İstanbul'u terk edene teşvik verilsin

'Sanayi İstanbul'dan gitmeli mi?' tartışmaları sürerken, sanayiciler DÜNYA aracılığı ile çağrı yaptı: "Ne burada kalabiliyor ne de karşımıza çıkarılan engeller nedeniyle gidebiliyoruz. destek verin...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

volkan.jpgBir zamanlar İstanbul'un dışında kurulan ve zamanla yerleşim birimleri içinde kaldığı için, şehir dışına taşınmak zorunda kalan sanayiciler DÜNYA'ya dert yandı, devletten teşvik istedi.

Türkiye ekonomisinin yaklaşık yüzde 40'ını omuzlarında taşıyan İstanbul'un sanayicisi, şehir içinde kalmaktan ve taşınamamaktan dolayı büyük sancı yaşıyor. Uzun yıllar önce İstanbul'un İkitelli, Bağcılar, Yenibosna gibi yerleşim yerlerine uzak bölgelerinde kurulan ancak şimdilerde kentleşmenin etkisiyle adeta şehrin kalbinde kalan sanayiciler, DÜNYA aracılığı ile, devletten taşınma teşviği istedi.

Bulundukları bölgelerde artık faaliyetlerini sürdürmelerinin mümkün olmadığını dile getiren sanayiciler, taşınmak istedikleri İstanbul'a yakın il ve ilçelerdeki bürokratik engellerden şikayet etti. İstanbul'u terk ettikleri için ödüllündirilmeleri gerekirken, önlerine çıkan engeller nedeniyle fabrikalarını taşıyamadıklarından dert yanan sanayiciler, "Artık bizi önemseyin, önümüzdeki engelleri kaldırıp, destekleyin" çağrısı yaptı.

İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Ekol Matbaacılık Yönetim Kurulu Üyesi Ülkü Büyükgönenç, "İstanbul'u terk etmek isteyen sanayiciye taşınma teşvikleri verilmesini istedi ve, "İstanbul'a yakın yerlerde kurulacak OSB'ler, 40 - 50 yıllığına sanayiciye kiralanmalı" diye konuştu.

Silivri Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Hakan Kocabaş ise, Silivri'ye taşınmak isteyen birçok sanayicinin, Büyükşehir Belediyesi'nin engeli ile karşılaştığını savunarak, "Yaşadıklarımız tam bir kaos, kangren. Anadolu'nun birçok ilinde bile böyle olumsuz şartlar yok" ifadelerini kullandı.  İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi ve Halkalı Kağıt Karton Sanayi ve Ticaret AŞ. Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Saral Kaya da, ilgililere şöyle seslendi:

"Kendi paramızla aldığımız arsamız bile, sanayi bölgesi olmaktan çıkarıldı. Gitmek istediğimiz yerlerde ne elektrik, ne su, ne de doğalgaz var. Artık sanayicinin tanımını yapıp, hak ettiğimiz teşvikleri verin."

İSO 16. Meslek Komitesi Başkanı Ülkü Büyükgönenç:

Fabrika arazileri 50 yıllığına kiralansın

1992 senesinde fabrikamızı Tarihi Yarımada'dan, Yenibosna'ya taşıdık. O yıllarda taşındığımız arsada yol bile yoktu. Su kanalları, ulaşım gibi altyapı için büyük çabalar harcadık ancak, şehrin içinde kalan fabrikaya TIR'ların ve servis araçlarının girip çıkması mümkün olmamaya başlayınca, 2008'de Silivri'de aldığımız 100 dönümlük arsaya taşındık.Finansman sıkıntısı nedeniyle, söz konusu arsanın 50 dönümüne bina yapabildik. Tesisin suyu, elektriği, doğalgazını da kendimiz getirdik. Taşındığımız yıl bir de kriz çıkınca, Yenibosna'daki arazimizi de değerinin çok altında satmak zorunda kaldık.

Büyümemiz gerekiyordu ancak 1/100 binlik planla, kendimize ait 50 dönümlük arsa, "gelişmeye açık yeşil alan" oldu ve fabrika yapmamız yasaklandı.

Belediye tapulu arazimizi çevirip, "Buraya, otel, AVM, okul yapabilirsiniz ama fabrika yapamazsınız" dedi. Düşünsenize, ben üretim yapıyorum ve yerime sığmıyorum ama sanayi arsası diye aldığım yerde fabrikamı büyütmem yasak.

Bunun dışında, anayoldan fabrikama kadar olan 500 metrelik yolu yıllardır yaptıramıyoruz. Büyükşehir bize, "Benimle ilgisi yok, ilçe belediyesine git" diyor, ilçe belediyesi ise, "Büyükşehir bana ödenek vermiyor, nasıl yapayım?" diye dert yanıyor. Bu durum hem ihracat için gelen TIR'ları hem de servis araçlarımızı çok zor durumda bırakıyor. Hem büyüyemiyor hem de ulaşımda sıkıntı çekiyorum. Başka bir yere taşınma imkanımız da yok.

Öncelikle İstanbul'dan gidecek ve bina yapacak olan sanayici için OSB'ler yapılmalı. Eğer mümkün olursa, buraları doğrudan satışla değil, 40 - 50 yıllığına kiralanmalı. Bu yapıldığı takdirde arsa rantının da önüne geçilmiş olur. Bunun dışında, gitmek isteyenler için taşınma ve altyapı desteği ile düşük faizli taşınma kredileri verilmeli.

Halkalı Kağıt Karton Sanayi Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Fatma Saral Kaya:

38 yıl önce paramızla aldığımız yer, sanayi alanından çıkarıldı

Ben bu sıkıntıları bire bir yaşayan, konunun tam içinde bir sanayiciyim. Bizim fabrikamız, şu an İstanbul'un en rantabl bölgelerinden olan Basın Ekspres Yolu üzerinde. Buraya 38 yıl önce geldik. O zamanlar burası kuş uçmaz, kervan geçmez bir yerdi. Ama şimdi bir sanayi tesisisin burada çalışması her bakımdan mümkün değil. Ayrıca üzerinde bulunduğumuz arsa öyle değerlendi ki, buranın üzerinde sanayicilik yapmanın mantığı kalmadı. Bu nedenle biz de taşınmayı gündemimize aldık ama bir türlü hayata geçiremiyoruz. Sanayi arsası diye bir yer alıyorsunuz, 3 gün sonra, "Biz burayı sanayi arsası olmaktan çıkardık" deniyor. Yani kendi paramızla aldığımız arsamız sorunlu hale geliyor, üzerine tesis inşa edemiyoruz. Oysa fabrikamızda doğalgazdan elektrik üretip, buharıyla da kağıt kurutuyoruz ve en az 200 dönüm bir arsaya ihtiyacımız var.

Bunun dışında gitmek istediğimiz yerde yol yok, doğalgaz yok, elektrik yok. Üstelik de çevreci çalışan bir tesisiz. Ama bizim için şartların hiçbiri oluşmuyor.

Ben şimdi soruyorum: Bizim sanayici olarak, bu ülkeye vergi ödeyen, istihdam yaratan insanlar olarak, bazı teşvikleri almak hakkımız değil mi? Artık sanayici nedir, ne faydası var diye düşünülmeli ve tanımımız yapılarak, devletten hak ettiğimiz destekleri almalıyız.

Silivri SİAD Başkanı Hakan Kocabaş: 

Anadolu'da bile böyle olumsuz şartlar yok

İstanbul’da sanayi büyük sıkıntı yaşıyor. Evet, 1/100 binlik planlarda, sanayinin şehir dışına çıkarılması doğru bir karar ancak uygulamada oldukça fazla sorunlar var.  İstanbul'un sınırlarına doğru oluşan Silivri gibi bu yeni sanayi bölgelerinde birtakım firmalar büyüyerek, buralara kayıyor ancak sıkıntılar had safhada. Yatırım yapmak isteyenler için bir kere altyapılar yeterli değil. İnanın, Anadolu'da bile, İstanbul'daki kadar olumsuz şartlar yok. Biz sanayiciler, ülke ekonomisinin lokomotifi olmamıza rağmen destekler aynı paralelde ilerlemiyor.  Mesela, 'Islah OSB' çalışmalarında Büyükşehir Belediyesi'nin engellemesiyle karşılaşıyoruz. Bizler, bu OSB'lerin yönetmeliğine göre şartları sağlama yönünde ilerlememize rağmen, belediye bize yazılı izin vermediğinden, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nda işlemlerimizi ilerletemiyoruz. Halbuki bakanlık da bizi destekliyor. Valililik kanalıyla izin çıkardık ama beledeye izin vermiyor, bu işlem plana aykırı diyor. Projeler sürekli deliniyor, bürokratik engellere takılıp kalıyoruz.  Yaşadıklarımız tam bir kaos, kangren.Arazilerin çoğu sanayiciye ait olmasına rağmen, kimse fabrika yapamıyor çünkü inşaat yapmak yasak. Oldukça fazla sayıda firma buraya gelmek, işini büyütmek istiyor ve şu an izin için bekliyor...  İstanbul'dan çıkmak isteyen sanayiciye, engel değil, teşvik verilmesi gerekir. Niye? Çünkü bu taşınma, öncelikle trafiğe çok olumlu katkı yapacak. Ama gelin görün ki, ne İstanbul'un içini boşaltabiliyor, ne de buraları geliştirebiliyoruz.  Bizim talebimiz şu: Devletin bir sürü arasizi var. Eğer İstanbul içinden sanayi kaldırılmak isteniyorsa, Tekirdağ'da bir bölge oluşturulup, düşük fiyat ve uzun vadeli düşük faizlerle kredi temin etmek suretiyle, arsalar sanayiciye satılmalı.  Ayrıca taşınma ve inşaat teşvikleri de verilmeli. Bunun uygulanması halinde göreceksiniz, mükemmel sonuç alınır. Kimse şunu unutmasın ki, bu ülkenin sanayiye ihtiyacı var ve biz sonumuzun Yunanistan gibi olmasını istemiyoruz.

Bu konularda ilginizi çekebilir