MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır: Üretmek yetmez, markalaşmak zorundayız

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, “Nüfusu 100 milyona yaklaşan ve nüfusun yarısının 30 yaş ortalamaya sahip olduğu genç bir ülkeyseniz, üreten bir ülke olmanın yanında markalaşmak zorundasınız” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye’nin üreten bir ülke konumunda olduğunu, üretim çeşitliliği ve kalitesiyle dünyada ilk 5 ülke içerisinde yer aldığını söyleyen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, arzu edilen katma değerin neden yaratılamadığı konusuna değindi. Bunun sebeplerinden söz eden Çakır, plansızlık, verimsizlik, yüksek teknolojili üretime yeterli şekilde entegre olamamak, nitelikli insan kaynağı eksikliği gibi onlarca sebebin sayılabileceğini dile getirdi. Ancak, bunların dışında, katma değer yaratma konusundaki en önemli eksiklerden birinin de markalaşmayı başaramamak olduğuna dikkat çeken Çakır, “Üretiyoruz ama başkasına, başka markalara üretiyoruz. Kendi markalarımızı yaratma konusunda iyi değiliz. Ya da yolu daha kolay buluyoruz” diye konuştu.

“Fason üretimle bir yere varamayız”

Türk iş dünyasının, KOBİ’ler özelinde başka küresel firmaların personeli gibi hareket ettiğini söyleyen Hakan Sefa Çakır, 5 dolara ürettikleri ürünü, başka bir dünya markasının marka değeriyle 100 dolara sattığından yakındı. Çok üretim yapılmasına rağmen az kazanç sağlandığını ifade eden Çakır, bunun, sürdürülebilir bir durum olmadığını belirtti. Türkiye’nin fason üretimin cenneti konumunda olduğunu dile getiren Çakır, bunun ülke için değil, markalar için bir cennet olduğunu ifade etti. Bu sebeplerden ötürü Türkiye ekonomisinin fason üretimle bir yere varamayacağını ve kendi markasını yaratmak zorunda olduğunu vurgulayan Çakır, dünyanın ekonomik anlamda en gelişmiş ülkelerinin aynı zamanda en çok küresel markaya sahip ülkeler olmasının da tesadüf olmadığına dikkat çekti.

“Firmalarımız artık kendi markalarını yaratmak zorunda”

Artık bilgi iletişim teknolojileriyle kolaylaşan süreçte markalaşmanın daha kolay olduğunu söyleyen Hakan Sefa Çakır, markalaşmanın artık bir vizyon ve bilgi meselesi olduğunu vurguladı. Ürünlerin fani ama markaların baki olduğunun altını çizen Çakır, “Başkasına iş yaparak, ürettiğimiz kaliteli ürünlere başkalarının markalarını basarak zenginleşemeyiz. Dünya kalitesinde ürün üreten firmalarımız artık kendi markalarını yaratmak zorundadır. Özellikle, patent, marka hakları ve coğrafi işaret gibi konulara önem vermeliyiz” şeklinde konuştu.

“Her üretim firması e-ihracata odaklanmalı”

Hakan Sefa Çakır, 2023 yılı rakamlarıyla Mersin’in 9,8 milyar dolar ihracatıyla Türkiye’nin 7’inci en büyük ihracat kenti olduğunu, sadece Mersin firmaları bazında, kentin toplam dış ticaret hacminin 20 milyar doları aştığını kaydetti. Merkezinde Çukurova Bölgesi olan, Doğu Akdeniz Ekonomi Bölgesi ve dış hinterlandı olan illerle birlikte 70 milyar doları aşan bir dış ticaret bölgesinden bahsettiklerini söyleyen Çakır, “Konu hangi sektörlerde güçlü olduğumuz değil, ana meselemiz hangi sektör olursa olsun, bu sektörleri yüksek teknolojiye, dijital dünyaya nasıl entegre edeceğimiz olmalıdır” ifadelerini kullandı.

“E-ihracat bir moda değil, bir zorunluluktur”

“Dijital dönüşümü doğru ve hızlı şekilde yapamazsak, en güçlü olduğumuz sektörlerin elimizden birer birer kaydığını göreceğiz” diye konuşan Hakan Sefa Çakır, bu sebeple kentin omurga sektörlerinden olan dış ticaret sektörü ve buna hizmet veren ne kadar adım varsa, dijital dünyaya uyum sağlamak zorunda olduğunu vurguladı. E-ihracatın bir moda değil, bir zorunluluk olduğunun altını çizen Çakır, bunun küresel rekabette hayatta kalabilme konusu olduğunu belirtti.