KGF, KOBİ’leri korumak için uzun vadeli kefalet verecek
Kredi Garanti Fonu (KGF) kur oynaklığından etkilenen ya da etkilenecek KOBİ’ler için uzun vadeli kefalet verme hazırlığında. KGF Genel Müdürü Hikmet Kurnaz, ihracatçıların da sıkıntılı süreci atlatmaları için her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi
Ferit B.PARLAK
ANKARA - Kredi Garanti Fonu (KGF) siyasi gelişmeler ve Fed kararları nedeniyle oluşan kur oynaklığından etkilenen ya da etkilenecek KOBİ’ler için uzun vadeli kefalet vermeye hazırlanıyor. KGF Genel Müdürü Hikmet Kurnaz, ihracatçıların da sıkıntılı süreci atlatmaları için her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi.
KGF’nin yeni dönemde izleyeceği politikaları DÜNYA’ya değerlendiren fon üst yönetimi, zor durumdaki KOBİ’lerin daha fazla yanında yer alacakları mesajını verdi. Kurnaz, 2013 yılının ikinci yarısında yaşanan siyasi gelişmelerin, 2014’ün ekonomide zor bir yıl olacağına dair ipuçları verdiğine dikkat çekerek, “Kur farkı ya da başka bir nedenle zorda kalacak KOBİ’lerimiz için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yönetimimiz bu konuda kararlar da aldı. Örneğin kur farkı nedeniyle zor duruma düşebilecek KOBİ’lerimize uzun dönemli kefalet mekanizmasını devreye sokacağız” dedi.
Vergisini ödeyen vatandaşa karşı sorumluluk bilinciyle hareket ettiklerini dile getiren Kurnaz, “KGF olarak son 5 yılda ciddi oranda büyüme sağladık. 2008 yılı ve sonrasındaki kriz döneminde ciddi destekler verdik. 2013 yılında ise personel eğitimine ağırlık verdik. Bu eğitimler sıkıntılı geçecek 2014’te bizim ve KOBİ’lerimizin önünü daha da açacak. Daha etkin ve aktif olacağız ve yüzde 50 oranında büyüyeceğiz” diye konuştu.
KOSGEB tarafından desteklenen KOBİ’lerin finansman ihtiyacı konusunda da çalışmalarının bulunduğunu dile getiren Kurnaz, “KOSGEB tarafından desteklenen KOBİ’lerimize de kefalet konusunda farklı alternatifler sunacağız” dedi. Bankaların da kredi konusunda zor bir dönemeçte olduğunu vurgulayan Kurnaz, “Bizim görevimiz KOBİ’ler kadar bankaları da rahatlatmak. KOBİ’ler üzerinden teminat baskısını kaldırmamız bankalara da farklı bir açılım sağlıyor. Geçtiğimiz yıl bunu en iyi değerlendiren banka Türkiye Finans oldu” diye konuştu.
Bu yıl KGF’ye yol açma görevi düşecek
Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Başkanı Faik Yavuz da yaşadığımız süreci değerlendirerek, “Enerjimizi araştırmaya, geliştirmeye, üretmeye, ihracata harcamamız gereken bir dönemde, çok farklı şeylerle uğraşıyoruz, uğraşmak zorunda kalıyoruz. Her gün farklı bir konuyla uyanıyor, farklı bir şokla günü kapatıyoruz. KOBİ’lerimizin ve dolayısıyla ekonomimizin bu şoklara karşı dayanıklı olmadığını hepimiz biliyoruz. Böyle dönemlerde bizim gibi kuruluşlara daha fazla görev düşeceğini, daha fazla çalışmamız gerekliliğini de biliyor ve hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz” dedi.
KGF olarak sıkıntılı KOBİ’leri ayakta tutmayı görev bildiklerini dile getiren Yavuz, “Yaşadığımız süreçte bankacılık sisteminin biraz daha frene basacağını ve bu nedenle KGF’ye yol açma görevi düşeceğini tahmin ediyoruz. 2014’te çok daha aktif bir KGF için planlarımızı yaptık” dedi. Yavuz, “Kısacası banka teminat telaşına düşmeden hazine destekli kefalet işlemleri ile KOBİ’lerin önünü açabiliyoruz” diye konuştu.
Yüzde 3’lük büyümenin 2.9’u kamu kaynaklı
Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Üyesi ve KOSGEB Başkan Yardımcısı Hüseyin Tüysüz ise yeni dönemde KOBİ’lere üstünlük kazandıracak stratejilerle yola devam edilmesi gerekliliğinin altını çizdi.Tüysüz, “Küresel rekabetin mimarisi çok hızla değişiyor. Ve yeni parametreler önümüze geliyor. Önceden doğal üstünlüklere dayalı bir yapı vardı. Şimdi kazanılmış üstünlüklere dayalı bir rekabet stratejisi var. KOBİ’lerimizin bu yapıya ayak uydurması için KGF ve KOSGEB olarak elimizden geleni yapmamız gerektiğini biliyoruz. Planlarımızı da bu doğrultuda yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Ayırt etmeden KOBİ’lerin tamamına ulaşma hedefinde olduklarını ve bu nedenle 2013 yılında 81 ilin tamamında yapılanmayı tamamladıklarını dile getiren Tüysüz, “KOBİ’ler toplam yatırımın yüzde 54’ünü yapıyor, istihdamın yüzde 76’sını üstleniyor. KOBİ’lerimizin ekonomiye sağladığı katkı bu kadar büyükken toplam kredilerin ancak yüzde 25’ini kullanabiliyor. Bu oran 7-8 yıl önce yüzde 2’lerdeydi. Bunu artırmamız gerekiyor” dedi. Türkiye’de yatırımların yüzde 50’sinin tasarruflarla gerçekleştirilebildiğine dikkat çeken Tüysüz, “Bu düşündürücü. Yüzde 3’lük büyümenin yüzde 2.9’unun kamu kaynaklı gerçekleşmesi daha da düşündürücü. KOBİ’ler kullandıkları veya kullanacakları kredilerle Ar-Ge ve verimliliğe yönlenmeli. Bu sıkıntılı süreçte hem KOBİ’lerimizin yanında olacağız hem de bu yönlendirmeyi yapacağız” diye konuştu.
KGF Yönetim Kurulu Üyeleri Ender Ergün, Serdar Çağlar ve Hakan Ertük de yaşadığımız sürecin KGF gibi kuruluşlara ihtiyacı artırdığını ve bu nedenle KGF’nin aktifliğini artırarak çok daha etkin bir kurum haline dönüştürüleceğini dile getirerek, “Personelin banka ve KOBİ ziyaretleri en üst seviyeye çıkarılacak. Bu konuda ki verimlilik çalışmalarımız sürüyor” değerlendirmesinde bulundular.
Özatay: Tasarruf oranlarını artırıcı politikalar gerekiyor
Kredi Garanti Fonu Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Özatay, KOSGEB ve KGF gibi kuruluşların KOBİ’lerde tasarruf oranını artıracak politikalara da yönelmesi gerektiğini öyledi. Özatay, “2012’de Türkiye’nin tasarruf oranı yüzde 12’lere kadar düştü. Bu kırılganlığımızı artırıyor. Bize benzeyen ve gelişmekte olan ülkelerde bu oranın ortalaması yüzde 35’ler seviyesinde. Bu da olumsuz ayrışmamızı sağlıyor. Bu nedenle KOSGEB ve KGF gibi kuruluşlar KOBİ’ler de verimliliği destekleyip, tasarruf oranının artırılmasına odaklanmalı” dedi.