Mahfi Hoca yazdı: Cari açıktaki gerileme 'olumlu bir gelişme' fakat...
Deneyimli iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, ödemeler dengesine ilişkin son durumu analiz etti. Eğilmez, cari açıkta ilk iki ayda yaşanan gerilemeyi "olumlu bir gelişme" olarak nitelendirirken, “Buna karşılık bu gerileme büyümenin de gerilemesinin bir ön sinyali anlamına geliyor” ifadesini kullandı.
Eski Hazine Müsteşarı, iktisat uzmanı, akademisyen ve yazar Dr. Mahfi Eğilmez, kendi adını taşıyan blogunda Türkiye ve dünya ekonomisini analiz etmeye devam ediyor. Mahfi Eğilmez bugünkü (21 Nisan) son yazısında, ödemeler dengesinin son durumunu ortaya koydu.
Yazısını cari açık, net hata noksan ve rezervlere ilişkin son veriler ışığında kaleme alan Eğilmez, cari açıkta geçen yıla göre ilk iki ayda görülen gerilemeyi "olumlu bir gelişme" olarak değerlendirdi.
Mahfi Hoca, başlıca kalem borsa olmak üzere portföy yatırımlarındaki ciddi artışın ise "yabancı yatırımcının Türkiye iştihanın artmasına karşılık geldiğini" ifade etti. Eğilmez'e göre; bu iştah artışı uzun vadeli yatırımlara değil de daha kısa vadeli yatırımlara yönelik bir artış.
Dr. Mahfi Eğilmez'in yazısı şöyle:
Ödemeler dengesi, geniş tanımıyla, bir ekonomide yerleşik kişilerin, başka ekonomilerde yerleşik kişilerle belirli bir dönem içinde yapmış oldukları ekonomik işlemlerin sistematik kayıtlarını elde etmek üzere hazırlanan istatistiksel bir rapordur. Burada asıl olan Türkiye’de yerleşik kişilerin başka ülkelerde yerleşik kişilerle yaptıkları işlemlerdir. Bu işlemlerde kullanılan paranın cinsi veya bu işlemleri yapan kişilerin uyruğu önemli değildir.
Ödemeler dengesinin en önemli alt dengesi cari işlemler dengesidir. Ödemeler dengesi hesapları içinde yer alan mal ve hizmet ticareti (ihracat ve ithalat) ile birincil ve ikincil gelir hesaplarını [i] kapsamaktadır. Cari işlemler hesabında, gelirler giderleri aşmışsa cari fazla, giderler gelirleri aşmışsa cari açık söz konusu olur.
Eldeki son veri Şubat 2024 ayına ait veriler. Buna göre 12 aylık cari açık 31,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bir başka ifadeyle Türkiye’de yerleşik kişilerin yabancı ülkelerde yerleşik kişilerle yaptıkları alışverişler, hizmet alım ve sunumları sonucunda Türkiye 12 aylık dönemde 31,8 milyar dolar açık vermiştir. 2023 yılı Şubat ayında 12 aylık cari açık 56,4 milyar dolardı. Buna göre Türkiye’nin cari açığının ciddi bir düşüş içine girdiğini söyleyebiliriz.
Aşağıdaki tabloda ödemeler dengesi verileri karşılaştırmalı olarak yer alıyor (Kaynak: TCMB)
Tabloya göre cari açık geçen yılın ilk iki aylık döneminin cari açığının yüzde 30’u düzeyine gerilemiş. Bu, olumlu bir gelişme. Daha olumlu olanı bu gerilemenin tek başına ihracat artışı veya birincil gelirlerdeki artışla değil aynı zamanda ithalattaki düşüşle sağlanmış olması.
Doğrudan yabancı sermaye yatırımları...
Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarında gerileme var. 2023 yılının ilk iki ayında 1.616 milyon dolar olan doğrudan yatırımlar 2024’ün ilk iki ayında 1.150 milyon dolara gerilemiş durumda. Buna karşılık portföy yatırımları (başlıca kalemi borsa) 2,1 milyar dolardan 8,1 milyar dolara yükselmiş bulunuyor. Buradan giderek yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik yatırım ihtiyacının arttığını ama bu iştah artışının uzun vadeli yatırımlara değil de daha kısa vadeli yatırımlara yönelik bir artış olduğunu söyleyebiliriz.
Net hata noksan kalemi
2023 yılının ilk iki ayında 1,4 milyar dolarlık pozitif net hata ve noksan kalemi vardı. Yani o dönemde Türkiye’ye nereden geldiği saptanamayan 1,4 milyar dolarlık giriş olmuştur. 2024 yılının ilk iki ayında ise 6,9 milyar dolarlık negatif bir net hata ve noksanla karşı karşıya kalmışız. Yani 2024’ün ilk iki ayında Türkiye’den dışarıya nereden ve nasıl çıktığı saptanamayan 6,9 milyar dolar tutarında çıkış olmuş.
Cari açığın finansmanı
2023 yılının ilk iki ayında Türkiye, cari açığının finansmanı için rezervlerinin 14 milyar dolarını harcamışken 2024’ün ilk iki ayında 12,4 milyar dolarını harcamış. Cari açığın gerilemesi rezervlerin finansman amacıyla kullanılan tutarını da düşürüyor.
Özetle söylemek gerekirse cari açıkta ilk iki ayda görülen gerileme döviz pozisyonu ve dış finansman gereksinimi açısından olumlu bir gelişmeye işaret ediyor. Buna karşılık bu gerileme büyümenin de gerilemesinin bir ön sinyali anlamına geliyor. Üretim yapabilmek için önemli ölçüde girdi ithalatı yapmak durumunda olan Türkiye’nin ithalatındaki gerileme üretimde başlayan düşüşün de göstergesi olarak alınabilir.
[i] Birincil Gelir Hesabı: Emek, finansal ya da doğal bir kaynak sağlanması karşılığında elde edilen gelirler ile ödenen tutarları göstermekte olup, çalışanların ücretleri ile doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer yatırımlara ilişkin yatırım geliri ve giderlerini içermektedir.
İkincil Gelir Hesabı: Yurtiçinde (yurtdışında) yerleşik bir birim tarafından yurtdışında (yurtiçinde) yerleşik bir birime karşılıksız olarak mal ya da hizmet gibi reel bir kaynak ya da finansal bir varlık sağlanması şeklinde tanımlanan transferleri içermektedir.