“İstikrarlı bir kur Türkiye için en önemli ihtiyaç"

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, 2025 yılında Türkiye'ye daha güçlü yabancı kaynak girişi olacağını söyledi. Programın hedefine ulaşmasına dönük en büyük gayreti sanayi ve üretim kesiminin gösterdiğini dile getiren Bahçıvan, istikrarlı kurun Türkiye için en önemli ihtiyaç olduğunu vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Er­dal Bahçıvan, yatırımcılar için en büyük teşviki, istikrarlı bir ekonomi politikası uygulanaca­ğı inancı söyledi. Erdal Bahçıvan, küresel ekonomide bir dezenflas­yon dönemine girildiğini belirte­rek, enflasyondaki alışkanlıklar ve direncin çok kolay değişmedi­ğini ama her şeye rağmen dezenf­lasyon noktasında bir ivme kayde­dildiğini söyledi.

Türkiye'nin Amerika paza­rında da Çin'den dolayı yer ka­pıp kapmayacağının zamanla gö­rüleceğini dile getiren Bahçıvan, "Çin'in rakip pazarlarda Ameri­ka'dan kaybettiği pazarı fiyat in­direrek karşımıza çıkıyor olması bize önemli bir rekabet dezavan­tajı yaratacaktır. İhtiyatlı gidilme­si gereken bir dünya gerçeği var önümüzde. Fırsatlar da var ama çok hızlı değişebilecek olan teh­ditlerin de olduğunu gözden ka­çırmamak gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Enflasyon direnç gösteriyor"

Bahçıvan, geçen yılın OVP açı­sından değerlendirildiğinde en olumsuz tarafının enflasyon oldu­ğunu kaydederek, "Enflasyon ha­la daha katı bir direnç göstermeye devam ediyor ama cari açık tara­fında beklenenden çok daha iyi bir durum var. İşsizlik tarafı çok den­geli ve stabil gitti. Bütçe açığı dep­rem harcamaları meselesinden dolayı hemen hemen hedefe uy­gun şekilde yer alıyor.

Enflasyon mücadelesinin olduğu bir süreçte büyümeye de çok fazla odaklan­mamak lazım. Belli bir aşamasını başardığımız ama daha gitmemiz gereken çok daha uzun bir yol olan enflasyonla mücadele gerçeği var. O nedenle 2025'in en önemli gün­demi ve çözüm bulmamız gereken konusu enflasyonu hayatımızdan çıkarmak" değerlendirmesinde bulundu.

Enflasyonla mücade­le edilirken ciddi fedakarlıkların olması gerektiğini aktaran Bahçı­van, programın hedefine ulaşma­sına dönük en büyük gayreti sana­yi ve üretim kesiminin gösterdiği­nin altını çizdi. Bahçıvan, sanayi dünyası olarak finansal istikrarın sağlanması ve enflasyonun orta­dan kalkması için fedakarlık ve sa­bır gösterme noktasında kararlı olduklarını aktardı.

İstikrarını koruyan bir kurun önemine işaret eden Erdal Bahçı­van, istikrarlı kurun Türkiye için en önemli ihtiyaç olduğunu söy­ledi. Bahçıvan, herkesin Türk Li­rası’na daha fazla güvenmesi ge­rektiğinin altını çizerek, "Türk Lirası üzerinden verdiğimiz fiya­ta, Türk Lirası üzerinden aldığı­mız vade ve borçlanmaya çok daha itibar etmemiz gerekiyor. Tekrar TL'ye itibar kazandırmamız için bu süreç anlamlı ve değerli. İnsan­lar tekrar TL'ye dönük de bir te­veccüh içerisinde." dedi.

Merkez Bankası'nın ciddi an­lamda piyasadan döviz alıcısı ol­duğunu aktaran Bahçıvan, gele­cek yıl kurda büyük bir hareketli­lik beklemediğini ve kısa vadede fazla bir yarar getirmeyecek aşı­rı büyüme telaşlarının uzağında olunması gerektiğini söyledi.

“Asgari ücrette ‘rekabet’ önemli”

Bahçıvan, asgari ücret sürecin­de çalışanların yaşam standartla­rındaki mutluluğu, huzuru önem­sediklerini belirterek, "Ancak reel sektörün o asgari ücreti verdik­ten sonra o asgari ücretin karşı­lığında ürettiği mamullerden re­kabet edebilir bir hayat sürmesi ve rekabet edebilmesinin dikkate alınması gerekir. İki tarafın da çok mutlu olmayacağı bir asgari ücre­te doğru gidiyor. Bence en az mut­suzlukla buluşacağımız yer en iyi­si olacak."

"Yatırımcı için kalıcı güven oluşturulmalı"

Bahçıvan, Türkiye'nin yüksek potansiyelli bir ülke olduğunu, uluslararası ekonomi camiaların­da finansal istikrar ve ekonomik kredibilite noktasında güven tesis edildiğinde ülkeye farklı konular­da ve alanlarda yeni yatırımların gelebileceğine inancının yüksek olduğunu söyledi.

CDS rakamlarının objektif bir­takım analizlerle ortaya çıkan de­ğerlendirmeler olduğuna işaret eden Bahçıvan, CDS'in istikrarlı bir şekilde aşağı doğru iniyor ol­masının, yabancıların Türkiye'ye bakış açısına artı değer kattığını ifade etti. Bahçıvan, yatırımcılar için en büyük teşviki, istikrarlı bir ekonomi politikası uygulanaca­ğı inancının oluşturduğunu ifa­de ederek, "Türkiye'ye 2025'te bu yıldan daha güçlü yabancı kaynak girişinin olacağını düşünüyorum. Hem uzun vadeli yatırımda hem Türkiye'ye nakit ve kaynak akışın­da 2025, 2024'ten daha olumlu bir görüntü verecek" dedi.

“Bizim için önemli olan finansal istikrar ve enflasyonla mücadele"

Erdal Bahçıvan, Merkez Bankası'nın faiz kararıyla ilgili konuşmamayı prensip edinen bir anlayışta olduklarını dile getiren Bahçıvan, kendileri için finansal istikrar, fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadelenin önemli olduğunu bildirdi. Bahçıvan, Merkez Bankası'nın yeni yönetiminin, göreve geldiğinden bu yana enflasyonla mücadelede son derece doğru politikalarını gelecek aylarda da kararlılıkla devam ettireceğine inandığını söyledi.

Kendileri için önceliğin enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi olduğunu kaydeden Bahçıvan, "Enflasyonda istikrarlı bir düşüş olduğu zaman zaten bizim için temel bir sorun olan faizlerin de düştüğünü göreceğiz. Yani öncelik enflasyonun sağlıklı düşmesi ve bunu toplumun kabullenmesi" diye konuştu.