'Kredi derecelendirme kuruluşlarının öngörüleri tutmayacak'
Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, 'Türkiye, kredi derecelendirme kuruluşlarının aksine hep onları şaşırtıcı büyüme oranlarını yakaladı. Onların öngörüleri Allah'a hamd olsun bugüne kadar tutmadı, bundan sonra da tutmayacak' dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşlarının aksine, hep onları şaşırtıcı büyüme oranlarını yakaladığını belirterek, "Onların öngörüleri Allah'a hamd olsun bugüne kadar tutmadı, bundan sonra da tutmayacak. İnanıyoruz ki güçlü ekonomik yapımız ve kararlı politikalarımıza rağmen daha önce siyasi kaygılarla notumuzu kıran diğer kredi derecelendirme kuruluşları da hatalarından en kısa sürede döneceklerdir." açıklamasında bulundu.
Tüfenkci, İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) mart ayı olağan meclis toplantısında yaptığı konuşmada, böyle bir tarihi odanın güzel işlerinde ve iş dünyasının her zaman yanında olacaklarını, iş dünyasının önünü açmak için gayret göstereceklerini ifade etti.
Tüfenkci, Türkiye'nin bir süredir terör örgütlerinin çirkin saldırılarına maruz kaldığını anımsatarak, "Gezi Parkı" bahanesiyle ortaya çıkan bu eş zamanlı saldırılardan derinden etkilenen BIST 100 endeksinin 2017 yılının hemen başında eski performansını yakaladığını dile getirdi.
Ekonominin gelişmesi yönünde 2016'da yaşanan olumsuzlukları silme adına alınan tedbirlerin etkilerinin bu yıl şimdiden görülmeye başlandığını vurgulayan Tüfenkci, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ben de inanıyorum gerçekten 2017 yılı, 2016'dan çok daha iyi geçecek. İş dünyası temsilcilerimizle bütünleşen vatandaşlarımızın kendinden emin duruşu sayesinde ve ekonomimizin olumlu gidişatıyla tüm saldırıları ve beklentileri boşa çıkardık. Öyle ki uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, çark ederek Türkiye ekonomisi bu yıl yüzde 2,4, gelecek yıl ise yüzde 2,8 büyüme beklendiğini açıklamak zorunda kaldı. Ayrıca Fitch, Türkiye'de ılımlı ekonomik iyileşmenin beklendiğini ifade etti.
Bu kredi derecelendirme kuruluşları gerçekten siyasi davranıyorlar, objektif davranmıyorlar. Eğer objektif davransalardı hemen darbenin akabinde Türkiye'nin notunu düşürmezlerdi. Türkiye kredi derecelendirme kuruluşlarının aksine hep onları şaşırtıcı büyüme oranlarını yakaladı. Onların öngörüleri Allah'a hamd olsun bugüne kadar tutmadı, bundan sonra da tutmayacak. İnanıyoruz ki güçlü ekonomik yapımız ve kararlı politikalarımıza rağmen daha önce siyasi kaygılarla notumuzu kıran diğer kredi derecelendirme kuruluşları da hatalarından en kısa sürede döneceklerdir."
"Güçlü bir yönetimle, güçlü bir Türkiye'yi oluşturmamız lazım"
Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, geçen yıl ve bu yıl yaptıkları çalışmaları anlatarak, Türkiye'nin 16 Nisan'da önemli bir yol ayrımına gittiğini ve bu noktada iş dünyası ile sanayicilerin anayasa değişikliğine ilişkin düşünmeleri gerektiğini belirtti.
Anayasa değişikliğinin; tamamen Türkiye'nin geleceğinin yanı sıra ileride ekonomik anlamda hangi hedeflere varacağına yönelik yönetimsel değişiklik olduğunu aktaran Tüfenkci, "Parlamenter sistemle geldiğimiz nokta buralar. Hepiniz bürokrasiden şikayet ediyorsunuz. Hepiniz yönetimsel krizlerden şu veya bu şekilde etkilendiniz. Geçmişte Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki çatışmaları buradan saymaya gerek yok." şeklinde konuştu.
Tüfenkci, paralementer sistemin bugüne dek birçok darbe ürettiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En son 15 Temmuz'da bu ülke bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı. Bütün bu sıkıntılarla Türkiye'nin enerjisini ve sermayesini heba etmememiz gerekiyor. Güçlü bir yönetimle, güçlü bir Türkiye'yi oluşturmamız lazım. Meclisi, yargıyı ve yönetimi güçlendirmemiz lazım. Biz anayasa değişikliği ile yargının sadece 'bağımsız' olması yetmez aynı zamanda 'tarafsız' olması gerekir. Biz bu anayasa değişikliğine 'tarafsızlık'ı ekledik. Birileri bundan rahatsız oldu. 'Hayır' diyor. Yargının 'tarafsız' olmasından niye 'hayır' deriz? Demek ki şimdiye kadar birileri 'tarafsızlık' olmaması hali olabileceğinden hiç endişe duymamış. Herkes de yargıdan şikayet ediyor. Biz buralarda iyileştirme sağlamamız gerekmiyor mu? Buna biz niye 'hayır' diyoruz?"
Meclisin daha da güçlü olmasını ve yasama görevini gerçekleştirmesini istediklerini kaydeden Tüfenkci, "Şu andaki meclis salt yasama görevini yapamıyor. Hükümetten bir tasarı veya teklif gelmediği sürece, o teklifi de kabul etmediği, hükümet komisyon sıralarına oturmadığı sürece o yasanın mecliste görüşülme imkanı yok." diye konuştu.
"Ne ben bakan oğluyum, ne bir başkası milletvekilinin oğlu"
Tüfenkci, yeni anayasada denetlemeyle ilgili hiçbir değişiklik yapmadıklarını, denetlemeyi daha da güçlendireceklerini belirterek, "Yasama faaliyetini ve meclisi daha da güçlendiriyoruz. 550 milletvekilini 600'e çıkartıyoruz. Neden? Türkiye'nin nüfusu ve seçmeni büyüdü." ifadelerini kullandı.
Gençlere güvendiklerine dikkati çeken Tüfenkci, şu bilgileri verdi:
"Biz anayasa değişikliğinde seçme ve seçilme yaşını aynı seviyeye indirdik. Kendini yetiştirmiş ve kendini temsil edecek kapasitede olan 18, 19, 20, 21, 22 veya 24 yaşındaki gençlerimize niye güvenmeyelim? Burada birçok arkadaşımız şirketlerini 23,24 yaşındaki çocuklarına teslim ediyorlar. Gençliğin enerjisiyle, sizin gibi arkadaşlarımızın tecrübesi birleştiğinde Türkiye uçar. Maalesef meclisin hepsi 18 yaşında olacak zannediyorlar. Öyle bir algı oluşturuyorlar. Sonra birtakım çirkin dedikodular üretiyorlar. Yok 'bakan oğlu' olacak... Hepimizin geldiği yer belli. Ne ben bakan oğluyum, ne bir başkası milletvekilinin oğlu. Biz siyaset yapıyoruz. Siyasette hiçbir parti seçilemeyecek insanı listelerine koymak istemez."
Tüfenkci, Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması, marka olması ve varlıklarının bugünden daha fazla değerli olması için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Bu arada Bakan Tüfenkci ve İTO Başkanı İbrahim Çağlar, meclis toplantısı öncesinde İTO'nun Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne hediye ettiği hizmet araçlarının teslim törenine de katıldı.