Küreselde marka kent olmak için: Havalimanı başta olmak üzere potansiyel alanlar değerlendirilmeli
Küresel ölçekte marka kent olmak için ihtiyaç duyulan tüm özellikleri bünyesinde barındıran Mersin, bugün itibarıyla sanayileşmeden ticarete, lojistikten turizme, yüksek teknolojiden dijitalleşmeye kadar birçok alanda potansiyelini kullanıp, marka değerine tavan yaptırabilir.
Fahriye KUTLAY ŞENYURT - DÜNYA Gazetesi Mersin Bölge Temsilcisi
Markalaşmak… Sadece perakendede satılan ürünlere yönelik bir kavram değil. Ara mal üreten ve satan firmaların da ürünlerini veya firmalarını markalaştırmak da hizmet sektöründe marka olmak da aynı şey. Marka ve markalaşmayı kentin yerel yönetimlerinden üniversitelerine; STK’larından firmalarına kadar geniş bir ekosistem içinde değer yaratmak olarak ele almakta fayda var. Son 150 yıl içerisinde Çukurova Bölgesi’nde üretilen ürünlerin dış dünyaya açıldığı bir liman kenti olarak gelişim gösteren Mersin, bugün geniş bir sektörel yelpazedeki üretimi, ihracatı ve markaları ile öne çıkmaktadır.
İnovasyon, katma değerli üretim ve markalaşma önemli
Milletlerin refahı artık sadece üretmekten değil, inovasyon, sürdürülebilirliğe dayalı katma değerli üretimden ve markalaşmaktan geçmektedir. Tarımsal ürünlerin üretimi ve ihracatında marka kent olan ilimizde sanayi üretiminde de inovasyona ve sürdürülebilirliğe verilen önem günden güne artmakta bu da firmalarımızın her geçen gün ulusal ve uluslararası alanda adından daha sık söz ettirmelerine destek olmaktadır.
Global pazarda 187 ülkeye ihracat gerçekleştiren kentimiz, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) son 5 yıllık verilerine göre dış satımda büyük ivme yakaladı. 2019 yılında 3,09 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, 2023 yılında deprem felaketinin olumsuz etkilerine rağmen 7,68 milyar dolar ihracata imza atarak bir önceki yıla kıyasla yüzde 24,7 oranında artış sağladı. 2024 yılının ilk yarısında 4,3 milyar dolar değere ulaşarak ihracat performansını yüzde 26,5 oranında artırma başarısı gösterdi. İhracatın hangi ülkelere yapıldığına baktığımızda en fazla ihracatın doğal olarak komşumuz Irak’a yapıldığını görüyoruz. Tarımsal üretim kabiliyetinin ihracata yansımasının bir sonucu olarak da en fazla ihracat gerçekleştirilen ikinci ülke ise Rusya oldu. Bu ülkeyi takip eden Almanya’nın en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında yer alması kentimizin katma değerli üretiminin bir yansımasıdır.
İSO 500 içinde 2023’te 11 firma ile temsil edildi
Üretimde ve ihracatta atılım içinde bulunan Mersin, İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından 2023 yılında Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları arasında 11 firma ile temsil edilirken Türkiye İhracatçı Birlikleri’nin açıkladığı TİM 1000 listesinde de 17 firma ile kendine yer buldu. KOBİ ölçeğindeki firmalarımız yeni ve farklı üretimleri ile hızla büyümektedir. Bu firmalarımızın önümüzdeki yıllarda bu listelerde yerlerini alarak, Mersin’in çok daha güçlü bir şekilde bu listelerde yerini almasını sağlayacaktır. Ancak yatırımcılarımızın ihtiyaç duyduğu sanayi alanlarının oluşturulmasında ise aynı hızı göremiyoruz. Organize sanayi bölgelerinin ve sanayicilerin arsa talepleri konusunda tarım arazileri korunarak daha hızlı çözümler üretilmesi gerekiyor. Sanayicilerin arsa taleplerinin karşılanması noktasında Organize Sanayi Bölgelerimiz zamanla yarışmaktadır. Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde 4. Etap alt yapı çalışmaları hızla tamamlanırken 5. Etap genişleme alanı için çalışmalar sürdürülmektedir. Tarsus Organize Sanayi Bölgesi ise kurulduğu günden itibaren küreselde önemli firmaların yatırımları ile gündeme gelmiş bir bölgedir. Tarsus OSB’de de yatırımcıların taleplerine uygun arsa üretimi noktasında yoğun bir çaba içindeler. Mersin-Tarsus Tarımsal Ürün İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesinde de firmaların üretime geçmeleri için gün sayılmakta. Tarladan sofraya tüm üretim süreçlerinin izlenebilirliğinin sağlanacağı TÜİOSB, dijital dönüşümden endüstri 4.0’a varıncaya kadar tüm süreçleri en ince ayrıntısına kadar planlamakta.
Tarım-gıda sanayi entegrasyonu ile yeni markalar ortaya çıkacak
Türkiye’nin bakliyat ticaretinin merkezi olan kentimizde, bakliyat ticaretinin yüzde 80’i ve ihracatının yüzde 89’u gerçekleşmektedir. TÜİK Özel Ticaret Sistemi verilerine göre Mersin’in tüm ihracat gelirinin yüzde 19’unu bakliyat oluşturmaktadır. Türk yaş meyve sebze ihracatının da yarıya yakını yine Mersin’den gerçekleştirilmektedir. Tarımsal üretimin artarak devam edeceği önümüzdeki dönemde; ülkemizde olduğu gibi Mersin’de de katma değeri yüksek, iklim değişikliği ve yeşil dönüşüm ile uyumlu ürünlere geçilerek tarım-gıda sanayi entegrasyonunun güçleneceğine, bunun da yeni markaların ortaya çıkmasını sağlayacağına olan inancımız tam. Bu durumun kentimizin marka değerine de olumlu katkılar koyacağını söylememiz yanlış olmayacaktır.
Çukurova Hava Limanı ile kentin lojistik gücü artacak
Türkiye’nin toplam konteyner yüklerinin yüzde 16’sını tek başına elleçlediği limanı sayesinde Mersin, Doğu Akdeniz’in en önemli liman kentine ve ticaret merkezine dönüşmüş bulunmaktadır. Bugünlerde açılmasını beklediğimiz hava kargo alt yapısını da içinde barındıran Çukurova Hava Limanı’yla, lojistik alanındaki gücünü daha da artıracak kentimiz, yapımı devam eden hızlı tren projesi ile de bölgedeki kentlerle modern demir yolu ağı ile birbirine bağlanarak, otoyolu, kara yolu, deniz yolu ve hava yolu bağlantıları ile tüm ulaşım imkanlarına kavuşmuş olacaktır.
Turizm potansiyelin altında
Turizm konusunda sahillerinden yaylalarına varıncaya kadar birçok alternatifi içinde barındıran Mersin, bugüne kadar ne bu değerlerinden yeterince istifade edebildi ne de tarihi değerleri birçok ilden daha fazla olmasına rağmen bunları turizme kazandırabildi. Karboğazı’ndan Tarsus Kazanlı Turizm Bölgesine kadar birçok yatırım henüz tamamlanamadı. Mersin’in turizmde de bir marka kent olması, kamu ve yerel yönetimler başta olmak üzere sektör temsilcilerinin sürece önderlik etmesine, alt yapı yatırımlarının bir an önce tamamlanmasına ve bunun ardından da bu değerleri daha görünür kılarak ulusal ve uluslararası alanda tanıtımını yapmasına bağlıdır. Bunlara ilave olarak kentimizde kurvaziyer turizmi, kış turizmi imkanları, spor altyapısı ve tesisleri ile alternatif imkanların değerlendirilmesi de önemli kazanımlar olacaktır.
Savunma sanayiinde faaliyet gösteren firma sayımız artıyor
Kentimizin marka değerini öne çıkartan en önemli gelişmelerden biri de hiç şüphe yok ki savunma sanayii alanında faaliyet gösteren firmalarımızın sayısının hızla artmasıdır. Bugün insansız denizaltılardan, İHA’lara; savunma sanayine yönelik araçlardan yapay zekâ destekli özel yazılımlara kadar birçok alanda faaliyet gösteren firmalarımız özel çözümler üretiyor. Bu alandaki gelişimi destekleyen Mersin Ticaret ve Sanayi Odası ile Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin özel çabalarının ne kadar önemli olduğunu özellikle ifade etmek isterim. Bu iki kurumumuzun Mersin firmalarını tek bir poligonda toplayarak IDEF Fuarı’na katılımlarını sağlamaları, bu alanda yeni yatırımları ve ürünleri beraberinde getirecektir.
Şimdi her zamankinden daha fazla yenilik ve verimlilik kapasitesinin yükseltilerek dijital dönüşümün sağlanmasına, bölgesel ekosistemin güçlendirilmesine, küçük ve orta ölçekli işletmelerin katma değerli ve yenilikçi üretim kapasitesinin artırılmasına ihtiyaç vardır. Tüm bunlara bağlı olarak rekabet gücünün ve ihracatın daha da artırılması için yeni hamleler yapma zamanıdır. Bu da yerel yönetimlerden, üniversitelerimize; oda ve borsalarımızdan organize sanayi bölgelerimize, sivil toplum örgütlerimden sektörel derneklerimize varıncaya kadar tüm kentin, daha fazla ortak projeler geliştirmesi ile mümkün olacaktır.