İndirim beklentileri ocak ayına kaydı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TC­MB), Para Politika­sı Kurulu’nun (PPK) Ekim ayı toplantısında, politika faizi­ni yüzde 50 seviyesinde sabit tuttu. Kararın ardından, uz­manlar faiz indirimi beklenti­lerinin yılsonuna değil, Ocak 2025’e ertelendiğini belir­tirken enflasyon dinamikle­rindeki belirsizliklerin artışı, merkez bankasının dikkatli bir duruş sergilemesine neden ol­duğunu söylüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Birol BOZKURT

Merkez Bankası karar son­rası yaptığı duyuruda, eylülde enflasyonun ana eğiliminin bir miktar yükseldiği belirte­rek “Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin ya­vaşlamaya devam ederek enf­lasyondaki düşüşü destekle­yici seviyelere yaklaştığını ima etmektedir. Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enf­lasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi bek­lenmektedir. “ değerlendir­melerine yer verildi.

Enflasyon konusunda ihtiyatlı duruş sürüyor

Duyuruda, enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belir­sizliğin ise son dönemdeki ve­ri akışı ile arttığı vurgulanarak, “Kurul, enflasyon beklentile­ri ve fiyatlama davranışları­nın dezenflasyon süreci açı­sından risk unsuru olmaya devam ettiğini kaydetmiştir” ifadesi kullanıldı.

Para politikasındaki kararlı duruşun yurt içi talepte den­gelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon bek­lentilerinde düzelme vasıtası ile aylık enflasyonun ana eği­limini düşüreceği ve dezenf­lasyon sürecini güçlendire­ceği aktarılan duyuruda, Ku­rulun politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerinde­ki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelediği bildirildi.

Duyuruda, aylık enflasyo­nun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri ön­görülen tahmin aralığına ya­kınsayana kadar sıkı para po­litikası duruşunun sürdü­rüleceği belirtilerek, şunlar kaydedildi: “Enflasyonda be­lirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası araçları etkili şekilde kullanılacaktır.

Kre­di ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişme­ler olması durumunda para­sal aktarım mekanizması ila­ve makroihtiyati adımlar­la desteklenecektir. Likidite koşulları muhtemel gelişme­ler göz önünde bulundurula­rak yakından izlenmektedir. Sterilizasyon araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Enflasyonnun ana eğilimine ilişkin göster­geler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elin­deki tüm araçları kararlılıkla kullanacaktır.”

Ekonomist Prof. Dr. Sinan Alçın: Merkez bekle gör politikasına geçti

Merkez Bankası’nın bugün vurguladığı üzere, yılın üçüncü çeyreğinde enflasyon beklentinin üzerinde gerçekleşti. Bu durum, yılın başından itibaren yıl sonu tahminlerinin temelini oluşturan ve yılın ikinci yarısında güçlü bir geri çekilme öngören beklentinin yeterince gerçekleşmediğini gösteriyor. Dolayısıyla, piyasanın kasım ve aralık aylarında toplamda beş puanlık bir faiz indirimi beklemesine rağmen, bu indirimin ancak yeni yıl itibarıyla gerçekleşebileceği anlaşılıyor.

Zira yıl sonu enflasyonu, TCMB'nin öngördüğü %38 -42 bandında tamamlanamayacak gibi görünüyor. Bu bağlamda, küresel riskler ve Türkiye ekonomisinde büyümenin beklenenden daha fazla yavaşlaması durumunda Merkez Bankası’nın alması gereken pozisyon önem kazanıyor. Merkez Bankası’nın bu ayki Para Politikası Kurulu toplantısında temkinli bir duruş sergilediği ve “bekle-gör” politikasına geçtiği görülüyor.

Stratejist Emrah Lafçı: Kasım ayındaki faiz indirimi masadan kalktı

 Önceki Para Politikası Kurulu (PPK) metinlerinde faiz değişikliği olmasa da, kasım ayında bir faiz indiriminin sinyalleri hafif hafif hissediliyordu. Ancak bu sefer metinde durum biraz tersine dönmüş. Özellikle, enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizliğin, son dönemdeki veri akışıyla birlikte arttığı vurgulanmış. Bu ifade, önceki metinlerde yer almıyordu. Dolayısıyla, eylül ayında %2,97 olarak gerçekleşen aylık enflasyon, Merkez Bankası’nı biraz tedirgin etmiş görünüyor. Bu yüzden, metindeki şahin duruş devam ediyor. Aslında bu duruşun süreceği bekleniyordu, bu konuda bir değişiklik yok. Ancak kasım ayında faiz indirimi ihtimali net bir şekilde masadan kalkmış gibi görünüyor. Yine de aralık ayı konusunda kapıyı tamamen kapatmamışlar. Çünkü hizmet enflasyonunun yılın son çeyreğinde bir miktar yavaşlayacağına dair işaretler metinde yer alıyor.

İntegral Yatırım Araştırma Müdürü Seda Yalçınkaya: Piyasanın ilk reaksiyonunda önemli değişiklik olmadı

Merkez Bankası'nın enflasyon paragrafında iki tane önemli mesaj var. Eylül ayını yansıtan ve beklenti üzerinde gelen enflasyonun ana eğiliminin bir miktar yükseldiği ifade edildi. İlerleyen cümlelerde ise enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik, son dönemdeki veri akışı ile arttı cümlesi karar metnine girdi. Bu iki ifadeden son enflasyon verisinin ve dinamiklerinin Merkez Bankasının beklendiği yerlerde olmadığı çıkarımını yapmaktayız. Karar metnindeki diğer paragrafta bir değişiklik olmadığından güçlü bir mesaj etkisi de yok.

Genel olarak, sözel yönlendirmede radikal bir değişiklik görmemekle birlikte bu yıl aralık ayında bir faiz indirimi gelebileceği görüşümüzü korumaya devam ediyoruz. Karar metni sonrası piyasanın ilk reaksiyonunda çok büyük bir değişiklik görmedik. Bankacılık endeksinde hafif kâr realizasyonu oluşmakla birlikte piyasanın genel gidişatını baskılayacak düzeyde olmadı.

Albatros Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Ekeke: Borsada yatay seyir biraz daha sürebilir

 Merkez Bankası yedinci top­lantıda faizi pas geçiyor tabi burada metin çok önemli bir hale geldi. Metin’den piyasa­nın aldığı mesaj faiz indirimi­nin 2025 Ocak ayına ötelendi yönünde oldu bu durum bir süre daha 9.200-8.700 ara­sındaki taban oluşumu hare­ketinin devamını getirebilir. Henüz ana yükseliş hikaye­sinden bir değişim olmasa da enflasyonla mücadelenin sıkı bir politikayla devam et­mesi algısı risk iştahını bir süre daha baskı altına bı­rakıyor.

Bundan sonraki dönemde 9.200 kırılma­sı ve üzerinde kapanış­lar olması kaydıyla yeniden trende geri dönüş ve yükseliş eğilimi konuşulabi­lir. Özellikle beklentilerden iyi gelebilecek bilançolar, açığa satış işleminin geri açılma­sı, ekim enflasyonunun iyi gelmesi yukarı yönlü hareketi tetikleyecek ana başlıklar olarak değer­lendirilebilir.