Lojistik maliyet, 2 dev oto yatırımını kaçırdı
TAYSAD Başkanı Kanca, lojistik maliyetler nedeniyle Volvo gibi bazı büyük markaların yatırımları Sırbistan ve Slovenya gibi ülkelere kaydırdığını söyledi. Kanca, Peugeot yöneticisinin, “Eğer Türkiye teslimat süresini azaltabilirse, Türkiyeyi tedarik zincirimiz arasına kesin alırız" dediğini aktardı.
Aysel YÜCEL
Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı Alper Kanca, “Sınır kapılarında yaşanan uzun bürokratik işlemler tüm sektörlerin ihracatını etkiliyor” dedi. Kanca, lojistik sürelerin uzun, maliyetlerin daha yüksek olması nedeniyle bazı otomotiv devlerinin yeni yatırımlarının Sırbistan ve Slovenya gibi ülkelere kaptırıldığını söyledi.
TAYSAD’ın dün İstanbul’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Alper Kanca, ihracatta en büyük frenin lojistik süreleri olduğunu kaydetti. Kanca, “Sınır kapılarında yaşanan bürokratik işlemler ve uzayan süreçler bir an önce aşılmalı. Sınır kapılarında yaşanan sorunların büyük kısmı ne yazık ki bizim tarafta gerçekleşiyor.” diye konuştu.
Sınır kapılarındaki uzun bürokratik işlemlerin sektörlerin ihracatını etkilediğini kaydeden Kanca, “Sadece otomotiv değil, tüm sektörlerin ihracatını yavaşlatan en büyük sebeplerden birisi bu bürokratik işlemler” yorumunu yaptı.
Alper Kanca, Peugeot Tedarik Zinciri Yöneticisi’nin “Eğer Türkiye teslimat süresini azaltabilirse, Türkiye’yi tedarik zincirimiz arasına kesin olarak alabiliriz”dediğini belirtirken, Delphi Lojistik Müdürü'nün ise gecikmeler ve beklemeler sebebiyle Volvo yatırımını Türkiye’den Sırbistan’a çektiklerini söylediğini aktardı.
Avrupa, Türk tedarikçiyi AB sınırlarında üretime çağırıyor
Kanca, “İhracatta rekorlar kırdğımız bu dönemde, belki de en büyük frenimiz olan bürokratik engelleri aşmak için daha çok gayret edilmeli. Kendimize şu soruyu sormalıyız, rakibimiz olan ülkelerden bir koli yola çıktığında kaç tane evrak hazırlanıyor, gümrük işlemleri için kaç imza gerekiyor, bu işlemler ne kadar sürüyor, bizde ne kadar sürüyor?” açıklamasında bulundu.
Artık hızın fiyat, kalite gibi önemli bir nitelik haline geldiğini belirten Kanca, “Karşımızda zaten isteksizleşmeye başlayan bir müşteri kitlesi var. En ufak sorunu büyütme eğilimindeler. Bu durumda bizim kendimizi sürekli iyileştirmemiz ve eksiklerimizi, hatalarımızı gidermemiz gerekiyor. Ürün kalitesi ve fiyatında sorunlarımız yok gibi. Ama lojistik ve sevkiyat konularında aşılması gereken çok sayıda engel mevcut” dedi.
Avrupa’da yerleşik ana sanayinin, değişik gerekçelerle Türkiye’den parça almaktan çekinmeye başladığını aktaran Kanca, “Avrupa’da, bulunduğumuz coğrafi bölge ile iş yapmak bir risk olarak görülmeye başlandı, dolayısıyla firmalarımız çok başarılı olsa da, Türkiye’den parça almak konusunda tereddüt yaşanabiliyor. Bazı küresel ana sanayi firmaları, Türk tedarikçiler ile ancak, AB sınırları içerisinde üretim tesisleri kurulduğu takdirde masaya oturacaklarını, onları yeni projelere ancak bu şekilde dahil edeceklerini dile getiriyor. Türkiye, AB’ye motorlu taşıt sevkiyatında Japonya, Güney Kore ve ABD gibi devleri geride bırakarak ilk sırada yer alıyor. Başarının devam edebilmesi için sorunun hızlı bir şekilde çözüme kavuşması gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye'nin lojistik maliyeti Slovenya'dan yüzde 87 fazla
Firmaların ürün tedarik edecekleri ülkeleri seçerken lojistik maliyetleri de karşılaştırdıklarını ifade eden Kanca, Türkiye’den alınan ürünün lojistik maliyetinin Slovenya’dan çok daha yüksek olduğunu dile getirdi. Kanca, Almanya’daki bir otomobil üreticisinin ürün tedariki için Slovenya’daki ve Türkiye’deki üreticiler arasında seçim yapacağını ve bunun için bir inceleme yaptığını belirterek, iki ülkeyi değerlendirirken lojistik maliyetlerin de karşılaştırıldığını söyledi. 3 yıllık proje için 663 bin 552 adet istenildiğini aktaran Kanca, araştırma sonucunda Türkiye’nin lojistik maliyetinin Slovenya’dan yüzde 87 fazla olduğunun ortaya çıktığını söyledi.