Milli Piyango ihalesine yoğun ilgi

Maliye Bakanı Naci Ağbal, Milli Piyango İdaresine ait şans oyunları ihalesine firmaların ciddi düzeyde ilgi gösterdiklerini belirterek, "Şu ana kadar 7 yatırımcı dosya almış durumda. Farklı konsorsiyumlar ihaleye girmek istiyorlar." dedi.

Ağbal yaptığı açıklamada, başta şans oyunları ihalesi olmak üzere, ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Şans oyunları ihalesinin tutar itibariyle büyük bir ihale olduğunu dile getiren Ağbal, bu yüzden yatırımcıların ihaleye ciddi anlamda ilgi gösterdiklerini ifade etti. Böylesine büyük bir ihale için finansman bulmanın önemine dikkati çeken Ağbal, şunları kaydetti:

"Normalde 14 Ekim itibarıyla teklifleri alıp kasım içinde ihaleyi sonuçlandıracaktık, fakat yatırımcıların özellikle finansman konusunda süre talebi oldu. Şu ana kadar 7 yatırımcı dosya almış durumda. Farklı konsorsiyumlar ihaleye girmek istiyorlar. Yerli firmalarımız ve bu alandaki global oyuncular, konsorsiyumlar oluşturmak suretiyle, bu ihaleye büyük ilgi gösteriyorlar. Özellikle bu konsorsiyumlardan, Özelleştirme İdaremize 'Biz bu ihaleyle çok ilgileniyoruz, fakat finansman noktasında bir miktar daha çalışmaya ihtiyacımız var.' diye talep geldi. Firmalarımızın ilgisini de dikkate alarak, ihaleyi 10 Şubat 2017 tarihine uzattık. 10 Şubat'ta ön yeterlilik için teklifler alacağız, mart ayı içinde de ihaleyi sonuçlandıracağız."

"İhale konusunda kararlılığımız sürüyor"

İhaleyi kazanan firmanın hemen ertesi gün çekilişlere başlayamayacağını dile getiren Ağbal, bir yıllık geçiş sürecinin yaşanacağını bildirdi.

Söz konusu geçiş sürecinde ilgili firmanın bilgi işlem altyapısını ve oyun planlarını kurarak, bayi ağlarını oluşturacağını belirten Ağbal, "En başta da bir taksit ödemesi yapacak. O da epey büyük bir rakam. Daha sonraki dönemde ödeyeceği taksitler için de teminat ödeyecek. Bu teminatlar da bayağı büyük rakamlar. Onun için burada firmaların ilgisi var, süreç devam ediyor. Milli Piyango özelleştirilmesinde kararlılığımız sürüyor. Firmalarla Özelleştirme İdaremizin yapmış olduğu görüşmeler de devam ediyor." diye konuştu.

TL ile ödeme imkanı

Ağbal, ihalenin dolar cinsinden gerçekleştirileceğini hatırlatarak, ihaleyi kazanacak firmanın, ihale gününde dolar cinsinden oluşan bedeli o günkü kur üzerinden Türk Lirasına çevirerek, ödemeyi TL cinsinden yapabileceğini dile getirdi. Bu anlamda TL ve dolar konusundaki tercihi yatırımcıya bıraktıklarına dikkati çeken Ağbal, "TL demek başka bir şey. Onun birtakım sonuçları var. Dolar demek başka bir şey. Biz, yapılan işin maliyetini dikkati alarak, geleceğe dönük planlama ve buna dönük kararı yatırımcıya bıraktık." değerlendirmesinde bulundu.

Küresel ekonomiye ilişkin gelişmeler

Küresel piyasalar konusunda önümüzdeki dönemde yaşanacak olası gelişmeler ve Türkiye'nin muhtemel senaryolara ne düzeyde hazır olduğuna ilişkin de görüşlerini paylaşan Ağbal, Orta Vadeli Programı hazırlarken küresel finansal piyasalar ve küresel ticaretteki muhtemel gelişmeleri dikkate aldıklarını söyledi.

Amerikan Merkez Bankasının (Fed) aralık ayında faiz artırımı yapma ihtimalinin de program hazırlanırken göz önünde bulundurulduğunu anlatan Ağbal, "Bugün tartışma Fed'in aralık ayında ne yapacağına değil, aralık ayından sonraki dönemlerde ne yapacağı konusuna odaklandı. Orada da baktığımız zaman ihtiyatlı açıklamaların geldiğini görüyoruz." dedi.

ABD'de istihdam verilerine ilişkin olumlu gelişmeler yaşanmasına karşın, ekonomiye ilişkin başka göstergeler için aynı şeyin söylenemeyeceğinin altını çizen Ağbal, zaman zaman üretim ve talep tarafının ekonomik gelişmeye ilişkin benzer sinyaller vermediğini kaydetti.

Gelecek yıl gelişmekte olan piyasaların daha olumlu bir finansal koşul içinde devam edeceği ve ekonomik büyümenin daha çok gelişmekte olan ülkelerden geleceği yönünde değerlendirmeler yapıldığını belirten Ağbal, "Onun için gerek Fed'in kararları gerekse küresel finansal piyasalardaki gelişmeler ekonomimiz için olumlu değerlendirmelere imkan veriyor." diye konuştu.

"Ekonomimizin temelleri sağlam"

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye değerlendirmelerine ilişkin de konuşan Ağbal, her kredi derecelendirme şirketinin kendi çerçevelerinde Türkiye ekonomisine dair birtakım değerlendirmelerde bulunduklarını ifade etti.

Türkiye'nin ekonomiyle ilgili yapısal reformlara devam ettiğini belirten Ağbal, bütün kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ekonomisinin özellikle kamu maliyesi ve bankacılık sistemi itibarıyla sağlam olduğunu, ekonominin orta vadede büyüme potansiyelinin bulunduğunu ifade ettiklerini kaydetti.

Moody's, Fitch ve Standard and Poor's dışında da Türkiye'ye ilişkin değerlendirme yapan birçok yatırımcı kuruluş bulunduğuna işaret eden Ağbal, "Oralarda da yapılan açıklamalara bakıyoruz. Türkiye ekonomisine ilişkin olumlu beklentilerin arttığını görüyoruz. Onun için herhangi bir şekilde karamsarlık içinde değiliz. Ekonomimizin temellerinin sağlam olduğuna inanıyoruz." diye konuştu.