomotiv endüstrisinde çok büyük bir dönüşüm var. Bu dönüşümün içinde yeni yatırım yapılmazsa yer alınamayacak. Yeni yatırım yapmamız için de şartların uygun olması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
"Türkiye makine ve üretim konusunda kabiliyetini artırıyor"
Makine İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özkayan da makine denilince gelişmiş bir sanayinin akıllara geldiğini belirtti.
Özkayan, ülkeninin gelişmişliğinin üretebildiği makinelerle ölçüldüğüne işaret ederek, "Sektörün önü her zaman açık ama burada tabii ne kadar niş konular, ne kadar rekabetçi ürünler üretebiliyoruz. Katma değeri ne kadar yükseltebiliyoruz. Bu durum çok önemli. Türkiye makine konusunda, üretim konusunda kabiliyetini artırıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Ambargoların özellikle savunma sanayisinin çok işine yaradığına değinen Özkayan, "Yani gerçekten savunma sanayisinde bir şey üretmek eskiden zordu. Şu anda kapılar açık. İstediğinizi doğru şartlarda üretebilirsiniz. Zaten ambargolar olmasaydı bu savunma sanayisi de bu kadar büyümezdi diye düşünüyorum. Makineciler aslında üretim aşığı insanlar, her sanayici gibi. Ambargolar makinecilere sökmez aslında" diye konuştu.
Programda, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Cüneyt Şener, Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Halil Ersan Özsoy, Zer Satış ve Promena Hizmetleri Direktörü Orçun Güven ile Piri Reis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erhan Arslanoğlu da katılımcılara hitap etti.