İSO Başkanı Bahçıvan'dan 'kalkınma' mesajı: Anadolu’daki dengesiz dağılım ciddi sorun
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, ekonomik kalkınmaya ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Kalkınmanın tüm Anadolu’ya dengeli bir şekilde dağıtılması gerektiğini belirten Bahçıvan, bunun ciddi bir soruna dönüştüğünü ifade ederek, "İstanbul, ülke sanayimizin ve dolayısıyla ticaretimizin merkezi. Ancak Türkiye’nin gelişmiş 10 büyük ekonomi arasında yer alması, kalkınmanın Anadolu şehirlerine yayılmasıyla mümkün olacak" dedi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin ocak ayı olağan toplantısı, “Döngüsel Ekonomi, Sürdürülebilir Yeşil Kalkınma, Deprem Güvenlikli Sanayi İçin Vizyoner ve Yenilikçi İş birliği Olanaklarını Değerlendirmek” ana gündemi ile Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonunda gerçekleştirildi.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir ile Sivas TSO Meclis Üyeleri de katıldı. Karşılıklı iş birliği imkanlarının ele alındığı toplantıda, Şırnak, Yalova ve Bingöl Ticaret Odaları ile de imzalanan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü Sivas TSO ile de imzalandı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, konuşmasının başında Bolu Kartalkaya’daki otel yangınında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa ve yakınlarına sabır diledi.
'İş sağlığı ve güvenliği her zaman önceliklerimiz arasında'
Türkiye’yi yasa boğan acı olayın iş sağlığı ve güvenliği konusunun ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Bahçıvan “İnsan sağlığını korumak, onlar için güvenli bir yaşama ve çalışma alanı ve ortamı oluşturmak en büyük sorumluluktur. İSO olarak iş sağlığı ve güvenliği konusu her zaman önceliklerimiz arasında yer almayan devam edecek. Bu alanda eğitimden saha çalışmalarına kadar yürüttüğümüz çok sayıda proje var. Oda bünyesinde kurduğumuz Afet Yönetimi Şubesi ile İstanbul’daki sanayi tesislerinin can ve mal güvenliklerini korumak, çevreyi de gözeterek işlerinin kesintiye uğramasını en az düzeye indirmek amacıyla sanayi kuruluşlarının deprem dahil olmak üzere, yangın, sel, kuraklık ve benzeri afetlere karşı risklerini azaltma ve kurumsal afet dayanıklılıklarını artırma yönünde çalışmalar yapıyoruz” dedi.
İstanbul’da sanayinin dayanıklılığı ortaya çıkarılmalı
Bahçıvan, “Yeri gelmişken, Türkiye sanayi üretiminin yaklaşık yüzde 40’nı gerçekleştiren İstanbul’daki sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya çıkaracak bir çalışma yapılmasının ve kentsel dönüşüme benzer bir ‘sanayi dönüşümü’ projesinin süratle hayata geçirilmesinin artık çok kritik ve elzem hale geldiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ayrıca, teknolojik ilerlemeler sonucu oluşan yeni güçlendirme teknikleri de akademik bir altyapı ile desteklenerek güçlendirme mevzuatımıza girmelidir” dedi.
Kalkınmanın Anadolu’daki dengesiz dağılımı ciddi sorun
Türkiye'nin, artık gençlerin artık tüketmekten değil, üretmekten ve girişimci olmaktan itibar alan bir toplum haline gelmesi gerektiğini belirten Bahçıvan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rekabetin giderek arttığı bir dünyada; odağında üretimin olduğu bir girişimcilik bilinci ve ruhunun ülkemizde geliştirilmesinin, özellikle kadın girişimcilerin önünün daha fazla açılması çok önemli. Kalkınmanın tüm Anadolu’ya dengeli bir şekilde dağıtılmamış olması önümüzdeki en ciddi sorun. İstanbul, ülke sanayimizin ve dolayısıyla ticaretimizin merkezi. Nüfusu, iş gücü ve tecrübesiyle dünyadaki birçok devletten daha büyük. Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı. Ancak, Türkiye’nin gelişmiş 10 büyük ekonomi arasında yer alması, kalkınmanın Anadolu şehirlerine yayılmasıyla mümkün olacak. İSO olarak bu gerçekten hareketle ülkemizin bir bütün halinde sanayileşerek kalkınmasını arzu ediyoruz.
Kalkınma ancak ekonomik gelişmişlik, sosyal gelişmişlik, insani gelişmişlik, sürdürülebilirlik ve yönetişim unsurlarının aynı anda ve birbirleriyle uyumlu olarak gelişmesi halinde sağlanabilir. Bu amaçla, bilgi birikimimizi ve tecrübemizi İstanbul dışındaki iş insanlarıyla paylaşmak üzere illerimizi ziyaret ediyoruz. Geçmiş yıllarda Sivas’ı da ziyaret etmiştik.
Acımasız küresel rekabet koşullarında güçlü birliktelikler yaratmak zorundayız. Her şeyi devletten beklemek haksızlık, hepimize büyük görevler düşüyor. Şehirlerin gelişmesinde üniversite-sanayi iş birliği önemli bir şans olarak kullanılabilir.”