Muş'tan enflasyon açıklaması! Finansmana erişimi zorlaştırıyor

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ABD Ticaret Odası'nda düzenlenen ABD-Türkiye İş Forumu'nda önemli açıklamalar yaptı. Muş özellikle yüksek enflasyonun devam etmesinin gelişmiş ülkelerdeki agresif parasal sıkılaşmalara yol açtığını, bunun da gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarını tetikleyerek finansmana erişimi zorlaştırdığını söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Türkiye'nin yeniden inşa çalışmalarına başlayacağını, ABD dahil ortaklarıyla güçlü ekonomik iş birliğine ve ticari ilişkilere sahip olmanın daha önemli hale geldiğini söyledi.

Bakan Muş, ABD Ticaret Odası'nda düzenlenen ABD-Türkiye İş Forumu'na katıldı.

Muş, burada yaptığı konuşmada, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin Türkiye'nin güneydoğu bölgesinde 11 ili kapsayan çok geniş bir alanda yıkıma neden olduğunu ve 47 bini aşkın kişinin hayatını kaybettiğini söyledi.

Bölgede yaklaşık 3 hafta kaldığını belirten Muş, "Depremlerin hemen ardından acil yardım ve toparlanma için devletin tüm kaynaklarını ve imkanlarını seferber ettik." dedi.

Devlet destekleri, doğrudan finansal yardımlar gibi...

Muş, önceliklerinin yardım çalışmalarını en hızlı ve etkili şekilde yürütmek ve yaraları sarmak olduğunu, bu hedefe ulaştıklarını anlattı. Bundan sonraki önceliklerinin gerekli hazırlıkları yapmak ve güvenli yerleşim alanlarını inşa etmek olduğuna işaret eden Muş, felaketin işletmeler üzerindeki etkisini belirlemek için de kapsamlı bir inceleme yaptıklarını bildirdi.

Muş, vergi muafiyetleri, devlet destekleri, doğrudan finansal yardımlar gibi bölgeye özel politikaları da hızla hayata geçirdiklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

Tedarik zincirlerini sürdürmemiz ve desteklememiz gerekiyor

"Kayıplarımızı mümkün olan en kısa sürede telafi etmeye ve insanlarımızı günlük yaşamlarına döndürmeye kararlıyız. Toparlanma yolunda ilerlerken depremlerden hem sermaye hem de iş gücü olarak ağır etkilenen bu illerimizde ticaretimizin deprem öncesi seviyelere ne zaman ulaşacağını bilemiyoruz.

İplik, tekstil, çelik ve halı gibi belirli sektörler başta olmak üzere ABD dahil dünyayla olan tedarik zincirlerimizde kesinlikle çok büyük etkisi olacaktır. Bu nedenle bu tür tedarik zincirlerini her iki yönde de sürdürmemiz ve desteklememiz gerekiyor."

 "ABD dahil ortaklarımızla güçlü ekonomik iş birliğine sahip olmak daha önemli hale geldi"

Bu zor zamanlarda başta ABD olmak üzere birçok ülke ve uluslararası kuruluştan destek geldiğini anımsatan Muş, depremlerden sadece saatler sonra ABD hükümetinin hızla seferber olduğunu ve insani yardım sağladığını, ABD Ticaret Odası'nın da önemli miktarda ayni ve mali yardımı organize ettiğini söyledi.

Muş, bundan sonraki aşamanın şehirleri yeniden inşa etmek olduğunu belirterek, ilk etapta yaklaşık 800 bin konutun inşa edileceğini, şehirleri çok daha modern ve sürdürülebilir bir şekilde yeniden inşa etmeyi hedeflediklerini kaydetti.

Yeniden inşa ve ilgili sektörlerin üretimleri hız kazanacak

Bu bağlamda teknik kapasiteye sahip olmak kadar finansmanın da önemini vurgulayan Muş, bu ay Brüksel'de Avrupa Birliği'nin (AB) ev sahipliğinde bir donörler konferansının düzenleneceğini bildirdi.

Muş, "Ticari açıdan, inşaat malzemeleri gibi yeniden inşa ve ilgili sektörlerin üretimleri hız kazanacak ve bu sektörler muhtemelen kısa vadede girişimcilerin hedef alacağı potansiyel alanlar olacaktır. Bölge ekonomilerini sadece normalleştirmemiz değil, güçlendirmemiz gerektiği de açık. Çünkü sürdürülebilir şehirler inşa etmemiz ve bunun için de istihdam yaratmamız gerekiyor. Bu nedenle yeniden inşa çabalarının yanı sıra ABD dahil ortaklarımızla güçlü ekonomik iş birliğine ve ticari ilişkilere sahip olmak daha önemli hale geldi." şeklinde konuştu.

"İkili yatırımlarımızı artırmak için hala çok alan var"

Mehmet Muş, Türkiye ile ABD arasında son 10 yılda ticari ilişkilerin arttığını görmekten duyduğu mutluluğu dile getirerek, iki ülke arasındaki iş birliğini daha da ileriye taşımak istediklerini ifade etti. Muş, devamla şunları kaydetti:

"Çok iyi bir yıl geçirdik. 2002 yılındaki 6,4 milyar dolar olan ikili ticaret hacmi, geçen yıl 38 milyar dolara yükseldi. Ticarette olduğu gibi her iki yönde de yatırım akışının artarak ABD'den 14,3 milyar dolara, ABD'ye ise 9,7 milyar dolara ulaştığını gözlemliyoruz. Ancak özellikle ABD'nin 8 trilyon dolarlık devasa doğrudan yabancı yatırım stoku dikkate alındığında, ikili yatırımlarımızı artırmak için hala çok alan var.

Değeri yüksek ürün ve hizmet yatırımlarını şiddetle teşvik ediyoruz.

Kendimizi tamamen daha güçlü, daha rekabetçi ve liberal bir iş ortamı oluşturmaya adadık. Birçok ABD şirketinin bölgesel merkezlerine ev sahipliği yapıyoruz ve bu iş birliğini genişletebiliriz."

ABD'li yatırımcıların Türkiye'nin güçlü üretim altyapısı ile genç ve eğitimli nüfusundan faydalanabileceğine inandıklarını ifade eden Muş, "Türkiye'nin süregelen teknolojik ve yeşil dönüşümüne hizmet edecek projelerle özellikle ilgileniyoruz. İnovatif, AR-GE yoğun ve katma değeri yüksek ürün ve hizmet yatırımlarını şiddetle teşvik ediyoruz." dedi.

"Depremlerin ardından ekonomik faaliyetin hızla toparlanmasını bekliyoruz"

Ticaret Bakanı Muş, kısa vadede depremlerin Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyeceği beklentisi olmasına rağmen yeniden inşa programının Türkiye ekonomisinin dinamizmi ve gücüyle uzun vadede daha yüksek ekonomik büyüme sağlamasının beklendiğini aktararak, son dönemdeki verilerin Türkiye ekonomisinin gücünü ve ülkeye duyulan güvenin en önemli göstergeleri olduğunu vurguladı.

Muş, "Depremlerin ardından ekonomik faaliyetin hızla toparlanmasını bekliyoruz. Ancak pazarlarımızı açık tutmalı, şirketlerimizi desteklemeli ve daha iyi bir iş ortamı için çalışmalıyız." dedi.

Finansmana erişimi zorlaştırıyor

İklim değişikliği, yükselen enflasyon, küresel salgınlar ve uluslararası çatışmalar gibi günümüz sorunlarının yalnızca uluslararası iş birliğiyle ele alınabileceğini belirten Muş, özellikle yüksek enflasyonun devam etmesinin gelişmiş ülkelerdeki agresif parasal sıkılaşmalara yol açtığını, bunun da gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarını tetikleyerek finansmana erişimi zorlaştırdığını vurguladı.

Dayanıklı bir gelecek inşa edebileceğine inanıyoruz

Muş, bu koşullar altında dünyanın büyük bir bölümünün salgından sürdürülebilir bir şekilde toparlanmasının, yenilenebilir enerjiye geçişin veya dijital devrimi yakalama konusunda yatırım yapma şansının olmadığına tanık olduklarını aktararak, "Bu tehditler karşısında Türkiye ve ABD'nin ekonomik iş birliğini ticaret ve yatırımlarda, hatta üçüncü ülkelerde daha da ileriye taşıyarak dayanıklı bir gelecek inşa edebileceğine inanıyoruz." dedi.

Bu zor dönemde ekonomik iş birliğini geliştirmenin her iki ülkenin de yararına olduğuna inandıklarını vurgulayan Muş, buna destek olmak için iş insanlarına "daha gazla fırsatın önünü açma" çağrısında bulundu.