'İnşaatta ara eleman krizi mesleki eğitimde dönüşümle çözülür'
İnşaat sektöründe yaşanan ara elemanın eksikliğinin, sektörün gelişimini olumsuz etkilediğini söyleyen Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği (MERYAP) Başkanı Nesim Ekinci, bu sorunun çözümü için mesleki eğitimde dönüşüme ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
MERYAP Başkanı Nesim Ekinci, usta ve ara eleman bulmanın zorlaştığı bu dönemde, yetişmiş insan gücünün de son yıllarda yurtdışına kayması sonucu sektörün kırmızı alarm verdiğine dikkat çekti. İnşaat sektöründe çalışanların yüzde 15’inin beden işçisi, yüzde 2,7’sinin muhasebeci, yüzde 2,5’inin sıvacı olduğu bilgisini veren Ekinci, “Yüzde 2,2’si işletmeci, yüzde 2,1’i büro memuru, yüzde 2’si elektrikçi, yüzde 2’si sıhhi tesisatçı, yüzde 1,7’si şoför, yüzde 1,7’si kalıpçı, yüzde 1,6’sı sekreter, yüzde 1,5’i temizlik görevlisi, yüzde 1,4’ü inşaat mühendisi, yüzde 2,6’sı demirci, yüzde 2’si boyacı, yüzde 2’si iş makineleri operatörü olarak çalışıyor” dedi. Yüzdelik dağılım böyle iken sektöre iş başvurularında inşaat mühendisi yığılmaları yaşandığını belirten Ekinci, buna karşın bir duvarcı, bir sıhhi tesisatçı dahi bulanamadığını ifade etti.
“Mesleki eğitim sistemi genişletilmeli”
Sektörün nitelikli personel bulabilmenin emtia bulmak kadar zorlu bir süreç haline geldiğini dile getiren Nesim Ekinci, alçı, sıva, kalıp, duvar, demir ustası ve hatta vasıfsız işçi bile bulunamadığını aktardı. Nitelikli bir ustanın günlük yevmiyesinin 3 bin3 bin 500 liraya ulaştığına dikkat çeken Ekinci, yine de çalışacak usta bulunamadığını ifade etti. Ekinci, özellikle Z kuşağının teknoloji temelli bir para kazanma alışkanlığı benimsemesi medeniyle kendilerine iş beğendiremediklerine atıfta bulundu. Dolayısıyla geçmiş yılların mücadeleci işgücünün yerine en ufak zorlukta pes eden pasif bir işgücü varlığına yeniden bir dinamizim kazandıracak anlayışın doğması önerisinde bulundu.
Ekinci, sorunların çözümü için Mersin Yapı Müteahhitleri Derneği olarak, Türkiye’deki mesleki eğitim sisteminin genişletilmesini ve Avrupa’daki mesleki eğitim sistemlerine benzer bir düzenin benimsenmesinin önemli bir ihtiyaç olduğunun altını çizdi. Bu sebeple Avrupa ülkelerinde olduğu gibi mesleki eğitim programlarının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesi gerektiğini belirten Ekinci, “Özellikle, İsviçre ve Almanya gibi ülkelerde olduğu gibi, 12 yaşından itibaren öğrencilere mesleki eğitime geçiş fırsatı sunan modellerin ülkemizde de benimsenmesi önemli” dedi.
“İkili eğitim sisteminde başarılı olan ülkeler örnek alınmalı”
Nesim Ekinci, iş dünyası ile yakın iş birliği içinde olmanın, mesleki eğitim liselerinin programlarını gerçek iş ihtiyaçlarına göre güncellemek için önemli bir unsur olduğuna dikkat çekti. Bu konuda uzun yıllardır ikili eğitim sistemiyle başarılı olan Almanya, İsviçre, Japonya ve ABD gibi ülkelerin örnek alınması gerektiğine değinen Ekinci, bu ülkelerde zorunlu temel eğitiminin ardından hemen çıraklık eğitimlerinin başladığını anlattı. İkili sistem olarak da tanımlanan bu modelde teorik derslerin okullarda verilmesinin ardından uygulamaya yönelik beceri kazanımlarının iş yerlerinde sağlandığını aktaran Ekinci, “Bu sistemde, belli bir not ortalamasına dikkat edilmeli. Başarılı öğrenciler sigorta, maaş desteğinin yanı sıra güven veren kurumsal firmalara yönlendirilmelidir. Bu konuda ticaret odaları ve güçlü STK’lar ile iş birliği yapılmalıdır” ifadesini kullandı.
Ekinci, öte yandan lise eğitim hayatından sonra okumamış şu anda işsiz olan 20-25 yaş aralığındaki genç gruplar için de belki bir ustalık okulu gibi bir sistemin de düşünülmesi gerektiğine atıfta bulundu. Bu şekilde hem işsizlik sorununun çözüleceğini hem de yaklaşık 300’e yakın alt sektörü destekleyen sektörün ülke ekonomisine katkısının artacağını söyleyen Ekinci, “Teknik okulların açılması ve mesleki lise sayılarının arttırılması teşviklerinin verilmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.