İstanbul’da çağdaş sanat için zil çaldı

2018-2019 sanat sezonu, birbiri ardına başlayan çağdaş sanat etkinlikleriyle açılıyor. İstanbullu çağdaş sanat meraklıları, yarından itibaren gezilebilen 4. Tasarım Bienali’nin yanı sıra hafta içi başlayan 13. Contemporary Istanbul fuarı ve önde gelen sanat kurumlarında yer alan önemli sergilerle buluşuyor.

“Okullar Okulu”, Tasarım Bienali’nde

İKSV tarafından, Vitra sponsorluğunda düzenlenen 4. İstanbul Tasarım Bienali yarın başlıyor. Çağdaş sanatla birlikte anılabilecek tasarımı odağına alan bienal, “Okullar Okulu” başlığıyla 4 Kasım’a dek sürüyor. Jan Boelen küratörlüğünde hazırlanan bienalin sergileri Akbank Sanat, Yapı Kredi Kültür Sanat, Pera Müzesi, Arter, SALT Galata ve Studio-X Istanbul’da görülebiliyor. Bienal kapsamında, Mavi sponsorluğunda gerçekleşecek “Tasarım Rotaları” ise sanatseverleri; “Bisiklet Turu”, “Tat Dedektifi ile Sokak Lezzetleri”, “İstanbul’un Hanları”, “Göç Eden Tatlar”, “Müzik Turu”, “Şimdiki İstanbul’da Ustalar”, “İstanbul Fenerleri” ve Ahmet Ümit’le “3 Roman 1 Gezi” turlarına davet ediyor.

Contemporary Istanbul başladı

Bu yıl 54’ü yurtdışından olmak üzere 83 galeriyi, 400’ü yabancı 650 sanatçıyı 2 bini aşkın eseriyle ağırlayacak olan Contemporary Istanbul başladı. Akbank ana sponsorluğunda düzenlenen fuarda, başta Siemens Ev Aletleri sponsorluğundaki “Plug-in” olmak üzere önemli bölümler ve sergiler var. İstanbul Kongre Merkezi ve Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen fuar, 23 Eylül akşamına kadar sürüyor.

Perili Köşk’te “Akışkan Bedenler”

Borusan Contemporary yeni sezonu iki yeni sergiyle açtı. Küresel kolektif Universal Everything’in “Akışkan Bedenler” sergisi; ekibin insan biçimine duyduğu ilgiyi, bireyin karakteristik özellikleri ve davranışları üzerinden inceliyor. Conrad Bodman’ın küratörlüğünde hazırlanan “Akışkan Bedenler”, Perili Köşk’te 17 Şubat 2019’a kadar görülebiliyor. Mekânın diğer yeni sergisi ise Cemal Süreya’nın şiiriyle aynı adı taşıyan “Üvercinka.”

SALT Beyoğlu’nda “şimdi" algısı sorgulanıyor

İstiklâl Caddesi'ndeki SALT Beyoğlu'nda ise Anna Boghiguian, Rana Hamadeh, Navine G. Khan-Dossos ve Merve Ünsal’ın “şimdi” algısını sorgulayan işlerinden oluşan “Evrenin Titreşen Işıkları” sergisi sanatseverlere sunuldu. Adını, Cixin Liu’nin 2014’te İngilizce’ye “The Three-Body Problem” ismiyle çevrilen bilimkurgu romanındaki bir bölümden alan sergi; insanın dünyayı kavrayışındaki dönüşümlere istinaden tarih ve geleceğin yeniden yapılandırılması fikrine dayanıyor. Sergi, mantık zemini sallanmaya başladığında bireyin korunaklı alanlarını istikrarsızlaştırmanın, idrak sınırlarını zorlamanın, kendine dair algısını sarsmanın olası yollarını araştırıyor. Sergiyi 30 Aralık’a kadar gezmek mümkün.

Galatasaray Lisesi’nin esin verdiği yapıtlar

Pera Müzesi de Galatasaray Lisesi’nin kuruluşunun 150. yılı kapsamında “Mektep Meydan Galatasaray” başlıklı sergiye ev sahipliği yapıyor. 25 Kasım’a kadar sürecek olan sergi, lisenin tarihi ve mekânıyla ilişkilenen yapıtları bir araya getirirken, 150 yıldır kente mâl olan kuruma güncel sanatçıların bakışını yansıtıyor. İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nde ise “Batıya Açılan Pencere: Galatasaray Lisesi’nin 150 Yılı” sergisi var.

“İmparatorluklar Öncesi”ne bakış

Daniele Sigalot’un “İmparatorluklar Öncesi” sergisi ise Anna Laudel Contemporary’de görülebilir. Büyük ölçekli enstalasyonları ve mozaikleri ile bilinen İtalyan sanatçının İstanbul’da ürettiği yeni işlerinden oluşan kişisel sergisi, Tasarım Bienali’ne paralel olarak düzenleniyor.
Daniele Sigalot’nun İstanbul’daki ilk kişisel sergisi niteliğindeki etkinlik, geçmiş imparatorlukların içimizde taşımaya devam ettiğimiz görkemli mirasına atıfta bulunuyor. Sergi, 26 Ekim’e kadar devam edecek.

Geçmiş, bugün ve "ölümsüzlük odası"

Ahmet Güneştekin’in “Ölümsüzlük Odası” adlı enstalasyonu, Marlborough Gallery tarafından, 23 Eylül’e kadar, Contemporary Istanbul’da sanatseverlere sunuluyor. Fettah Tamince ve Tersane Istanbul’un katkılarıyla hayata geçen “Ölümsüzlük Odası”, Contemporary Istanbul’un açık alanında yer alıyor. 2004’te sanatçının düşünce olarak geliştirmeye başladığı enstalasyon, son bir yılda aralıksız devam eden çalışmayla tamamlandı. "Ölümsüzlük Odası"nın dış mekân koşullarına dayanıklı olmasını sağlayan özel boyaları Jotun Türkiye sağladı. Göbeklitepe’de ortaya çıkan buluntuların gösterdiği anlam dünyası, sanatçının “Ölümsüzlük Odası” enstalasyonunda düşüncelerini şekillendiren öğeleri oluşturuyor.