‘Kötü İngilizce yüzde 30 kâr kaybettirebilir’
British Council araştırmasına göre, eğer bir mağazalar zinciri uluslararası tedarikçileriyle 'İngilizce' fiyat pazarlığı yapamıyorsa yaklaşık yüzde 20-30 kâr kaybı yaşayabilir.
British Council ve Euromonitor International birlikte bir araştırma yaptılar. İyi seviyede İngilizce konuşma becerisine sahip profesyonellerin şirket gelirleri üzerindeki etkilerini ve şirketlerin İngilizceye verdikleri önemi ölçümlediler. Bunun için İtalya, Almanya ve Rusya’da Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) üzerinde etkili olan, gelecek 5 yıl içinde büyümesi öngörülen ve İngilizce bilen çalışanların talebinde artış beklenen 9 sektörden (imalat, bankacılık ve finans, inşaat, perakende, seyahat ve turizm, otomotiv, kimya ve ilaç, danışmanlık ve bilişim teknolojileri ile hızlı tüketim malları) 11 uluslararası şirket seçildi. Niteliksel ve niceliksel sonuçlar ortaya kondu.
İhracat pazarlarını çeşitlendirmeye çalışan Türkiye açısından araştırmanın bulguları önemli.
Hemen anlatayım.
Almanya’da perakende sektöründen bir örnek: Eğer bir mağazalar zinciri uluslararası tedarikçileriyle yeterince iyi fiyat pazarlığı yapacak düzeyde İngilizce becerisine sahip değilse, yüzde 20-30 civarında bir kâr kaybı söz konusu olabiliyor. İtalya- inşaat sektöründe tedarikçilerle yürütülen görüşmelerden sağlanan maliyet tasarrufunun en az yüzde 50’si İngilizce dilinde yapılan anlaşmalardan geliyor.
Bu sonuçlar kötü İngilizcenin şirkete yarattığı maliyetler ile ilgili bir de işin gelir kısmı var.
Araştırmaya göre seyahat ve turizm gelirlerinin yaklaşık yüzde 80’i meslektaşlar, müşteriler, iş ortakları ve tedarikçilerle İngilizce iletişim kurabilmeye bağlı. (Turizm sektörü, İtalya). Uluslararası operatörler için gelirlerin yaklaşık yüzde 80’i iyi seviyede İngilizce gerektiriyor. Seyahat acentelerinin İngilizce becerisi olmadan yabancı iş ortaklarıyla pazarlık edebilmesi mümkün değil. Bu, mevcut iş hacminin ortalama yüzde 90’ının kaybı anlamına geliyor. (Turizm sektörü, Rusya)
Şimdi buraya kadar işin niceliksel kısmını anlattı. İşin bir de ticari iletişim tarafı var. Çalışmaya göre şirket dışındakilerle gerçekleşen tüm iletişimin yaklaşık yüzde 70’i, uluslararası satış ve operasyonlar dahil olmak üzere, ortaklıklar ile şirket merkezleri arasındaki iletişimin daha kolay hale getirilmesi amacıyla İngilizce yapılıyor. (Otomotive sektörü, Almanya)
Pazarlıklarda ve müşteri ilişkilerinde gerekli olması nedeniyle, küresel şirketlerde iç iletişimin yüzde 65’i İngilizce olarak gerçekleşiyor. (Danışmanlık/Bilişim teknolojileri sektörü, Rusya)
Bu arada son olarak size, EF English Proficiency Index’ini (EF İngilizce Yeterlilik Endeksi) vereyim. Bu sıralama İngilizceyi en iyi konuşan ülkeler sıralaması. Ülkelerin İngilizce yeterliliklerini 5 ayrı kategoride (Çok İyi, İyi, Orta, Düşük, Çok Düşük) değerlendiriyor. Listede 70 ülke var. Türkiye 50'nci sırada ve 'Çok Düşük Yetkinlik' kategorisinde yer alıyor. Hem bu araştırma hem de bu liste gösteriyor ki Türkiye’nin çok büyük bir İngilizce açığı sorunu var.
Şirketlerin stratejisi yok
British Council ve Euromonitor International araştırmasına göre bütün pazarlar genelinde, İngilizce konuşan çalışanların yaratacağı faydaya ilişkin çok güçlü bir farkındalık olmasına rağmen, anlaşılır ve kapsamlı bir ölçümleme ve eğitim stratejisi eksikliği var. Görüşülen firmaların çoğunda çalışanların İngilizce seviyelerinin belirlenmesi ve geliştirilmesine yönelik net bir stratejileri olmadığı görülmüş. Buna göre çoğu durumda, çalışanların İngilizce yeterlilikleri ya işe alım sırasında yapılan görüşmeler sırasında, ya da online bazı testler yardımıyla yapılıyor.
‘Şirketlerde beklenti yüksek ama hareket etmiyorlar’
Çoğu şirket özellikle bazı pozisyonlara yapılan başvurularda adayların yüksek seviyede İngilizce bilgisine sahip olmalarını beklemektedir. Görüşülen şirketlerden sadece birkaçı çalışanlarına gerek dahili, gerekse şirket dışından bir hizmet sağlayıcı üzerinden düzenli bir İngilizce eğitim programı sunmaktadır. Bu kursların, genellikle ihtiyaca göre açılmakta olduğu ve düzenli olarak devam etmediği görülmektedir.