Kadın işsizlerin sayısı artıyor
Kadınların yalnızca yüzde 18.7'si kendisi için gelir getiren ekonomik bir faaliyette çalışıyor, geniş tanımlı işsizlik erkekler için azalırken, kadınlar için artıyor
ANKARA - Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR),"Kadın İstihdamı ve Güvencesizlik Raporuna" göre, kadınların yalnızca yüzde 18.7'si kendisi için gelir getiren ekonomik bir faaliyette çalışıyor, geniş tanımlı işsizlik erkekler için azalırken, kadınlar için artıyor.
TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Anketi Kasım 2013 dönem sonuçları üzerinden yapılan hesaplamalarla kadın istihdamındaki gelişmeler, kadınların çalışma hayatında karşılaştığı güvencesiz ve esnek çalışma biçimlerindeki dönüşüm ve çalışma süreleri ele alındı.
Raporda, her dört kadından yaklaşık olarak sadece birinin ekonomik bir faaliyette çalıştığı, bunların yüzde 30'unun ücretsiz aile işçisi veya yaptıkları çalışmanın karşılığında bir ücret almadığı belirtildi. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre işgücüne katılan kadın sayısının 173 bin kişi ile sınırlı bir düzeyde artığı belirtildi.
"Kadınlar için işsizlik daha kalıcı hale geldi"
Raporda, geniş tanımlı işsizlerin sayısı kadınlar için 165 bin artarken, erkekler için sadece 46 bin kişi azaldığı kaydedildi. Raporda, Yüksekokul mezunu kadın işsiz oranının erkeklerin iki katında fazla olduğu bildirildi. Raporda kayıtdışı çalışan kadınların toplam çalışan kadınlara oranı yüzde 50 seviyesindeyken, kayıtdışı çalışan erkeklerin toplam çalışan erkeklere oranının ise yüzde 29 seviyesinde olduğunu belirtildi.
Raporda, kadınlar için işsizliğin daha kalıcı hale geldiği kaydedildi.
DİSK-AR, Kadın İstihdamı ve Güvencesizlik Raporu'nda kadın istihdamının artırılması, işsizliğinin azaltılması ve eşitsizliklerin giderilmesi için şu önerilerde bulundu:
"İşgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmelidir. Ev içi yaşlı, hasta ve çocuk bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır. Kapatılan tüm kamu kreşleri açılmalıdır. İş güvencesi herkes için mutlak bir hak olarak kabul edilmelidir.
Kadın/erkek olmasına bakılmaksızın, en az 50 işçi çalıştıran kamu/özel tüm iş yerlerinde ücretsiz bakım evleri ve kreşler açılması zorunlu olmalıdır. Diğer çocuklu bireyler için her mahalleye ihtiyacı karşılayacak kadar kreş açılması amacıyla devlet kendisi girişimde bulunmalı, belediyelere yasal zorunluluk getirilmeli, 50'den az işçi çalıştıran işverenler de bu mahalle kreşlerine destek olmakla yükümlü olmalı, yurttaş girişimleriyle yaratılacak kreş kooperatifleri vb. alternatif çözüm arayışları özendirilmelidir."
"Yasal düzenlemeler yapılmalıdır"
İş yerlerindeki çalışma düzeninin, kadınların ve erkeklerin çocuklarına bakma yükümlülüğüne uygun şekilde düzenlenmesi gerektiği vurgulanan raporun devamında şunlar kaydedildi:
"Kadın ve erkek çalışanların, kendilerine ve ailelerine zaman ayırabilmeleri için yasal günlük/haftalık çalışma süreleri günde en fazla 7, haftada en fazla 35 saate indirilmeli, toplu ya da bireysel iş sözleşmeleri ile daha altında süreler kararlaştırılması özendirilmelidir. ‘Aile sorumlulukları', ‘çocuk bakım yükümlülükleri' gibi bahanelerle kadınlara esnek çalışma formları dayatmak yerine, tam zamanlı ve tam güvenceli istihdam olanaklarını sağlayacak yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sendikal hak ve özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılmalıdır."