Küresel ısınma, dünya ekonomisini yüzde 23 eritecek!
Nature dergisinde yayınlanan araştırmaya göre üretim ve hava sıcaklığı arasında ters orantı var. Araştırmaya göre iklim değişikliği kontrol altına alınmazsa 2100’de ülkelerin %77’sinde kişi başına gelir düşecek ve üretim %20’den fazla gerileyecek.
Evrim KÜÇÜK
Dış Haberler - Küresel ısınmanın azaltılmasına yönelik bir anlaşmaya imza koymak için aralık ayında Paris’te gerçekleşecek İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’da bir araya gelecek binlerce bilim insanı, ekonomist ve politika yapıcının tartışmalarında bir soru öne çıkacak. İklim değişikliği nelere mal oluyor? Yeni yayınlanan bir araştırma bu soruya çok sert bir yanıt veriyor. Araştırmanın sonuçlarına göre iklim değişikliği yavaşlatılamadığı takdirde küresel ekonomik üretim hızlı bir gerileme gösterecek, birçok ülke 2100 yılından itibaren ekonomik yavaşlama ile karşı karşıya kalacak.
2015, küresel atmosfer sıcaklığının tutulmaya başlandığı 1880'den bu yana en sıcak yıl olmayı başardı. Ağustos da en sıcak ay olarak kayıtlara geçti. Sıcaklıkların bu kadar hızlı artması küresel ekonomi için kötü haber. Nature Dergisi'nde yayınlanan araştırma, dünyada sıcakların artmasının küresel ekonomiye daha önce sanılandan daha fazla zarar vereceğine işaret ediyor. Standford Üniversitesi'nden Profesör Marshall Burke ile Kaliforniya'daki Berkeley Üniversitesi'nden Solomon Hsiang ve Oxfam'da Çevre ve Doğal Kaynaklar Profesörü Edward Miguel tarafından kaleme alınan araştırma iklim değişikliğinin küresel ekonomiyi nasıl şekillendireceğine´ dair net bir tablo ortaya koyuyor.
55 Fahrenheit'ın geçilmesi üretimi kötü etkiliyor
Araştırmanın sonuçlarına göre iklim değişikliğinin kontrol altına alınmaması halinde birçok ülkede kişi başına gelirde önemli düşüşler yaşanacak. Zengin ülkelerin kısa vadeli bir ekonomik büyüme yaşayabileceği ancak sıcaklıklar belli bir seviyeye aştıktan sonra büyümenin bu ülkelerde de hızla düşüşe geçeceği öngörülüyor.
Araştırmada şöyle deniyor: "Veriler bize, insanların daha verimli üretim yaptıkları sıcaklık seviyeleri bulunduğunu gösteriyor. Genellikle soğuk iklime sahip ülkelerde yani çoğunlukla zengin kuzey ülkelerinde yüksek sıcaklıklar hızlı ekonomik büyüme ile özdeşleştiriliyor ama bir noktaya kadar. Bu noktadan sonra büyüme hızlı bir düşüşe geçiyor. Bu seviye yıllık ortalama 55 Fahrenheit derece (12.7 Santigrat derece).
ABD, Çin, Japonya hassas konumda
Ortalama sıcaklık bu seviyenin üzerine çıktıkça, zengin ülkelerin de üretimlerinde düşüş gözlenmeye başlayacak. Daha çok tropik bölgelerde yer alan yoksul ülkeler, zaten çoktan bu seviyenin üzerine çıkmış olduklarından çok daha büyük bir üretim kaybına uğrayacak. Bu da küresel eşitsizlikleri büyütecek." Hsiang da raporla ilgili değerlendirmesinde şunları söylüyor: "1960- 2010 yılları arasındaki 50 yıllık süreçte 166 ülkeden elde edilen verileri analiz edildi. Her bir ülkede hava sıcaklarının normal olduğu yıllarla çok sıcak ya da çok soğuk yıllar arasındaki üretim farkına bakıldı. Veriler, ekonomik üretim ile sıcaklık arasında önemli bir bağ olduğunu ortaya koydu; Ortalama sıcaklık 55 Fahrenheit dereceye kadarken üretim artıyor ancak sıcaklık bu seviyenin ne kadar üzerine çıkarsa üretim o kadar sert gerilemeye başlıyor."
Isının 13 Sangitrat derece ya da biraz üzerinde olduğu ABD, Çin, Japonya gibi ülkelerin küresel ısınmadan kaynaklanacak kayıplara karşı hassas olduğu uyarısı yapılıyor.
Kişi başı gelir azalacak
Araştırmacılar şu tespitlere yer veriyorlar: İklim değişikliğinin yavaşlatılmadığı senaryoya göre, 2100'de dünya ülkelerinin yüzde 77'sinde kişi başına gelir şu anki seviyenin çok altına inecek. Araştırma ekibinin tahminlerine göre, 2100'de küresel gelirler, iklim değişikliğinin yaşanmadığı bir dünyaya göre yüzde 23 düşük olacak. Araştırma sonuçları, 2100 itibariyle küresel ekonomide yüzde 10 düşüş yaşanma olasılığını yüzde 63, yüzde 20'den fazla düşme olasılığını yüzde 51 gösteriyor.
40 bin katılımcı
İklim Değişikliği Tarafl ar Konferansı'nda, daha öncekilerden farklı olarak tüm katılımcı ülkelerin onayıyla küresel ısınmaya neden olan sıcaklık artışının 2 santigrat dereceye düşürülmesine yönelik anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Konferansta 195 ülkeden 40 bin katılımcının yer alması planlanıyor. Üç bin