Kara listeye düşene KDV artırımıyla af
Maliye tarafından ‘özel esaslara tabi mükellef’ statüsüne alınanlar, son vergi affı kapsamında KDV artırımı yapmışsa bu statüden çıkarılacak. Bu mükelleflerin kara listeden çıkarılması KDV iadelerinde de kolaylık sağlayacak.
Serhat ALİGİL / Sercan AKINCI
Kara listeye düşenlere KDV matrah artırımı ile beyaz bir sayfa açma imkanı getirildi. Hazine ve Maliye Bakanlığı tebliği ile ‘özel esaslara tabi mükellef’ statüsüne alınanların, son vergi affı kapsamında KDV artırımı yapmışsa bu statüden çıkarılmasına karar verildi.
Bilmeden sahte belge kullandığı için birçok firmanın halen mağduriyet yaşadığını anlatan sanayiciler yeni tebliğin yerinde bir düzenleme olduğunu dile getirdi. Bir firmadan mal ya da hizmet satın alındığında karşılığında kesilen faturanın sahte olup olmadığının bilinemeyeceğini aktaran sanayiciler, “Eğer şirket sahte fatura kesmiş, siz de bilmeden de olsa almışsanız sorumlu tutuluyorsunuz. Bu mağduriyetlerin giderilmesi çok yerinde. Fakat bilerek ve isteyerek o sahte faturayı kullanan şirketler varsa, bunlara dikkat etmek gerekir” uyarısı yaptı.
Düzenleme ne getiriyor?
Hazine ve Maliye Bakanlığı, dün ‘özel esaslara tabi mükellefleri’ yakından ilgilendiren “Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No: 20)” başlıklı düzenlemeyi Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktu.
Düzenleme 2017 yılı Aralık ayı ve öncesi vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak haklarında,
• Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma olumsuz raporu ile,
• Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma,
• Beyanname vermeme, adresinde bulunamama ve defter ve belge ibraz etmeme olumsuz tespitleri bulunan ve bu nedenle özel esaslara tabi olan mükellefleri kapsıyor. Bu mükelleflerden 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 takvim yıllarında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin olarak 7143 sayılı Kanunun 5’inci maddesi kapsamında KDV artırımında bulunanlar artırım tutarlarının tamamını ödedikleri tarihten itibaren özel esaslar kapsamından çıkarılacak. Ancak faaliyete başlama ya da faaliyetin terk edilmesiyle ilgili tarihlere de dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca, taksit uygulamasından faydalanan mükelleflerin hesaplanan tutarların tamamı ile bir taksite ait tutarın yüzde 10’u kadar banka teminat mektubu, devlet tahvili veya hazine bonosu cinsinden teminat göstermeleri halinde taksitlerin tamamının ödenmesi beklenmeksizin genel esaslara dönüşleri sağlanacak.
Naylon fatura vurgusu
Yine düzenlemeye göre 2013-2017 arasında faaliyette bulundukları dönemlerin tamamına ilişkin KDV artırımında bulunarak özel esaslar kapsamından çıkarılan mükellefler, artırımda bulunulan yıllar için yukarıda belirtilen olumsuzluklar kapsamında tekrar özel esaslara alınmayacak. Yine, özel esaslar kapsamında olmadığı halde KDV artırımında bulunmuş olan mükellefler, artırımda bulundukları yıllarda alım yaptıkları mükelleflerle ilgili olumsuzluklar için yapılacak tespitler dolayısıyla özel esaslar kapsamına alınmayacak.
Değişiklikle ilgili yorum yapan KPMG Türkiye Vergi Bölüm Başkanı Abdulkadir Kahraman, düzenlemenin, son “vergi affı kapsamında geçmiş yıllarla ilgili matrah artırımından yararlanan mükelleflerin, sahte ve muhteviyatı itibariyle belge (naylon fatura) nedeniyle tıkanan KDV iadesi sorunu”- na çözüm getirmeyi hedeflendiğini belirtti. Bu durumun yaygın bir sorun olduğunu da ifade eden Kahraman, düzenleme için “Bir nevi KDV sicil affı. Bu düzenleme ile Maliye nezdinde kara liste dışına çıkma imkanı sağlanıyor. Yeni bir beyaz sayfa açılacak. Ancak KDV matrah artırımından yaralananlar bu imkana kavuşacak” dedi.
70-100 bin kişilik liste
Özel esaslara tabi mükellef olmanın, KDV iadesinde verilecek teminatları çok artıran, iadeyi zorlaştıran, müşteri kaybına sebep olabilecek bir sorun olduğunu vurgulayan PwC Vergi Hizmetleri Lideri Zeki Gündüz, yaşanan sorunları ve düzenlemenin etkisini şöyle anlattı: “Bir şirket tebliğde bahse geçen nedenlerle mali idarece mimlenirse, bir kara listeye alınıyor. Kara listeye alınan şirket sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte 70-100 bin seviyesinde kişi-kurum mükellefin çeşitli nedenlerle kara listeye alınmış olabileceğini düşünüyoruz. Kara listeye alınmış bir şirket şayet KDV iadesi almak için başvurursa normal iade prosedürünün dışında özel bir muamele görüyor. İade alacağı KDV’nin dört katı teminat vererek iade alabiliyor. Bu şirketlerden alım yapıp bu şirketlere KDV ödeyen şirketler de KDV iade sürecinde sorun yaşıyor ve kara listedeki şirketlere ödedikleri KDV’yi iade alamıyorlar. Dolayısıyla, bu durumun anlaşılması halinde müşteri kayıpları ile karşılaşıyorlar. Getirilen bu düzenleme, açıklama ile, bu durumdaki şirketler KDV açısından matrah artırımında bulunmaları halinde listeden çıkarılıp normal şirket muamelesine tabi tutulacağı ifade ediliyor.”
Yeni bir uzlaşma dönemi başladı
Yapılan düzenlemeyi değerlendiren İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, KDV artıran mükellefe özel esaslardan çıkma imkanı getirilmesinin Maliye ve mükellef arasında yeni bir uzlaşma dönemi anlamına geldiğini anlattı. Olumsuz tespite düşen firmaların ticari faaliyetlerinin zora düştüğünü ifade eden Avdagiç, bu düzenleme Maliye’nin olumsuz tespit yaptığı birçok KOBİ’yi rahatlatacağını ve mükelleflerin bundan yararlanması gerektiğini vurguladı.
İncelemeler hızlanacak
Vergi Müfettişleri Derneği İstanbul Şube Başkanı Musa Deniz de, düzenlemeye esas konuları denetim yapanlar açısı şöyle değerlendirdi: “Bir müfettiş, örneğin A firması için sahte fatura şüphesiyle yazı düzenlendiğinde o mükellef inceleme süreci devam ederken özel esaslara tabi hale geliyor ve bu merkezi olarak tüm denetim birimleri tarafından görülüyor. Bu durum A firmasıyla iş yapanları da aynı şekilde etkiliyor.
Örneğin o firmaların KDV iadesi sürecini zorlaştırıyor. Yeni düzenleme bu açıdan iyi düşünülmüş. Yeni düzenleme sonrası bizim incelemelerimiz de hızlanacak. Çünkü bir mükellef özel esaslara tabi olduğunda doğal olarak bu süreç daha yavaş işliyor.” Ayrıca vergi affı kapsamındaki ödeme sürelerini hatırlatan Deniz, bu nedenle matrah artışı hakkından kaç kişinin yararlandığının henüz netleşmediğini, iki ay sonra doğru sayıların ortaya çıkacağını söyledi.