İş dünyasının gündeminde faiz indirimi var

Bu ay faiz oranlarının sabit kalmasının akabinde iş dünyasında gözler Merkez Bankası’na çevrildi. Önümüzdeki aylarda faiz indiriminin yapılıp yapılmayacağı tartışılırken, iş dünyası faiz indiriminin zamanlamasının bugüne kadarki mücadeleyi tehlikeye atmaması açısından önemli olduğunu düşünüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖZLEM SARSIN- GÜNEŞ DOĞDU SOYLU

İş dünyası temsilcilerinin değerlendirmelerinin yer aldığı meclis toplantılarının gündeminde bu ay Merkez Bankası’nın faiz indirip indirmeyeceği ve bu durumun Orta Vadeli Programa (OVP) etkileri yer aldı. Önümüzdeki aylar itibariyle faiz indirimine gidilmesini beklediklerini kaydeden iş dünyası temsilcileri, faiz konusunda daha ihtiyatlı davranılması gerektiğini belirterek, faiz indiriminin gerekli olduğunu ancak zamanlamasına dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

İZTO Başkanı Özgener: Faiz indirimine gidilmemeli

İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, Merkez Bankası’nın sözlü yönlendirmelerinde belirttiği gibi mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonun yüzde 1.5 seviyesinin altına düşmeden ve 2025 yılı asgari ücret artışının söz konusu hedefi destekleyeceğine emin olunmadan, faiz indirimine gidilmemesi gerektiğini söyledi. Mahmut Özgener, faiz konusunda daha ihtiyatlı davranmaya devam edilmesi gerektiğini belirterek, “Bu ay Merkez Bankası faiz oranlarını sabit bıraktı.

Her ne kadar ülkemizde, özellikle KOBİ’lerimizin finansmana erişimlerini teminen, faizin indirilmesine ihtiyaç duyulduğunu görüyor olsak da, erken bir faiz indirim kararıyla, enflasyonda bugüne kadar verdiğimiz zorlu mücadelenin tehlikeye atılmaması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Özgener, eylül ayı başı itibariyle açıklanan 2025-2027 Orta Vadeli Program’da, makroekonomik tahminler kapsamında değişiklikler olduğunu, değişen bu tahminlerin, reel sektör ve hane halkının enflasyon beklentilerini, piyasa beklentilerine göre ne kadar aşağı çekebileceğini ilerleyen süreçte daha net görüleceğini ifade etti. Mahmut Özgener, “Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in de vurguladığı gibi maliye politikalarının dezenflasyonist sürece katkısının önemli olduğu kanaatindeyiz.

Bu noktada, kamudaki hangi gelir kaynaklarının artacağı ve hangi gider kalemlerinin düşeceği, bunların bütçe açığını ne ölçüde azaltacağı gibi konuların enflasyonun düşmesi konusunda önemli bir fark yaratacağına inanıyoruz” dedi. OVP’de sadece finansmana erişim konusuna ağırlık verildiğini gördüklerini ifade eden Özgener, “Elbette 2025 yılı için enflasyonla mücadele öncelikli konumuz; fakat bu süreçte verimliliği, uzun vadeli planları, teknolojiyi önceliklendirmemiz ve stratejik yatırımları planlamamız gerekiyor.

Avrupa Birliği; tedarik zincirinde daha güvenli bir ağ kuracaksa hiç kuşkusuz bunu yakın ticaret ortaklarından oluşturacaktır. Bu bağlamda, Gümrük Birliği sürecinin dijital ekonomiyi, hizmetleri ve tarımı içerecek şekilde genişletilmesi, yeşil ve dijital dönüşüme ilişkin konuların analiz edilmesi, gümrük prosedürlerinin basitleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Yeni serbest ticaret anlaşmalarının oluşturulması ve mevcutlarının günümüz şartlarına göre revize edilmesini önemli buluyoruz” diye konuştu.

Yıldırım: Faiz doğru zamanda, doğru oranda indirilmeli

Eylül ayı meclis toplantısında konuşan Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım ise ABD Merkez Bankası FED ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) faiz kararlarına değinerek şu şekilde konuştu: “ABD Merkez Bankası FED faizi 50 baz puan indirdi. Oysa beklentiler indirimin 25 puan olacağı yönündeydi. Fed’in sürpriz sayılabilecek 50 baz puanlık indirim kararı aldı. Tabi Fed faiz indirim döngüsüne girdiğinde, gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları bu hamleye kayıtsız kalamaz.

Çünkü Fed’in faiz oranlarını düşürmesi, küresel sermaye akışını, döviz kurlarını ve finansal piyasaları etkileyerek gelişmekte olan ekonomiler üzerinde ciddi sonuçlar doğurur. TCMB ise faizi yüzde 50 seviyesinde sabit bırakma kararı aldı. Görünen o ki kasım- aralık gibi biz de indirim sürecine gireceğiz. Evet, indirime ihtiyacımız var. Ancak erken indirim acı reçete ile tedavi olurken ve küçük küçük iyileşme emareleri gösterirken her şeyi başa, hatta daha kötüye çevirebilir. Faiz; doğru zamanda, doğru oranda indirilmeli” diye konuştu.

“OVP ekonomimiz adına kritik öneme sahip”

Ekonomide 3 yıllık hedef ve politikaların yer aldığı 2025- 2027 dönemine ait OVP’ye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Hasan Köksal, “Güncellenen OVP’nin ülkemiz ekonomisi adına kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Öngörülebilirlik ve piyasa dengelerinin yerinden oynadığı bir dönemde; geçtiğimiz yıl açıklanan ve güncellenerek devam eden OVP programı ile rasyonel ve gerçekçi adımlar atılmaktadır. Çok zorlandığımız da bir gerçektir ama süreci ekonomimiz adına düzlüğe çıkış ve bir kurtuluş reçetesi olarak görüyoruz” diye konuştu.

TİM Başkan Vekili Fikret Kileci: Faiz indirimi, zamanı gelince yapılmalı

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Fikret Kileci, erken faiz indiriminin bugüne kadar sarf edilen çabanın boşa gitmesiyle sonuçlanabileceğini söyledi.

‘’Faiz indirimini ne zaman yapmamız gerekiyorsa bekleyip o zaman yapmalıyız’’ diyen Kileci sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkenin en üst kademesinden en alt kademesine kadar herkes, ülke menfaatleri için bir mücadele içinde. Biz ihracatçılar da bu mücadelenin önemli bir parçasıyız. Programı bugünlere taşıdık; çok acılar ve problemler yaşandı, pek çok fatura ödendi ya da ödenmeye devam edebilir. Faiz indirimini baskılar ya da başka sebepler dolayısıyla gerçekleştirmek doğru bir uygulama olmayacaktır.

Faiz indirimini doğru zamanda sonuca ulaşmak için gerçekleştirmek gerekiyor.’’ Erken faiz indiriminin bugüne kadar sarf edilen çabanın boşa gitmesiyle sonuçlanabileceğini ifade eden Fikret Kileci “Orta Vadeli Program’da önemli revizyonlar yapılıyor. Hedefin düzeltilmesi çok doğru ve akıllıca bir adım. Orta Vadeli Programa sahip çıkmalıyız; bu planın hayata geçmesi için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz. 2025 ve 2026 çok önemli yıllar. Dirayetli olmalı ve geçmişe dönmemeliyiz. Orta Vadeli Plan başarılı bir şekilde uygulanırsa ki bana göre ufak tefek sapmalarla uygulanacaktır, Türkiye Cumhuriyeti bu süreçten kesinlikle kârlı çıkacaktır.”