Mustafa Tuzcu: Cibuti'ye ihracatı 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz

Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Cibuti'nin hem Doğu Afrika'ya hem de Afrika'nın tamamına açılan bir kapı olduğunu belirterek, " Cubuti'ye gönderdiğimiz ürünler Cibuti'de kalmıyor. Afrika'nın birçok yerine dağılıyor. 2-3 yıl içerisinde Cibuti'yle olan ticaret hacmimizi bu yapı sayesinde 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ticaret Bakan Yardımcısı Tuzcu, Cibuti Ekonomi ve Maliye Bakanı Ilyas Moussa Dawaleh, Cibuti Ticaret ve Turizm Bakanı Mohamed Warsama Direh'in katıldığı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak'ın ve iki ülke iş dünyası temsilcilerinin de yer aldığı "Türkiye-Cibuti İş ve Yatırım Toplantısı"na katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Tuzcu, Cibuti'ni hızla gelişen ekonomisi ve Afrika boynuzu bölgesindeki coğrafi ve stratejik konumu ile Türkiye'nin Afrika kıtasındaki en önemli ortaklarından birisi olduğunu söyledi.

Tuzcu, özellikle son dönemde iki ülke arasındaki ilişkilerin ciddi bir sıçrama içerisinde olduğunu belirterek, ikili ilişkilerdeki bu büyük sıçramanın Cibuti'nin kendi ekonomik büyüme performansından bağımsız olmadığını ifade etti.

Cibuti'nin son 10 yılda ekonomik performans olarak hem kıtada hem de dünyada en yüksek büyüme oranlarından birine sahip olduğunun altını çizen Tuzcu, "Cibuti bölgede güçlü bankacılık, finans sistemi. özel ekonomik bölgeleri ve son dönemde kurup geliştirmiş olduğu limanları ile birlikte çok ciddi bir yatırım potansiyelini tüm firmalara, firmalarımıza sunuyor." dedi.

Tuzcu, "Biz Cibuti'yi sadece Cibuti pazarı olarak görmüyoruz. Cibuti aslında hem Doğu Afrika'ya hem de Afrika'nın tamamına açılan bir kapı. Arkasında yaklaşık 200 milyonluk bir nüfusu ile birlikte başta Etiyopya olmak üzere Somali, Eritre birçok ülkeye aslında ulaşmak için de ciddi bir bize anahtar ülke konumunu taşıyor. Cubuti'ye gönderdiğimiz ürünler Cibuti'de kalmıyor. Afrika'nın birçok yerine dağılıyor" yorumunu yaptı.

"Türk firmaları enerjiden üretim ve müteahhitliğe kadar birçok alanda çalışmalar yapılabilecek"

2-3 yıl içerisinde Cibuti'yle ticaret hacmini 1 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Tuzcu, "Ülkemiz arasında yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasıyla ilgili bir anlaşmamız var. Yine çifte vergilendirme önleme anlaşmasıyla ticari ve ekonomik iş birliği ortaklık anlaşmasını da kısa zamanda yürürlüğe koymayı planlıyoruz" ifadelerini kullandı.

Cibuti'de Türk firmalarının çok aktif olarak yer alabileceklerini ve enerjiden üretim ve müteahhitliğe kadar birçok alanda çalışmalar yapılabileceğine dikkati çeken Tuzcu, "Cibuti bizim keşfimiz değil. Çünkü uluslararası birçok firma ve birçok ülke Cibuti pazarında hali hazırda var. Hem Asya'dan hem de Avrupa'dan birçok firma Cibuti'de şu anda yatırımlarını yapmış durumda. Cibuti'nin lojistik olarak finansal olması dışında Doğu Afrika içerisinde merkezi konumunun hızlanarak artacağını düşünüyoruz." açıklamasını yaptı.

Mohamed Warsama Direh: 500 bin turisti 2035 yılına kadar ülkemize çekmek istiyoruz

Cibuti Ticaret ve Turizm Bakanı Mohamed Warsama Direh de Cibuti de çok sayıda yatırım potansiyeli bulunduğunu belirterek, turizmde ihracat, ithalat alanlarında çok sayıda yatırım imkanlarının olduğunu hatırlattı.

Direh, Cibuti hükümeti tarafından turizm sektörünün öncelikli sektör olarak tanımlandığını ve bunun amacının turizm sektörünün itici güç oluşturmasıyla kalkınma için ve ulusal ekonominin canlanmasına katkı sağlanmanın hedeflendiğinin altını çizdi.

Amaçlarının sürdürülebilir turizmi sağlamak olduğunu kaydeden Direh, "500 bin turisti 2035 yılına kadar ülkemize çekmek istiyoruz. Ülkemizde çok sayıda özel ve ayrıcalıklı turistik bölgelerimiz var. Deniz seviyesinin 153 metre altında, turistik alanlarımız var. Aynı zamanda çok zengin deniz alanlarımız ve çok büyük biyoçeşitliliğe sahip denizlerimiz mevcut. Türk ekonomi temsilcilerini ülkemize yatırıma davet ediyoruz. Turizm fırsatlarından faydalanmaya davet ediyoruz. Bu alanda çok farklı projelere yatırım yapabilirsiniz." diye konuştu.

Direh, "İkili ilişkilerimiz çok iyi bir dinamik olduğunu gösteriyor. Her iki ülkenin özel sektörleri arasında ve yeni pazarlar anlamında da bunun çok verimli bir ortaklık olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

Ilyas Moussa Dawaleh: Cibuti'de telekomünikasyon, finans ve altyapı sektöründe fırsatlar elde edilebilir

Cibuti Ekonomi ve Maliye Bakanı Ilyas Moussa Dawaleh ise son 10 yıl içerisinde oldukça uzun bir yol kat edildiğini belirterek, iki ülke arasında 40 milyon dolar iş hacminden bugün yaklaşık 500 milyon dolara ulaşıldığını anımsattı.

Dawaleh, Türkiye'nin turizm ve balıkçılık alanlarında çok uzun yıllara dayanan deneyimi olduğunun altını çizerek, "Cibuti, Afrika'daki en gelişmiş fiber optik altyapısına sahip ve altyapı kapasitesi anlamında en güçlü telekomünikasyon kapasitesine sahip Afrika ülkesi. Cibuti'de telekomünikasyon, finans ve altyapı sektöründe fırsatlar elde edilebilir." açıklamasını yaptı.

Ülkelerini bölgelerinde yatırım merkezi haline getirmek istediklerini kaydeden Dawaleh, "Doğu Afrika'nın Singapur'u haline dönüştürmeyi hedefliyoruz. Cibuti'ye yatırım yapmak 1 milyonluk bir nüfusa yatırım yapmak olmamalı, burada amaç Orta Doğu, Asya, Afrika arasında bağı ve birleşmeyi sağlayan bir ülkeye yatırım yapmak olmalı" dedi.

Nail Olpak: Cibuti'de jeotermal enerjide önemli potansiyel olduğunu biliyoruz

DEİK Başkanı Nail Olpak da, Türkiye'nin Cibuti ile sıcak ilişkilerinin olduğunu ve bunu ekonomi alanında daha fazla geliştirmek istediklerini ifade etti.

Olpak, "Geçen yılın kapanış rakamlarına baktığımızda 530 milyon dolar civarındaki ikili ticaret bir anlamda bizi memnun ediyor. Hedeflerimizi bir miktar daha iş konseyimiz ile birlikte artırmak için buradayız" diye konuştu.

Cibuti'nin sadece kendisi olarak değerlendirilmemesi grektiğine işaret eden Olpak, "Afrika'nın o noktasındaki stratejik konumunu biliyoruz. İş dünyasının bu süreci bu çerçeve içerisinde değerlendirmesini dikkatlerinize sunmak istiyorum" ifadelerini kullandı.

Olpak, "Bugüne kadar dünya üzerinde 450 milyar doların üzerinde altyapı yatırımı gerçekleştirmiş olan Türk müteahhitleri ve iş dünyasının önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. Enerji dünyamızın yeni gündem maddelerinden birisi. Cibuti'de aynı zamanda güneşin dışında jeotermal enerjide de önemli bir potansiyel olduğunu biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.