Kaçak tütün satışı Ege’ye sıçradı, sektör alarma geçti
Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Özgener, “Kaçak tütün Hatay, Batman, Adıyaman gibi bölgelerde eskiden beri vardı ama şimdi Ege’ye de sıçradı. İşin ucundan tutulursa önlenebilir, minimize edilebilir” dedi.
İbrahim EKİNCİ
Ege’de kaçak tütün satışı, üreticiyi, ihracatçıyı, odaları, belediyeleri harekete geçirdi. Ege İhracatçı Birlikleri’nde bir araya gelen Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu ve Tütün Üreticileri Birliği, Ziraat Odaları ve ilgili belediye başkanlıklarından oluşan heyet, tütün ve tütün mamullerinde yaşanan sorunları masaya yatırdı.
DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Ege Tütün İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Özgener, “En büyük sorun kaçak tütün. Hatay’da, Batman, Adıyaman gibi bölgelerde eskiden de vardı ama şimdi Ege’ye de sıçradı. Köyleri dolaşıp kamyonlara doldurup götürüyorlar. İzmir’de kıyılmış tütün satıyorlar. İşin ucundan tutulursa önlenebilir, minimize edilebilir. Bir kamyon tütün, 10 ton demek. İlk defa Ege’de kaçak tütün başladı” dedi.
‘Biz yatırım yapıyoruz tütünü kaçakçı alıyor’
Tütün kaçakçılığından devletin de vergi kaybı yaşadığını belirten Mahmut Özgener, şöyle devam etti: “Kaçağın miktarı tam olarak bilinmiyor ama ciddi ve tedirgin edici boyutta olduğu kesin. Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ciddi mücadele edileceğini açıkladı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ‘kontrol altına alacağız’ dedi. Bu açıklamalar umut verici. Hatay’da bana tütün veren çiftçime gidip ürünü alıyorlar. Ben sözleşme yapmışım, yatırım yapmışım, adam çalıştırıyorum, kaçakçı alıp gidiyor. Sigarada kaçağın boyutu yüzde 10’larda. Bu sadece kaçağın artışı yönünden tehlikeli değil, bizim gibi şirketler sigara üreten şirketlere taahhütte bulunuyoruz. Belli bir miktarda tütünü teslim etmek zorundayız. Ben taahhüdümü bir yıl yerine getiremezsem belki anlarlar ama bir, iki, üç olunca güven biter. Biz şimdi ihracatçı, üretici bir araya gelerek sorunlara çözüm ararken, kamu nezdinde talepte bulunurken ortak hareket etmek istiyoruz. Kaçakçının aldığı tütün belli, yer belli, kamyon belli. İşin ucundan tutulursa önlenebilir, minimize edilebilir. "
“Bir komite oluşturup güç birliği yapacağız”
Tarım ürünlerinde fındıktan sonra en fazla döviz kazandıran tütündeki üretim düşüşünü durdurmak da sektörün gündeminde. Özgener, Türkiye’de 55 bin üreticinin 62 bin ton tütün üretimi yaptığını, tütün üreticilerinin sorunlarına çözüm bulmak, tütündeki kaçakçılığı önlemek amacıyla ilgili bakanlıklar ile görüşmelerin ortaklaşa gerçekleştirilmesi konusunda prensip kararı aldıklarını dile getirdi. Özgener, “Ege Tütün İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu’ndan bir komite oluşturarak üretici birlikleri ile güç birliği yapacağız, sorunların tek bir ağızdan dile getirmek istiyoruz. 2016’da tütün ve mamullerinden Türkiye’ye 1 milyar 10 milyon dolar döviz kazandırdık. Üretimi artırabildiğimiz takdirde ihracatımızı daha da üst seviyelere çıkarmak mümkün. Şu anda üretim talebi karşılıyor ancak bu doğru bir nokta değil. Üretimin artırılması gerekiyor” dedi.
Ekim alanları daralıyor, Üretimde düşüş büyük
Yaprak tütün üreten 6 şirket var. Kayıtlı şirket sayısı 30. Üretici şirketlerin 2’si yabancı ortaklı. Mahmut Özgener’in şirketi Öz-Ege Tütün Sanayi’de de Alliance One Tütün AŞ ortak durumda. Tütün ve tütün mamulleri 2016 yılında 652 milyon doları tütün mamulleri, 358 milyon doları yaprak tütün olmak üzere 1 milyar 10 milyon dolarlık ihracat yaptı. Yaprak tütün ihracatında 150 milyon 136 bin dolar ile ABD ilk sırada. Tütün mamulleri ihracatında ise; İran 149 milyon 63 bin dolarla lider ülke oldu. 2016 yılında Türkiye’nin ihraç ettiği 652 milyon dolarlık sigaranın 501 milyon dolarlık kısmı Ortadoğu ülkelerine yapıldı. İhracatın artırılması için üretimin artırılması anahtar konu. Ancak ekim alanları giderek daralıyor. 2006’da 146 bin hektar alanda ekim yapılıyordu. Bu alan şimdi 100 bin hektar civarına düşmüş durumda.
Doğu’da üretim bitme noktasında
Tütün üretimi 1993 yılında 334 bin 321 tondu. Sonraki yıllarda bir daha bu seviyeyi görmedi, 300 bin tonun altına düştü. 2001 yılında bir daha aşmamak üzere 200 bin tonun altına düştü. 2006 yılında bir daha görmemek üzere 100 bin tonun altına düştü. Şimdi, 1993 üretiminin 5.5’i düzeyinde. Bütün bölgelerde üretim düşmekle birlikte en dramatik düşüş doğu bölgelerinde oldu. Burada üretim 1992’de 14.3 bin tonken, 2015’te 150 tona kadar geriledi.