KOBİ'lere 2013 müjdesi

 

İSTANBUL - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, düşen faiz oranlarıyla birlikte vatandaşların alım gücüne destek verecek yeni adımlar düşünülebileceğini belirterek, "2013 yılında gerekirse daha kapsamlı bir uygulamayla, çok daha fazla KOBİ'yi hareketlendirebilecek yeni yatırım yapmaya, yeni işler yapmaya yöneltecek, onların birtakım maliyetlerini aşağıya çekecek destekler verebiliriz" dedi.

 

Bakan Ergün, NTV'de katıldığı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

2012 yılı için öngörülen büyüme hedeflerinin 2010 ve 2011 yılına göre daha mütevazı bir hedef olduğunu dile getiren Ergün, ekonominin gidişatının bu mütevazı hedef çerçevesinde seyrettiğini vurguladı.

Senaryonun, alınan tedbirlerle cari açığın da önlenmesi ve Türkiye için risk oluşturabilecek, bugünkü dünya konjonktüründe risk oluşturabilecek unsurların dikkatle izlenmesi üzerine kurulduğunu belirten Ergün, olayların bu senaryo çerçevesinde geliştiğini kaydetti.

Önemli olanın senaryo istikametinde gidilip gidilmediği olduğunu ifade eden Ergün, şunları kaydetti:

"Eğer manzara değişmişse, fotoğraf değişmişse, raydan çıkılmışsa, ipin ucu kaçmışsa, artık siz kontrol edemiyorsanız o zaman sorun var demektir. Ama sizin kontrolünüzdeyse hadise, yani cari açığı aşağı çekiyorsunuz, amaçlarınızdan bir tanesi buydu, işte işsizlikle mücadelede önemli yol alıyorsunuz, amaçlarınızdan bir tanesi buydu.

Bir miktar yukarıda cereyan edebilir, bir miktar aşağıda cereyan edebilir, onları revize edersiniz. Onun için bir sert düşüş, ekonomi durdu, artık geriye doğru; hayır böyle bir şey yok, her şey planladığı istikamette gidiyor. Bazı göstergeler mevsimsel etkilere açık göstergeler."

 

Bakan Ergün, 2012 hedefleri açısından yeni bir revizyonu gerektirecek bir durum olmadığını dile getirerek, "Yani Kasım, Aralık verileri de dördüncü çeyrek verileri de ortaya çıktığında hemen hemen bu hedefi yakalamış olacağız, biraz üstünde, biraz aşasında olabilir. Yani üzerinde büyük fırtınalar koparacak, çok dehşetli yorumlar yapılacak bir tablo olarak görmüyorum" dedi.

 

2013 yılında bir taraftan ihracatı artırmaya devam ederken, biraz da iç piyasayı canlandırmak gerektiğine işaret eden Ergün, faiz oranlarının düştüğünü, kredi limitlerinin de belki bir miktar artması ya da KOBİ'lere yönelik yeni destek mekanizmaları harekete geçirildiğinde iç piyasanın bir miktar daha canlandırılmış olacağını kaydetti.

Bakan Ergün, şunları ifade etti:

 

"Bugün itibariyle baktığımızda düşen faiz oranlarıyla birlikte vatandaşların alım gücüne destek vermek, iç pazarı da canlandıracak bazı yeni adımlar düşünülebilir. Ama bugünden şu adım atılacak demek mümkün değil. Oturup konuşmak, manzarayı bir bütün halinde görmek, rakamları tek tek ele almak, vatandaşın gelirine göre borcu hangi orandadır, şirketlerin durumu nedir, bankaların durumu nedir, bütün bunları görmek ve ona göre atılacak adımı belirlemek icap eder.

2013 yılında mesela kapsamlı bir uygulama gerekirse daha kapsamlı bir uygulamayla çok daha fazla KOBİ'yi hareketlendirebilecek yeni yatırım yapmaya, yeni işler yapmaya yöneltecek, onların birtakım maliyetlerini aşağıya çekecek destekler verebiliriz. Bunlar hareketlenmeye yol açabilir. Ama hepsini bütçe limitleri içerisinde tabi iki yapacağız. Ama bir de hedefimiz var; yani büyüme hedefini yakalamak ve istihdama destek vermek, içeride tüketime, üretime destek vermek, ihracata destek vermek gibi hedeflerimizi de gözeterek bu modelleri geliştireceğiz."

 

 

 

Bakan Ergün, akıllı kimlik kartlarının ne zaman hayata geçirileceği ve hangi alanlarda kullanılacağına ilişkin bir soru üzerine, pilot uygulamanın Bolu'da başarıyla uygulandığını belirtti.

2013 Haziran ayından itibaren 2 milyon vatandaşa yeni kimlik kartlarının dağıtılacağını açıklayan Ergün, "3 yıl içerisinde de bütün vatandaşlarımıza yaygınlaştırılacak. Yani, 3 yıllık bir geçiş süreciyle bütün vatandaşlarımız yeni kimlik kartını, elektronik kimlik kartını kullanmış olacaklar" dedi.

Nihat Ergün, akıllı kimlik kartlarının sadece bir nüfus kağıdı gibi olmayacağını belirterek, çipli yeni kimlik kartlarının ehliyetten banka işlemlerine, ulaşımdan sağlığa kadar birçok alanda kullanılabileceğini bildirdi.

Ergün, "İsterseniz bankamatikten para çekebileceksiniz, sağlık hizmeti almak istiyorsanız onunla alacaksınız. Stadyumdan geçiyorsunuz, girdiniz kimlik kartı? Kim girdi stadyuma belli. Veya sağlık hizmeti alıyorsunuz bu belli. Bugün 700 binden fazla vatandaş sahte kimlik kartı ile işlem yapmak nedeniyle mahkemelik durumda. Birçok insan adına sahte kimlikle krediler alınmış durumda, birçok insan adına alışverişler yapılmış durumda. Birçok insan adına noterlerden belge düzenlenmiş durumda. Noter baktığı zaman bu kimlik kartı sahte mi, değil mi bunu bilmiyor ki... Ama şimdi noterler de bunun bir an evvel yürürlüğe girmesini istiyorlar. Çünkü sahte kimlik kartı diye bir mesele kalmayacak" değerlendirmesinde bulundu.

 

Bakan Ergün, otomotiv soruşturmasına ilişkin bir soru üzerine de, şunları kaydetti:

"Burada birkaç tane yanlış iş var bu konuda, savcılıklara intikal eden işler bunlar. Tabii savcılık ne karar verecek ona da bakacağız. Sahte imza kullanarak, sahte belgeler düzenlenerek mesela ithalat gerçekleştiriliyor, bunun tabii ki soruşturulması lazım. Bir başka tarafında başka açıdan kullanılmış araçlar sahte belgelerle sıfır araç gibi getiriliyor. Mesela biz bazı soruşturmalarda aracın torpidosunda 10 bin kilometrelik bakım kartına rastladık yani bunlar var.

Öbür taraftan bazı lüks araçlar, lüks jeepler mesela ucuza getirilmek için vergisi az ödensin diye ticari araç niteliğinde getirilmeye çalışılıyor. Binek araçlar hafif ticari araç kılıfına sokularak getirilmeye çalışılıyor. Veya tip onay belgeleri olmadığı halde, uluslararası Avrupa tip onay belgeleri olmadığı halde Avrupa ülkelerinin bazılarından sahte tip onay belgesi düzenleyerek tip onayı varmış gibi piyasaya sokuluyor, bunlarla ilgili bir soruşturma yürüttük ve ilgililerle ilgili suç duyurusunda savcılıklara bulunduk, eminim onlar da gereken neticeyi elde edeceklerdir."