İhracatta karlılık yarı yarıya düştü

 

İSTANBUL - TİM’in, üretimden istihdama, kârlılıktan yeni pazarlara yönelik ayrıntıların yer aldığı İhracatçı Eğilim Araştırması anketinin 2012 yılının 3’üncü çeyrek gerçekleşmeleri ile 4’üncü çeyrek beklentileri açıklandı. Anket sonuçlarını bir basın toplantısı ile açıklayan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların sorunları arasında başta yüzde 64.4 ile enerji maliyetleri, yüzde 54.3 ile döviz kurları, yüzde 48.9 ile hammadde ve aramalı fiyatlarının geldiğini belirtti. 

 

Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında girdi maliyetlerinin yüzde 60.7 arttığına dikkat çeken Büyükekşi, ihracattaki karlılık düzeyinin yüzde 49.5, genel karlılık düzeyinin ise yüzde 50.7 azaldığını kaydetti. Genel karlılıktaki düşüşün şimdiye kadarki en yüksek seviye olduğunu ifade eden Büyükekşi, şirketlerin varlıklarını sürdürmeleri için karlılık oranlarını mutlak suretle artırması gerektiğine vurgu yaptı. Önümüzdeki yılların rekabet açısından daha hızlı geçeceğini dile getiren Büyükekşi, yapılması gerekenin katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek olduğunu söyledi. Ekonomik krizin dünyayı sarsmaya devam ettiğini, dış pazarlarda kıyasıya bir rekabet yaşandığını anlatan Büyükekşi, "Doğal olarak ihracatçı firmaların karlılığı azalıyor. Ancak bu duruma uzun süre dayanmak mümkün değil" diye konuştu.

 

 

 

 

Firmaların yüzde 58.6’sının ihracat pazarlamasında rekabetçi fiyat sunarken sıkıntı yaşadığını kaydeden Büyükekşi, bu sıkıntının önüne ancak inovasyona yönelerek, Ar-Ge’ye yatırım yaparak ve markalaşarak geçilebileceğini aktardı. "Pahada ağır, yükte hafif mallar ihraç etmemiz lazım" diyen Büyükekşi, sözlerine şöyle devam etti: "Bu sadece TİM’in aşabileceği bir sorun değil. Biz ihracatçılar ne kadar gayret etsek de, çabalasak da, içinde yaşadığımız, üretim yaptığımız bir ekosistem var. Daha önce de belirttiğim gibi yüksek vergilerden, yüksek girdi fiyatlarına, finansmandan, nitelikli işgücüne kadar bir çok konuda gerekli tedbirlerin alınması ve belli bir strateji çerçevesinde hayata geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda ülkemizin bütün bireyleri ve ekonominin bütün paydaşları olarak el birliği ile çalışmak durumundayız."

 

Ar-Ge desteklerinden yararlanma oranının yüzde 15’ten yüzde 19‘a yükseldiğini, ancak bunu da yeterli görmediklerini belirten Büyükekşi, şunları söyledi: "İhracatçı firmalarımızın yüzde 27.5’inin bünyesinde tasarım ofisi, yüzde 28.3’ünde Ar-Ge merkezi olduğunu görüyoruz. Firmalarımızın, İhracatçı birliklerimizce düzenlenen tasarım yarışmalarından ödül alan tasarımcıları istihdam ettiklerini görüyor ve bundan büyük bir mutluluk duyuyoruz. 2023 için devasa hedefler belirledik. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için, uzun ince bir yolu kat etmemiz gerekiyor. Bu da, inovasyondan, tasarımdan, markalaşmadan, katma değer üretmekten ve ileri teknoloji ürünleri ihraç etmekten geçiyor."

 

 

Katma değeri yüksek ürün ihraç edilmesi için TİM olarak üzerlerine düşeni yapmaya gayret ettiklerini ifade eden Büyükekşi, "Ar-Ge’ye, tasarıma, inovasyona dikkat çekiyoruz. Bunun için 6-7-8 Aralık tarihinde İstanbul Kongre Merkezinde 3 gün sürecek büyük bir İnovasyon Haftası etkinliği düzenliyoruz. İnovasyona yönelik farkındalığı Türkiye genelinde artırmak istiyoruz" dedi.

 

İhracatçı firmaların yılın 4. çeyreğinde girmeyi planladıkları ilk 5 ülkenin Rusya, ABD, Çin, Irak ve Afrika ülkeleri olarak sıraladıklarını anlatan Büyükekşi, "Rusya bu dönemde de girilmesi hedeflenen ülkeler listesinde ilk sıradaki yerini korudu. Birleşik Arap Emirlikleri ise listedeki yerini Afrika ülkelerine terk etti" şeklinde konuştu. Faktöring yasasının çıkmasını desteklediklerini ve ihracatçıların daha çok faktöringi kullanmasını istediklerini söyleyen Büyükekşi, bu kanunla hem ödemelerin garanti altına alındığını hem de döviz kuru riskinin ortadan kalkacağını kaydetti.

 

 

TİM’in ikinci çeyrek ihracatçı eğilim anketi ile üçüncü çeyrek anketi karşılaştırıldığında ihracatçıların 2012 yılı genel ekonomik beklentileri karamsar bir tablo çiziyor. Nisan-Haziran 2012 döneminde ihracatçıların yüzde 26.5’i Türkiye ekonomisinin daha iyi olacağını söylerken, üçüncü çeyrekte bu rakam yüzde 19.2’ye geriliyor. İkinci çeyrekte Türkiye ekonomisi daha kötü olacak diyenler yüzde 15.2 iken, üçüncü çeyrekte bu rakam yüzde 21.8’e ulaşıyor. Mevcut durum değişmeyecek diyenlerin ise oranı yüzde 58.3’ten, yüzde 59’a çıkıyor.