İş Bankası'ndan 'kültürel miras'a bir destek daha
İş Bankası, iştirakleri Şişecam ve TSKB ile birlikte Türkiye'nin önemli tarihi ve kültürel mekanları arasında yer alan Patara Antik Kenti'nde yapılan kazı çalışmalarına destek vermeye başladı.
Ferhat POLAT
ANTALYA - İş Bankası 'Zeugma'nın ardından 'Patara'ya da destek verme kararı aldı. Banka, iştirakleri Şişecam ve TSKB ile birlikte, Antalya'nın Kaş ilçesinde bulunan ve 28 yıldır sürdürülen Patara Antik Kenti'ndeki arkeolojik kazı çalışmalarına 5 yıl boyunca katkı sunacak. İş Bankası, 2012 yılından bu yana da dünyanın önde gelen açık hava müzelerinden biri olan Zeugma Antik Kenti'nde sürdürülen Muzalar (Esin Perileri) Evi'nin kazı çalışmalarına katkı veriyor.
İş Bankası Grubu'nun Patara Antik Kenti kazılarına verdiği destek düzenlenen basın toplantısıyla duyuruldu. Ev sahipliğini Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Fahri Işık ve Prof. Dr. Havva İşkan Işık'ın yaptığı Antik Kent Patara'daki törene İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Senar Akkuş, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Bozdemir, Kaş Kaymakamı Bilgehan Bayer, Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer, Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yıldıray Özbek katıldı.
5 yıl boyunca destek
Törende konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Senar Akkuş, Türkiye'nin sahip olduğu zengin arkeolojik ve kültürel mirasa dikkat çekerek İş Bankası Grubu'nun bu zenginliklerin gün yüzüne çıkarılması için kazı çalışmalarına katkı sağladığını söyledi. Akkuş, arkeolojik çalışmaların uzun sürdüğünün ve yapılan desteklerin de uzun soluklu olması gerektiğinin altını çizerek, kazı çalışmalarını 5 yıl boyunca destekleyeceklerini açıkladı.
Sunacakları katkı ile çalışmaların sürdürülebilirliğinin garanti altına alınacağını belirten Akkuş, sözlerine şöyle devam etti: "Bankamızın kuruluş idealleri gereğince, ülkemizin ve toplumumuzun geleceğine karşı duyduğumuz sorumluluktan hareketle, bu topraklara ait hazinelerin, değerlerin kaybolup gitmesine seyirci kalamayacağımızı düşünüyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle iştiraklerimizden Şişecam ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ile birlikte Patara Antik Kenti kazılarına bu yıldan itibaren destek vermeye başladık. Kazılarda ortaya çıkarılan arkeolojik değerler sadece Anadolu topraklarının medeniyet tarihine ışık tutmakla kalmayacak, dünya kültür mirasına da katkı sağlayacak."
Kazılarla ilgili kitap hazırlanacak
Patara'daki kazılarla ilgili bir kitap projesi hazırladıklarını da belirten Akkuş, "Yaklaşık 10 kilometrekarelik bir alanda, 'Deniz Feneri', 'Yol Kılavuz Anıtı', 1905 yılına ait ilk Osmanlı Telsiz Telgraf İstasyonu olma özelliğine sahip külliye gibi benzersiz birçok eser bulunuyor. Buradan çıkartılan eserler, yalnızca Anadolu medeniyetlerine ışık tutmayacak, dünya kültür mirasına da önemli katkılar sunacak." dedi.
"Patara'daki çalışmalar daha hızlı ve etkili olacak"
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Bozdemir ise arkeolojik çalışmalara son yıllarda çok daha fazla ödenek ayrılmasına rağmen bu ödeneklerin talebi karşılamadığını söyledi. Patara'daki kazı ve restorasyon çalışmalarının çok başarılı olduğunu vurgulayan Bozdemir, "Bu çalışmaların gelecek kuşaklara aktarılması konusunda büyük gayretler sarf ediyoruz. Zengin bir kültüre sahibiz. Kazılardan çıkarılan eserleri koruyamazsak bu da bir facia olur. Bu bakımdan yeni desteklerle, Patara'daki çalışmalar daha hızlı ve etkili olacaktır" diye konuştu.
Prof. Dr. Havva İşkan Işık da yapılan her desteğin önemli ve anlamlı olduğunu bildirerek, Patara kentinin, Anadolu uygarlıklarının daha yakın tarihe geçiş yöntemlerini öğrenmede kılavuz niteliğinde olduğunu aktardı.
Patara'da insan yaşamının izlerinin, milattan 4 bin yıl önce başlayıp, milattan sonra 14. yüzyıla kadar kesintisiz olarak geldiğine değinen Işık, Likya'nın bu destek sayesinde, daha büyük bir hızla kültür ve turizm dünyasına geri dönüş yapacağını söyledi.
Işık, kentin olası sınırları içerisinde gün yüzüne çıkarılan eserlerin, toprak altında bekleyenlere oranla çok az olduğuna vurgu yaparak, Patara'da elde edilen sonuçların, dinler tarihine de ışık tutan bir yapıya sahip olduğunu kaydetti.
"Noel Baba Pataralı"
Restorasyon yönteminin, bir bilim heyeti tarafından belirlendiğini anlatan Işık, "Noel Baba olarak bilinen Aziz Nicholaos Pataralıdır. 4. yüzyılda Patara'da doğmuş ve ömrünün başlangıç bölümlerini, belki de büyük bir kısmını Patara'da geçirmiştir. Daha sonra Hristiyanlık inancına göre, kilise hiyerarşisi içerisinde yükselmiş ve piskoposluk mertebesine ulaşmıştır. Demre'ye piskopos olarak gönderilen Aziz Nicholaos burada vefat etmiştir. Demre'de öldüğü için Demreli deniyor ama aslında Pataralıdır."
Havva Işık, Patara'daki fenerin dünyanın eski feneri olarak anılmasının yanlış olduğunu savunarak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bilinen en eski deniz feneri, dünyanın 7 harikası arasında kabul edilen ünlü 'İskenderiye Deniz Feneri'dir. Restorasyon çalışmasıyla, yaklaşık 26 metre yüksekliğine erişeceğini tahmin ettiğimiz fener, Akdeniz bölgesinde kendi orijinal malzemesiyle ayağa kaldırılabilecek durumdaki tek deniz feneridir."