Kartellere teknik takip evlere kadar uzanacak!
Rekabet Kurumu'nun yetkileri genişliyor, şirketlere büyük gözaltı geliyor
İbrahim EKİNCİ
Rekabet Kurumu, 2014-2018 dönemini kapsayan ‘Stratejik Plan’ çalışmasını yayımladı. Kurumun özellikle kartel incelemeleri için almayı planladığı inceleme yetkileri dikkat çekiyor. Belgede, incelemelerin ‘evlere’ genişletilmesi, uzun vadede ise ‘teknik takip’ olarak bilinen ‘iletişimin tespiti ve teknik araçlarla izleme’ yetkisi isteniyor. Rekabet Kurumu’nun internet sitesinde yayımlanan belgede bu konu şöyle dile getiriliyor: “Yerinde inceleme yetkilerinin adli bilişim ve evlerde inceleme konularında genişletilmesi/ belirginleştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda adli bilişim faaliyetlerinin yürütülebilmesine olanak sağlayacak şekilde bu işin projelendirilerek konuyla ilgili yol haritasının çıkarılması yararlı olacaktır. Daha uzun vadede ise iletişimin tespiti ve teknik araçlarla izleme imkanları ve bu çerçevede kartellerin suç sayılması hususunun ayrıntılı olarak araştırılması ve bu konuda çalışma yapılması uygun olacaktır. Anılan çalışma sonrasında gerekli görülen yetkilerin alınması için ise kanun değişikliği yapılması gerekecektir.”
Strateji belgesinde başka önemli yeniliklerin getirilmesi de planlanıyor. Bazı müesselerin daha etkin çalışmasını sağlamak için tedbirler alınacak, düzenlemeler yapılacak. En önemli değişiklikler şöyle: Kurum, ilgili yasal düzenlemeleri gerçekleştirdiğinde, kartellerin tespiti konusunda pişmanlık başvurularında mevcut yasada ‘üç katına kadar tazminat’ öngören düzenleme değiştirilerek ‘bir katına’ inecek. Stratejik planda bu konuda şöyle deniliyor: “RKHK’de 2008 yılında yapılan değişiklikle birlikte pişmanlık müessesesi düzenlenmiş olmakla birlikte, (...) istenilen etkiyi sağlaması bakımından yeterli güdüyü sağlamasının önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Bu engellerden ilki, RKHK’nin 58. maddesinde öngörülen üç katına kadar tazminat öngören özel hukuk yaptırımına ilişkin hükümdür. Pişmanlık başvurularının daha cazip kılınması için, bundan yararlanacak olanlar bakımından üç katına kadar tazminatın bir katına indirilmesi önem taşımaktadır. (...) İhalelerde meydana gelen danışıklı fiyat vermeye ilişkin rekabet ihlalinin aynı zamanda ihaleye fesat karıştırma suçunu da oluşturduğu dikkate alındığında, söz konusu ağır cezai yaptırımlar karşısında pişmanlık müessesesinin etkin olarak işleyebileceği düşünülmemektedir. (...) Pişmanlık müessesesinin daha etkin işleyebilmesi için ise kanun tasarısında yer alan, üç katına kadar tazminatın bir katına indirilmesine ilişkin değişiklik önemli bir adım olacaktır.”
Pişmanlık gibi ihbar müessesesi getirilecek
Pişmanlık müessesesine benzer şekilde, rekabet ihlallerinin ortaya çıkarılmasında olumlu katkı sağlayabileceği düşünülerek, ihlalleri kuruma ihbar edenlere ödül verilmesi öngörülüyor. Planda, bu konuda şöyle deniliyor: “Dünyada yaygın olarak kullanılmamakla birlikte, bu yönde düzenlemeye sahip olan Güney Kore örneğindeki gibi, söz konusu yetkinin iyi tasarlanması halinde özellikle karteller ile mücadelede etkin bir araç olabileceği görülmektedir. Bu itibarla, hukukumuza yabancı olmayan ihbarcıların ödüllendirilmesini sağlamaya yönelik bir düzenleme de kartellerle mücadeleye olumlu katkı sağlayabilecektir. Bu konuların hayata geçirilmesi ise, kanun değişikliği ile mümkün olabilecektir.”
Uzlaşma için kanun değişikliği
Rekabet Kurumu, uzlaşma müessesesini de çalıştırmak istiyor. Strateji belgesinde, “Uzlaşma, (...) gerek inceleme ve soruşturma sürecinin kısalması, gerekse yargı sürecinin kısalması ve kolaylaşması nedeniyle, kamu kaynaklarının etkin kullanılması ve ihlallerle daha etkin mücadele edilebilmesini sağlamaktadır. Denetim faaliyetlerini kolaylaştırıp, etkinliği artırıcı özelliği nedeniyle, ABD ve Kanada gibi hukuk sistemlerinde geniş ölçüde kullanılmakta olan uzlaşma müessesesinin kanun değişikliği ile rekabet mevzuatına kazandırılmasında fayda görülmektedir” deniliyor.
Hakim durum tespiti için yeni yaklaşım
Belgede hakim durum tespitinde yöntem değişikliği gündeme alınıyor. Bu konuda şu ifadeler var: "Hakim durumun kötüye kullanılması analizlerinde ABD’de uygulanmakta olan etki temelli yaklaşım, son dönemde AB Komisyonu tarafından da benimsenmiştir. (...) Gelişmiş ülke uygulamalarına paralel olarak, ülkemizde de etkiye dayalı iktisadi yaklaşımın öne çıkarılması uygun gözükmektedir. Bu kapsamda, 6. madde değerlendirmelerine ilişkin bir kılavuz hazırlanarak, kamuoyu ile paylaşılması yararlı olacaktır. Pazar tanımı, hakim durum tespiti, dışlayıcı kötüye kullanma standartları, rekabetçi sürece nasıl zarar verildiği gibi konularda belirsizlikler bulunmaktadır. Bu nedenle Kurum, kararlar ve kılavuzlar yoluyla politika ve standartlar geliştirmeli, bunları kamuoyu ile paylaşmalı, böylece teşebbüsler bakımından öngörülebilirlik sağlamalıdır. Ayrıca iktisadi analizden daha fazla yararlanılmalıdır.”